GÜNDEM
Başbakan Erdoğan'a açık mektup
Reisim,AK Parti'nin içine çöreklenen rant çevrelerini, yetim hakkı yiyenleri, tek dertleri para ve çıkar olanları, Kur'an sureleriyle dalga geçecek kadar İslam edep ve ahlakını yitirmiş, dertsiz, davasız adamlar AK Parti teşkilatlarından bir an önce temizleyin...
07 Nisan 2014, Pazartesi
Sayın Başbakanım,
AK Parti’nin 12 yılında bir dindar olarak en çok ağırımıza gideni söyleyeyim; beş para etmez geçmişi belli şimdi yanınızda gözüken gazetecileri, adam olmaz bürokratları, haram yediğinizi bildiğiniz eski arkadaşlarınızı getirdiniz ve bunarı başımıza bela ettiniz…
Yetmedi size küfreden kim varsa, rotası şaşmış ne yer varsa hepsini baş tacı ettirdiniz bize…
Bizler askeri vesayetle uğraşırken, bizler sizin için dualar ederken, sizler bizi cahil görenleri uçaklarınıza almaktan çekinmediniz.Daha dünkü çocuk sayılabilecek şarlatanları bize akıl hocası yaptı sizin medyanız…
Ne yüksek yargı sizi işaret ederken, ne Sarıkız, Ayışığı,Yakamoz, Eldiven darbe planları olurken ne de Cumhuriyet Mitinglerinde size küfredenleri yanı başınza koydunuz. Sizi savunmaları için kapı kapı dolaştırdınız…Biz bunu içimize sindiremiyoruz, biz size dua ederken onların gözlerimizin önüne gelmesini istemiyoruz.
Siz ne için iktidardasınız, siz kim için iktidardasınız…Aldığınız gazetelere bakın, sizi destekleyen televizyonlarınıza bakın, niye bir Hürriyet niye bir Sözcü gibi satan bir gazete yapamıyorsunuz hiç düşündünüz mü? Niye sizin gündem belirleyen doğru dürüst bir yayın organınız yok hiç merak ettiniz mi? Çünkü işi gücü size yağ çekmek olanlar aldıkları yüksek maaşlarla, itiraz ettiğimiz plaza gazeteciliği ile halktan uzaklaştılar.Arka sayfa güzelini değiştirerek gazete yaptıklarını sananlara kandınız. Ailenize yayın masasında en ağır hakaret eden adamların bugün gazetelerde yöneticilik yapmasını biz içmize sindiremiyoruz.
Size en çok oyu verenleri sizde hep çantada keklik gördünüz, iyi otobüs verilecek “Beyaz Türkler”den başladınız, kablosuz internet verilecek meydanlarınız Kadıköy’den başladı, Taksim’e uzandı. Bahçelievler, Göngören,Sultanbeyli aklınıza gelmez, neden gelmez hiç düşündünüz mü?
Yanı başınızda ayetle dalga geçeni, haramzadeyi ne zamana kadar tutacaksınız. Biz 30 Mart öncesinde meseleyi İslam Davası gördüğümüz için kelle koltuk mücadele etmekten çekinmedik ama değerlerimizle dalga geçeni koruyacak bir hareketin İslami olabileceğinden şüpheliyiz. Sizi seviyoruz ama bunlar merhametinizi hak etmiyor, bunları lütfen görün…
Kosova’dan, Arakan’dan,Suriye, Mısır ve dünyanın tüm mazlumları size dua ederken siz ne zamandan beri beynamazlarla doğru kıbleyi bulacağınızı zannediyorsunuz. Siz bu Kemalist dindarlarla nereye kadar gideceksiniz…Gençlik teşkilarınız nerede, Gezi’de, 7 Şubat’ta,17 Aralıkta vekilleriniz nerede siz konuşmadan neden kimse konuşmuyor bu yanınızdaki ürkekler ne zaman erkekleşecek
İmanından, adaletinden, bilgisinden emin olduğunuz gençleri, o bayrak astırıp kanı beş para etmez, dava bilnci olmayan adamların önünde ayakta beklettiğiniz, önünde ceket iliklettirdiğiniz gençleri neden doğru dürüst yerlere getirmediniz…Ne zamandan beri bu dindar çocukların geleceğini üç beş yazar takımına, üç beş gazete maymununa teslim etmeyi içinize sindirdiniz.
