Özel bir televizyon kanalında gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

IŞİD sorunuyla ilgili olarak Suriye'nin gözardı edilmesi halinde IŞİD probleminin çözülemeyeceğini belirten Davutoğlu, "Yapalıması gereken daha kapsamlı bir stratejiyle hareket etmektir, çünkü Lübnan'da ya da Irak'ta IŞİD'in bertaraf edilmesi, daha sonra farklı bir isimle ortaya çıkma ihtimalini ortadan kaldırmaz." dedi.

"IŞİD'i yok etmek için Esad'la işbirliği yapalım" demek, IŞİD'den nefret edenleri de o tarafa doğru itmektir."

Suriye'de yüzde 12'lik sınırlı bir azınlık ülkenin geri kalanına hükmetmeye çalışınca ve onlara her türlü baskıyla gelince mevcut durumun bir mezhep çatışmasına dönüştüğünü ifade eden Davutoğlu, sünni liderler dışlanmasıyla yönetimin radikalleştiğini söyledi.

Zulüm karşısında esnek bir tutum takınıldığında bunu karşı tarafın bir zaaf olarak algıladığını söyleyen Başbakan Davutoğlu, "Suriye ihmal ediliyorsa daha büyük bir krizi yol açarız. Biz doğru zamanda doğru kararlar aldık." dedi.

Davutoğlu, "ABD'nin Irak'a bıraktığı silahlar külliyen, topluca en sofistike silahlar IŞİD'in eline geçti. Burada alternatif üretmediğiniz zaman, problemi vaktinde çözmediğiniz zaman bir sonraki döneme alacağınız tedbirin çıtası yükseliyor." dedi.

Uluslararası sistemin bazı sözlerine fazla güvenmiş olmamızın sebebinin başka alternatif kalmadığı için o yolları da denemek olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Başkalarının tutumları yüzünden derin hayal kırıklıkları yaşadığımızı da söylemek zorundayım. 5 tane ülke temel sorunlarda anlaşamamış olması üzücü. En azından iki ülke var, birlikte hareket edebilmeliydi. Savaş suçları konusunda yani varil bombaları, gaz bombaları, kitle imha silahları, bunu kim yapıyorsa onu cezalandırın, muhafelet yapıyorsa onu cezalandırın, iktidar yapıyorsa onu cezalandırın. Bu kadar gelişmiş bir hukuk müktesebatı varken, daimi 5 üyenin bu kadar duyarsız, bu kadar birbiriyle anlaşamaması benim tahmin ettiğim bir şey değildi." dedi.

Konsolosluk çalışanlarının rehin alınmasıyla ilgili bir soruya Başbakan Davutoğlu şöyle cevap verdi:

"Herkesin konuşması gereken zamanlar vardır. Herkesin bir insan canı için susması gereken zamanlar vardır. 3 aydır bizi her gün açıklama yapmaya zorluyorlar."

"Basın özgürlüğü ve eleştiri bir haktır. Ama insan hayatının sözkonusu olduğu bir durumda üç aydır bizi açıklama yapmaya zorluyorlar. Bazı basın kuruluşları ve muhalefetin de anlayış göstermesi lazım. Hala bir eski bir diplomat sorunsuzca bunu dile getiriyor. Ve istiyor ki bunun karşılığında bizim rehinelerimiz zarar görsün. Hem onlar için dua etmeliyiz hem de elimizden gelen her türlü gayretle zaten çalışmakta olan devlet birimlerimize destek olmalıyız."

Başbakan Davutoğlu, ABD Başkanı Obama'nın açıkladığı ve hem ABD kamuoyundan hem de farklı ülkelerden eleştiriler alan plan ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu.

"Obama'nın planını yeterli buluyor musunuz?" sorusuna Davutoğlu, "Bu stratejinin ne kadar kuşatıcı ve sadece güvenlik parametleri değil siyasal parametrelerle desteklenip desteklenmediğine bağlı. Yani bu sahipsiz kitlelere sahip olabilecek ve onların sözcüsü olabilecek insanlara meşru yollar açılmazsa sorunlar halledilemez." diye cevap verdi.

AKADEMİSYENLERE ZAM MÜJDESİ

Başbakan Davutoğlu, akademisyenlerin akademide kalmaları gerektiğini belirterek akademisyenlere zam müjdesi verdi. "Hissedilir bir iyileştirme planlıyoruz" diyen Davutoğlu, Ekim ayında nihai noktaya geleceklerini söyledi.