Ak Parti hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığında yaşanan sorunlar yüzünden yıprandığını gören Başbakan düğmeye bastı...

Öncelikle Milli Eğitim Bakanını değiştirerek işe başlayan Başbakan'ın hamlesi bununla da sınırlı kalmadı. 

Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna Prof.Dr. Nabi AVCI'nın oturmasının akabinde , bizzat Başbakan'ın talimatıyla MEB Merkez Teşkilatından bir ekibe Başbakan'a sunulmak üzere sorunları ve kaynaklarını içeren bir brifing hazırlanması emredildi..

Milli Eğitim Bakanlığı , 1 milyon personeliyle , 75 milyonu direk ilgilendiren bir Bakanlık...

Bir milyon personelin mutsuz olması Başbakan'ı rahatsız etti. Seçimler öncesinde Milli Eğitim camiasını karşısına almak istemeyen Başbakan öncelikle Milli Eğitim Bakanını değiştirdi...

Ömer DİNÇER'in Bakanlık yaptığı dönemde , Müsteşar Emin ZARARSIZ'ın istifasının istendiği ancak Ömer DİNÇER'in direnerek Müsteşarına sahip çıktığı iddiaları Ankara'da ayyuka çıktı.

Ömer DİNÇER'in ardından bu hafta , yada en geç haftaya MEB Müsteşarı Emin ZARARSIZ'ın da görevden alınması bekleniyor..

Yine bunun yanında , Milli Eğitim Bakanlığı dışından gelen üst düzey kadrolar ve grup başkanlarınında sırasıyla gönderilmesi bekleniyor...

Bundan önce görev yapan tüm Bakanlar istisnasız olarak , Bakanın na mahremi olarak kabul edilen şu kadrolar üzerinden ivedi olarak tasarrufta bulunmuştır..

Müsteşarı , Özel Kalem Müdürü , Basın Müşaviri , İnsan Kaynakları Genel Müdürü...

Nabi AVCÎ'nın da na mahremi olan bu kadroları bir ay içerisinde yenilemesi bekleniyor..

Bütün bunlar yaşanırken , Başbakan'ın Merkez Teşkilatı içerisinden özel bir ekibe brifing hazırlatma nedenin ise , Bakanlığa dışarıdan gelen üst düzey kadroların görevlşerinde ki başarısızlık ve havuza alınan bürokratlar başta olmak üzere Merkez Teşkilatında ki huzursuluk olarak göze çarpıyor...

DİNÇER'in dışarıdan getirdiği ekibin en büyük sıkıntısı öğretmen camiasına tepeden bakması ve öğretmenden idareci falan olmaz gibi absürt söylemleridir...


DİNÇER'in dışarıdan getirdiği ekip başta Müsteşar yardımcıları olmak üzere ; sanki DİNÇER hiç gitmeyecek gibi daha geldikleri ilk günden itibaren Bakan Beyle geldik onunla gideriz. DİNÇER olmadan çalışmayız diye çok büyük konuştular...

Aslında bir başarısızlık varsa bunun sadece DİNÇER'e maal edilmesi haksızlıktır.

Sağlık Bakanı AKDAĞ, görevden alındıktan sonra yeni Bakanın ekibiyle çalışması için üst düzey bürokratlarını istifaya çağırdı..

Bu etik davranışın MEB'de görev yapan üst düzey yöneticilerden beklemek çok zor...

Çünkü dün DİNÇER'in yanından ayrılmayanlar ; bugün Nabi Abi ,Nabi Abi diye peşinden dolaşmaya başladılar bile...

Başbakan'a özel brifing hazırlayacak ekibin öncelikle Öğretmen camiasına tepeden bakan bu üst düzey yöneticiler bulunduğu sürece , MEB'de hiç bir şeyin değişmeyeceğini raporlaması lazım...

Sonuç olarak ; Milli Eğitim Bakanlığında üst düzey kadroya artık eğitimciler getirilmelidir. Eğitimden anlamayan kişiler eğitimi yönetmediği sürece Bakan Bey'in başarı şansı sıfırdır.

DİNÇER göreve geldiği ilk gün ısrarla şunu yazdık.

Eğitim camiasının içinden gelen , sınıf tozu yutmuş, MEB'in çeşitli kademelerinde idarecilik yapmış kişilerin öncelikle Bakan Danışmanlığına getirilmesi.

Yine Basın Danışmanının , eğitimcilerin reflekslerine hakim bir kişi içerisinden seçilmesi..

Üst düzey kadrolarada eğitim camiası içerisinden gelen kişilerin getirilmesi..

Aksi takdirde ağzınızla kuş tutsanız başarılı olamazsınız.

kamudanhaber