EĞİTİM
Bakanlıktan jet SBS hamlesi! Şimdi ne olacak?
Milli Eğitim Bakanlığı, İdare Mahkemesi'nin 2013 SBS sınav sonuçları hakkında yürütmeyi durdurma kararına karşı itiraz edecek.
BAKANLIKTAN HAMLE
Bakanlık yetkilileri, bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığı'na "mağdur olunduğu" iddiasıyla tek bir başvurunun dahi yapılmadığını belirterek, "Bakanlık, yürütmeyi durdurma kararına bir üst mahkemede itiraz edecek" ifadesini kullandılar.
Konu hakkında ayrıntılı açıklamanın da bizzat Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından, bugün ilerleyen saatlerde yapılacağı öğrenildi.
BAKANLIK, MAHKEME KARARINA İTİRAZ EDECEK
Milli Eğitim Bakanlığı, İdare Mahkemesi'nin 2013 SBS sınav sonuçları hakkında yürütmeyi durdurma kararına karşı itiraz edecek. Bakanlık yetkilileri, bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığı'na "mağdur olunduğu" iddiasıyla tek bir başvurunun dahi yapılmadığını belirterek, "Bakanlık, yürütmeyi durdurma kararına bir üst mahkemede itiraz edecek" ifadesini kullandılar.
"HUKUKİ BULMUYORUZ"
Bakanlık yetkilileri, 18.İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararını hukuki bulmadıklarını, savunmalarında belirttikleri hususlar ışığında, üst mahkemeye itirazda bulunacaklarını vurguladılar.
"BAKAN AÇIKLAMA YAPACAK"
Konu hakkında ayrıntılı açıklamanın da bizzat Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından, bugün ilerleyen saatlerde yapılacağı öğrenildi.
"PUANLAR YANLIŞ HESAPLANDI"
Ankara 18. İdare Mahkemesi, 8 Haziran 2013'te yapılan Seviye Belirleme Sınavının (SBS) yürütmesini durdurdu. Mahkeme kararında, "Bu durumda 08 Haziran 2013 tarihinde yapılan Seviye Belirleme Sınavı sonuçlarının, Milli Eğitim Bakanlığı Merkezi Sistemle Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına Öğrenci Yerleştirme Yönergesi ve 2013 yılı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi-Seviye Belirleme Sınavı Başvuru Kılavuzu'nun sınav sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin hükümlerine uygun olarak hesaplanmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır" denildi.
KARAR OYBİRLİĞİYLE ALINDI
Ancak mahkemenin 'oybirliğiyle' aldığı kararında, sonuçları doğru hesaplanmayan SBS'ye katılan 1 milyon 112 bin 604 öğrenci için bu işlemin 'uygulanamaz' olduğu tespiti de yapıldı. Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 'teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına' karar verildi; Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolunun açık olduğu da vurgulandı.
Ankara 18. İdare Mahkemesi, 8 Haziran 2013'te yapılan Seviye Belirleme Sınavı'nın yürütmesini durdurdu. Mahkeme kararında, "Bu durumda; 08 Haziran 2013 tarihinde yapılan Seviye Belirleme Sınavı sonuçlarının, Milli Eğitim Bakanlığı Merkezi Sistemle Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına Öğrenci Yerleştirme Yönergesi ve 2013 yılı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi-Seviye Belirleme Sınavı Başvuru Kılavuzu'nun sınav sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin hükümlerine uygun olarak hesaplanmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, 08 Haziran 2013 tarihinde yapılan ve sonuçları doğru hesaplanmayan Seviye Belirleme Sınavına katılan 1.112.604 öğrenci için dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların oluşabileceği tartışmasızdır. Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere, 10/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi" denildi.
Kararın nasıl uygulanacağını Milli Eğitim Bakanlığı'nın belirlemesi gerekiyor. Bu karar, yarı yıl tatiline çıkmaya hazırlanan bir milyonu aşkın öğrenciyi yakından ilgilendiriyor.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Nuran ÇAKMAKÇI
Geçen yıl ilköğretim 8'inci sınıfta Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ye giren 1.2 milyon öğrencinin puanı yeniden hesaplanabilir. Ankara 18.İdare Mahkemesi milletvekili Aydın Ayaydın adına dava açan avukatlar Burcu Aydın ve Ceylan Türkoğlu, geçtiğimiz Temmuz ayında 718 adayın puanının yanlış hesaplanması nedeniyle tercihlerinin durdurulmasını istedi. Ancak, mahkeme ancak 6 ay sonra yürütmeyi durdurdu. Oysa, bu adaylar şimdi liselerde eğitim görmeye başladı.
Davayı açan avukat Ceylan Türkoğlu, şunları söyledi:
"Geçtiğimiz Temmuz ayında 718 öğrencinin yabancı dil puanlarının hesaplanmasında hata olmuştu. Mili Eğitim Bakanlığı bu hatayı kabul etti. Ancak, sadece 718 adayın puanını yeniden hesapladı. Oysa, bu hata bütün öğrencileri ilgilendiriyor. Hepsinin puanının hesaplanması gerekiyordu. Bunun üzerine milletvekilimiz Aydın Ayaydın adına Ankara 18.İdare Mahkemesi'ne adayların tercihlerinin durdurulması için dava açtık.
