GÜNDEM
Bakanlar Kurulunda imzaya açılan tasarılar
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen toplantı yaklaşık 8,5 saat sürdü.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın açıklamalarından satır başları...
- Milli Güvenlik Kurulu'nun ekim ayı olağan toplantısında cemaatler konusunun kesinlikle ele alınmadığını belirterek, "Cemaatler sosyolojik varlıklardır. Bu cemaatler memleketimizde, inançlı, dindar insanların, düşünceleri farklı bile olsa, devletle yasalarla kavga etmeyen insanların oluşturduğu bir takım sosyolojik varlıklardır. Böyle tanımlandığı ve bilindiği halde, sonradan değişmiş,farklılaşmış bir yapı içerisine bürünmüş ve yasalara aykırı eylem yapma noktasına gelmişse o zaman bunlara karşı tedbir almak devletin bekaası bakımından fevkalade önemlidir. Hükümetimiz bu konuda üzerine düşeni yapacaktır
- Bu yıl içerisinde de hükümetimiz takdir ederse henüz bu konuyu gündemine alıp görüşmemiştir, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde bir değişiklik yapılmasına ihtiyaç olduğunu Milli Güvenlik Kurulu'na götürebilir. Şu anda böyle bir ihtiyaç içerisinde değiliz çünkü henüz değerlendirmedik
- (Kobani'ye ikinci bir askeri gücün gideceği iddiası) İkinci bir kafilenin gideceği veya askeri gücün, grubun gideceği bu kesinlikle doğru değildir. Bu konuda bir talep de olmamıştır, bir hazırlık da olmamıştır. Türkiye tarafına bildirilen herhangi bir bildirim de olmamıştır
- Ama bu proje olacak diye öldürmeler, yakıp yıkmalar, halkımızın yolunun kesilmesi, sorgulanması hiçbir zaman düşünülemez. O iş ayrı bu iş de ayrıdır. Orada hiçbir asayişsizlik ve hiçbir terör olayı olmayacak ki Milli Birlik Kardeşlik Projemiz alabildiğince büyüsün ve gelişsin
- Biz Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin devam etmesi için sabır gösteriyoruz, bir. İtina gösteriyoruz, iki. Yapılabilecek işlerin azamisini yapmaya çalışıyoruz, üç. Ama şov yapmak veya hakaret etmek, tehdit etmek bizim işimiz değil. İllegal yapılanmalara destek, güç vermek bizim işimiz değil
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "İç Güvenlik Reformu üzerindeki çalışmalar bitirildi, Paketin Meclis'e gönderilmesi kararı alındı" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Arınç, maden kazalarının ardından yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunun ortaya çıktığını dile getirerek, "Bunlar kapsamlı olarak ele alındı. Bazı yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayınlandığı ama yasal çerçevesi içinde bugün ortaya konulan konuları hemen hemen yerine getirilmesi oy birliğiyle kararlaştırılmış oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız işin bir boyutuyla ilgilidir. Bir başka boyutuyla da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın ilgili olduğunu söylemeliyim. Onun da Ankara'ya gelmesini takiben kurulan koordinasyon içerisinde düzenlemeler süratle hayata geçirilecek ve artık Türkiye'de bu tür maden kazalarının yaşanmaması, iş güvenliğinin azami noktaya gelmesi ve bütün riskleri ortadan kaldıracak bir çalışmaya ihtiyaç olduğu, Bakanlar Kurulu'nda kararlaştırılmış oldu" ifadelerini kullandı.
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
Toplantıda Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Kişisel Verilerin Korunmasına Dair Kanun Tasarısıhakkında bilgi verdiğini anlatan Arınç, "Bu esasen geçmişten bu yana tartışılan bir konudur. Avrupa Birliği (AB) sürecinde de özel hayatın gizliliği ve buna ait kişisel verilerin korunması amacıyla bir mekanizma kurulması, AB muktesebatının da üzerimize yüklediği bir görevdi. Geçmiş yıllarda yapılan tasarı çalışmalarını güncellenerek, bugün Sayın Bakanımız tarafından Bakanlar Kurulu'na takdim edildi, üzerinde mutabık kalındı, imzaya açıldı" dedi.
