GÜNDEM
Bakan Ömer Çelik ve Kültür İşleri!..
Ömrü boyunca heykelci zihniyetle mücadele eden Merhum Mehmet Akif Ersoyun en hakiki heykelini dikdirtme vaadinde bulunabilen Sayın Ertuğrul Günayı Kültür Bakanı olarak benimsemem mümkün olmadı.
Turizm alanında hayli eğitim gördük, o işlerden anlarız
Sayın Günay, memleketin Housekeeping hizmetleri alanındaki eksiklerinin giderilmesinde faydalı olabilirdi ama Kültür bambaşka bir iş.
Oraya ideoloji sokmamak şart!..
Sayın Günaydan KESKliler memnundu, MEMUR SENliler değil.
Nur Serter Memnundu, İlhan Arsel Memnundu, ben değildim.
O dönemde, Kültür Bakanlığının görme engelliler için sesli kitap uygulamasında yer alan Din Dersi kitapları kimlere aitti bilir misiniz?..
Hemen ifade edelim:
Meşhur İkna Odacısı Nur Serter ile, 28 Şubatın ilham kaynağı İlhan Arsele!..
Görme engelliler, Bakanlıktan aldıkları şifreyi kullanarak Sesli Kitap hizmetine ulaştıklarında
Ve Din Dersi almak istediklerinde
CHPli Nur Serter ile 28 Şubatın fikir babası İlhan Arselin kitapları ile karşılaşıyorlardı
Bu ikiliye tık başına bir telif bedeli de gidiyordu bu işten.
Hakları tabii!..
Bunları çok yazdık, çok söyledik
Neyse ki makamlar bâki değil.
Biz yine de, eserlerimizin bulunup ülkemize getirilmesindeki yoğun çaba ve başarısından dolayı teşekkür etmiş olalım Sayın Günaya.
Allah bahtını açık etsin.
Ve yeni Bakan Ömer Çelik.
Henüz 68 doğumlu, çok genç ama zamanı çok iyi değerlendirdi.
Yıllar insana çok şeyler katabiliyor.
Almasını bilene ne hazineler veriyor şu geçen zâlim yıllar.
Sayın Çelik, Türkiyenin değişim sancılarını benliğinde hissetti, rüzgar önünde sürüklenen yaprak gibi gidebilirdi, lâkin, Allahın lütfu Recep Tayyip Erdoğan gibi bir dala tutundu. O da onu himaye etti, savrulmasına mâni oldu.
Kararlı bir mesafeden takip ettim kendisini; bir zamanlar gazete makalelerinden yansıyan AHCleşme eğilimini terk etti, ilme ağırlık verdi, önce kendisini sonra dünyayı tanıdı.
Hatta, memleketi Adanayı tanıdı.
Politika çoğu değeri tüketiyor; öyle bir çark bu, içine aldığı kıymetleri un ufak ediyor.
Sayın Ömer Çelik, kendisini bu çarktan korumayı bildi.
Günü birlik sözün cazibesine kapılmadı, hesapsız laflar, sloganik ifadeler, laf ebeliği, kaş-gerdan şirinliği gibi ucuzluklara meyletmedi. Seviyeyi korudu ve bununla birlikte sözün hakkını da verdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığına hak eden bir siyaset adamı Ömer Çelik
Oraya gelmeyi hak etti.
Hoş seda bırakıp bırakmayacağını ise zaman gösterecek.
Sayın Bakan tarihimizi, Sayın Başbakanın dile getirdiği Muhteşem Yüzyıl Ucuzluğundan kurtaracak bir takım adımları atar herhalde.
Osmanlı tarihinin bilhassa da son dönem Osmanlı Tarihinin haksızlıklara uğramış bazı büyük Liderlerinin gerçek mahiyetlerini gözler önüne serecek çalışmalara destek verir
Yakın tarihimizin Rahmetli Necip Fazıl Kısakürekin Sahte Kahramanlarında dikkat çektiği çarpık bilgi(!)lerden kurtarılması ve gerçeklerle buluşması için yapılması gerekenler var.
Atalarına haksızlık etmiş bir neslin âbâd olması ne mümkün!..
Sayın Çelik bilir ki, benden çok daha iyi bilir ki, AK Partinin ortaya koyduğu dönüşüm çabaları, ezber bozma hamleleri ve milletin hesabını sorma aksiyonları bazı çevrelerin kinini fena halde tırmandırmış durumda.
Yapılması gereken, bir yandan toplumsal mutabakat zeminini genişletmek..
Bir yandan da zemini sağlam tutmak!..
Her Lider, her parti zemini kadar güçlüdür.
Tabansız hareket, ANAP gibi yok olur gider
Yani
Yanisi, Kültür Bakanlığının AK Parti ile geçen yıllarında taban fazla ihmal edilmiş gibi bir durum var.
Sayın Çelik, bunca yılın birikimiyle bu bağı yeniden kuvvetlendirecektir gibi geliyor bana.
Hayırlı uğurlu olsun diyelim.
Allah utandırmasın.
Serdar Arseven / Yeni Akit