Şimdi alınan karar bu tercihlerin durdurulması yönünde. Geç gelen adalet oldu. Ama bizim de haklılığımızı gösteriyor. Bu durumda dava sonuçlanmadı yargılama devam ediyor, yapılan işlemler dava sonuçlanıncaya kadar durdurmak anlamına geliyor bu dava. Ama bu karar da altı ay sonra gelecek. Mahkeme şimdi hangi yürütmeyi durduracak?
Tahmininiz davanın kabulü olabilir. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı gerekçesinde ortada açıkça hukuka aykırılık olduğunu bu yürütme kararında vurgulamıştır."
Bu karadan sonra Milli Eğitim Bakanlığı henüz bir açıklama yapmadı. Ancak, hukukçular, puanlamaların yeniden yapılabileceğini, şu anda eğitim gören bu öğrencileri büyük bir kaosun beklediği yönünde fikir bildiriyor.
AYAYDIN: "MEB, UYARILARA RAĞMEN HUKUK DIŞI KAYIT YAPTI"
CHP Milletvekili Aydın Ayaydın konuyla ilgili şöyle konuştu:
"SBS'de 718 öğrencinin yabancı sınavları başka bir cevap anahtarıyla okunduğu için MEB tarafından yanlış değerlendirildi. Sonrasında kendileri de bunu kabul etti ve yeniden değerlendirdi. Ancak 718 öğrencinin puanı değiştiğine göre sınava giren 1 milyon 112 bin öğrencinin sınav sonuç sıralamasının yeniden hesaplanması gerekiyordu. Bakanlığın bütün öğrencileri yeni puanlamaya göre sıralaması yapması gerek. Kayıtlar daha yapılmadan dava sonuçlanıncaya kadar yürütmenin durdurulması şarttı. Bana ulaşan karar göre iddialarımı mahkeme yerinde bulmuş ve hukuka aykırı işlem yapıldığı için yürütmenin durdurulmasına karar vermiş. Ancak bu durumda geçerli olmayan sonuçlara göre kayıtlar yapıldı. Bazı öğrenciler istemediği okullara yerleştirildi. Bazıları eski sonuçlara göre değerlendirme yapıldığı için yerleşemedi. Şu an tam bir kaos ortamı yaşanıyor. MEB tüm uyarılarıma rağmen geçerli olmayan liste sıralaması ise hukuk dışı kayıt yaptı. Sonucun böyle olacağını bile bile böyle yaptı. İş işten geçtikten sonra verilen bu karar bir işe yaramayacak. Aylar sonra alınan karar vicdanları yaralar. Bu saatten sonra yapılacak bir şey yok. Bakanlık kadar kararı veren İdari Mahkemesi de kararı geç verdiği için suçludur."
KONTENJANLAR MÜSAİT, AMA SORUN YAŞANABİLİR
Hatice Yılmaz(Final Dershanesi Eğitim Koordinatörü)
718 öğrencinin bir kere daha değerlendirildi ama sıralama değiştirilmedi. Açılan davadan sonra tercihler alındı, kayıtlar yapıldı karne zamanına gelindi. Bu saatten sonra yeniden değerlendirme yapılır ve ufak değişiklikler olur. Bir çocuk A okulu yerine B okuluna gittiyse, yeni yerleştirmede daha üst sırada yer alıyorsa bunlara ek hak verilebilir. Kontenjanlar müsait. Alta sırada yer alan ama okula yerleşenlerin kayıtları silinemez. Geç gelen adalet değildir. Galatasaray ve İstanbul Lisesi'nde kontenjan sorunu olabilir. Bu yıl ilk uygulaması yapılan TEOG sınavında din kültürü ve ahlak bilgisi sorularının sınavdan kaldırılması için dava açıldı. Bu davalar devam ediyor. Bunların sonuçların geç açıklanırsa sorun büyür. Öğrenciler telaşlanmasınlar gerek yok. Büyük değişiklikler olmayacağını bekliyoruz.
'YENİDEN YERLEŞTİRME YAPILMAZ'
Cihan Yeşilyurt (Fen Bilimleri Rehberlik Koordinatörü)
"Danıştay'ın çok geç aldığı bir karar. Temmuz ayında bütün adayların tekrar sıralama yapılması yönünde karar alsaydı doğru olurdu. Bu aşamada durum bir facia. Süreç geriye doğru bir işlenemez. Sonuçta bir şey çıkmayacak ama veliler endişe içinde. Yerleştirmeden 6 ay sonra yeniden yerleştirme yapılmaz. Bir alt tercihe yerleşme yapılmaz. Bu durumda öğrenci ve veliler itiraz eder, maddi manevi tazminat davaları açılır. Burada kazanılmış bir hak oluşuyor. Kaos yaşanıyor. Bakanlık velilerin kafasındaki soru işaretini giderilmeli.
Danıştay'ın verdiği kararın geç verilmesinden kaynaklanan bir sorun var. Birinci dönemin sonunda böyle bir karar alınamaz. Çözüm ise böyle devam edilmeli. Değişiklik olursa daha büyük sorunlar doğar büyük tazminat davaları açılır."
Kaynak: Hürriyet