Arınç, Kişisel Verilerin Korunması Hakkındaki Kanun'un bu yasama dönemi içerisinde çıkarılacağını bildirdi.
İÇ GÜVENLİK PAKETİ
İç Güvenlik Reformu üzerindeki çalışmaların bitirildiğini açıklayan Arınç, toplantıda bugün tartışılarakimzaya açıldığını ve TBMM'ye gönderilmesi yönünde karar alındığını belirtti. Arınç, konu hakkında 4 kanun tasarısı Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğünü bildirerek, bunların "Polis Vazife ve Selayetler Kanunu'yla bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı, Emniyet Teşkilat Kanunu ile bazı kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı, Nüfus Hizmetleriyle bazı kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı ile Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı" olduğunu belirtti.
Başbakanlık tarafından TBMM'ye bir tezkere gönderilmesinin kararlaştırıldığını dile getiren Arınç, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), AB'nin Orta Afrika ve Mali'de icra ettiği harekat ve misyonlar kapsamında yurt dışına asker gönderilmesiyle ilgili Başbakanlığımızın bir talebi oldu. Zamanı geldiğine TBMM'de değerlendirilecektir" dedi.
AB ÜYELİK SÜRECİ
Arınç, ulusal eylem planının 2015-2019 yılları arasını kapsayan ikinci aşamasının ele alındığını dile getirdi. Bu çerçevede gıda güvenliğinden, toplumsal yaşamın hemen her alanda yapılacak kapsamlı düzenlemeler ve AB standartlarının dikkate alındığını belirten Arınç, bu çerçevede ilk toplantının 8 Kasım'da Ankara'da gerçekleştirileceğini bildirdi.
MİLLİ MAYIN FAALİYETLERİ MERKEZİ KURULMASI
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın da bir kanun tasarısı sunduğunu açıklayan Arınç, "Milli Mayın Faaliyetleri Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun Tasarısı olumlu bulundu, imzalandı ve TBMM'ye sevk edilecek" dedi.
Arınç, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Perşembe günü açıklayacağı bazı eylemlerle, dönüşüm programıyla ilgili raporlar konusunda Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini belirterek, bu kapsamda hazırlanan 9 programın Başbakan Davutoğlu tarafından bizzat açıklanacağını bildirdi.
İSTANBUL BOĞAZI'NDA TEKNE FACİASI
İstanbul Boğazı'nda yaşanan tekne faciasının da Bakanlar Kurulu'nun gündeminde olduğunu dile getiren Arınç, "En son bana gelen bilgi 24 ceset denizden alınmış. Afganistan uyruklu 6 kişi sağ olarak kurtarılmıştır. Vefat eden göçmenlerin uyrukları tespit edilememiştir. Ve arama-kurtarma çalışmalarına devam edilecektir. Bu bir insanlık faciasıdır, çok zor bir iştir. Sadece mülteciler değil kaçak ve göçmen işçiler dünyanın neresinde olursa olsun müreffeh ülkelere gidişte bu tehlikeleri yaşamaktadır ve bir takım vicdansız insanlar bunları istismar etmektedir. Maalesef, önleme için bütün çalışmaları yapıyoruz. Türkiye'de 2013 yılında yakalanan yasadışı göçmen 39 bin 980'dir. Bunlardan ülkelerine gönderilen yasadışı göçmen de 25 bin civarındadır, yani 15 bini bir şekilde gönderilememiştir. Bu konuda geri kabul anlaşması imzalanmıştır. Yürürlüğü eş zamanlı olarak AB üyesi ülkelerle takip edilmektedir. Şu anda 27 ilde bulunan geri gönderme merkezlerinin toplam kapasitesi 2166 kişidir. Halen buralarda sınır dışı edilmek üzere bin 675 yabancı bulunmaktadır. Bir kanun değişikliğiyle göç müdürlükleri de kuruldu ama bu yasadışı yollardan Türkiye'yi terminal olarak kullanmak ve başka ülkelere gitmek için hayatlarını hiçe sayan ve bir takım vicdansız insanların elinde hayatları telif edilmiş, zayi edilmiş pek çok insan bulunmaktadır. Bununla ilgili adli soruşturma başlamış bulunmaktadır" açıklamasında bulundu.