Sizin gazetelerinizde yazıp, kafayı çektikten sonra “Bunlar çok öküz” diyen, “Bunlar cahil”, “Biz olmasak bunar habı yutar” diyen ne olduğu belirsiz kişileri ne çok sevmeye başladınız…
Biz sizi kurumsal değişiklikleri getiresiniz diye seçtik, biz sizi dilimizi anlarsınız diye sevdik, biz sizi aileden biri gördüğümüz çin destekledik…Siz ne zamandan beri bizi, tepeden bakan, 10 bin dolarlık takım giyen, mlyarlarca liralık saat takmaya başlayanları dava nedir bilmeyen adamlarla muhattap ettirmekten vazgeçeceksiniz. Siz ne zamandan beri ellerimizi sıktıktan sonra kolonyalı mendil ile gözümüzün önünde elelrini silenleri tokatlayacaksınız
Sayın Başbakanım,
Bu AK Parti’nin büyük bir kısmı sermayenizden yiyiyor, bu millet kusura bakmayın ama partiden ziyade size oy veriyor size dua ediyor. Siz gelin yanıbaşınızı, partinizi, teşkilatlarınızı şöyle bir gözden geçirin, yaramazların kulaklarından tutup atın. Partinizin kalkınma kısmında şikayet yok ama adalet kısmı yerlerde sürünüyor, siz o adalet duygusuna bir zahmet bir el atın…
Biz sizin yanlışlara sürüklenmenizden korkuyoruz, adaleti tesis edin. Bizim medeniyetimiz en güçlü olduğu zaman diliminde adaleti tesis ederek varlığını uzun süre sürdürmüştür. Paralel yapı dediğiniz bu yapıyı hukuk karşısına çıkarın ama lütfen herkesi aynı kefe içerisine koymayın. Bir torbanın içerisine her şeyi atmak bize fayda vermiyor siz adaletten yana vazgeçmeyin ki, biz de adaletinize şahitlik edelim
Lütfen bir an önce yasal adımlar atarak, kurumsal değişimi başararak yarınlarımızdan bizi emin eyleyin. Biz dünyanın dört bir yanında bizi bekleyen mazlumlarla buluşmak istiyoruz lütfen kişisel hesabı olanların hesaplarını sizin üzerinden görmelerine imkan vermeyin…
Lütfen önce şu basın dünyasında her gördüğümüzde değerlerimizle dalga geçen bu insanları uzaklaştırarak işe başlayın….Biz sizden önce Adalet istiyoruz, sonra yine Adalet yine adalet istiyoruz...
Reis kusura bakmayın her şeyi size yükledik ama biz Dicle'nin yanındaki kuzunun hakkındayız....Biz sizi seviyoruz ....Halk evin yakılmasına izin vermedi ama evin içinin de temizlenmesini istiyor...Sizi üzdüysek hakkınızı helal ediniz ama bunu biz yazmasak olmazdı...Biz iyiliği emretmekle kötülüğü sakındırmakla yükümlüyüz...
Reisim, kısaca sizden şunu bekliyoruz; AK Parti'nin içine çöreklenen rant çevrelerini, yetim hakkı yiyenleri, tek dertleri para ve çıkar olanları, Kur'an sureleriyle dalga geçecek kadar İslam edep ve ahlakını yitirmiş, dertsiz, davasız adamlar AK Parti teşkilatlarından bir an önce temizleyin, aynı temizliği lütfen önce yandaş basından da başlatın...Bize yeni bir Anayasa yapın....Bize yeni bir Anayasa yapın....Herkesi bize, bizi de herkese benzetmeye çalışmayın....Adaletin hepimizi kuşattığı bir Türkiye'yi miras bırakın bize...