Kanal 24'ün canlı yayınına katılan Milli Eğitim Bakanı Ömer Çelik, bazı gazetelerde ve sosyal medyada sansür olarak yansıtılan ve "Şeker Portakalı" ve "Fareler ve İnsanlar" kitapları ile gündeme gelen tartışmalara nokta koydu. Dinçer, yapılanın "bir kaşık suda fırtına koparmak" olduğunu ve sansürle ilgili bir işlemin söz konusu olmadığını söyledi.

Her iki kitabı da ilk kez lise çağlarında okuduğunu söyleyen Dinçer, "Sansürmüş" gibi yansıtılan olayın sadece bürokrasi olduğunu ve sansürle ilgili bir işlem olmadığını aktardı. Dinçer prosedürü "Burada sansürle alakalı yapılmış bir işlem yok. Normalde bir veli size mektup yazıp şikayette bulunabilir... Şikayet edebilir bu kontrol altına alınamaz! Bu şikayet gelince dosyasına girer ve ilgilisine ulaşır. İncelenecek konuda ise ön inceleme yapılır sonra gerek görülürse soruşturma açılır... Kitabın biriyle ilgili olarak İzmir İl Müdürlüğü bu konuyu Ankara göndermiş, diğerinde ise yazışma "İl Müdürlüğü" ile okul arasında geçmiş, müdürlük  durumun ayrıntısı sormuş! " şeklinde anlattı.

Dinçer "Böyle bir sansür uygulamasının benim bakanlığım döneminde olması mümkün değildir. Ayrıca bakanlığım döneminde okuma kültürü gelişsin diye bakanlık bünyesinde ayrı bir birim kurdum. Dahası bu kitaplar onlarca yayınevi tarafından yayımlanıyor her biri farklı biçimde çevrilebiliyor. Talim Terbiye Kurulu olarak "okuyun-okumayın" diye tartışmanın mantığı var mı? " diye sordu.

Dinçer, bakanlık olarak çocukların ne okuyacakları üzerinde misyon üstlenmediklerini söyledi ve çocukların hangi kitabı okuyacaklarının tercihleri olmaması gerektiğini anlattı. Talim Terbiye Kurulu'nun geçmiş dönemlerde bazı doğru olmayan kararlar verdiklerini hatırlatan Dinçer "Talim terbiye zamanında benzer kararlar verdi. Bunu dile getiren gazeteler gelsin ben kendi elimle vereyim zamanında yanlış yapılan işlerin bilgilerini!" dedi...

Dinçer, Talim Terbiye Kurulu'nun geçmişte Yunus Emre,  Pir Sultan Abdal ve Orhan Kemal ile ilgili verdiği kararlarla ilgili tartışmaları hatırlatarak "Bunları biz yayımlamadık bunlar 4-5 yıllık kitaplar... Onlar da bu şiirler o şekilde yayımlanmıştı. Talim Terbiye o dönemde kitaplara ideolojik bakıp seçiyordu önceki dönemlerde! Eğer eleştiri yapılacaksa o gün yapılacaktı bugün değil. Bugün biz bu eski sistemi değiştiriyoruz... Bugün bunu eleştirmeleri haklı sayılmaz.. " dedi.

Dinçer Talim Terbiye Kurulu'nun "İdeolojik bir tasarım üzerine değil özgür bir tasarım üzerine yenilendiğini söyledi. Dinçer "Zihniyeti değiştiriyoruz... Biz 30 yıldır aynı zihniyetteki kurul üyelerine teşekkür ettik ve gönderdik. Şimdi kurulun çalışma sisteminde modern bir zihniyet kuruyoruz..." dedi.

Dinçer, Talim Terbiye Kurulu'nun yapması gerekenin hangi sınıfta hangi kazanımların elde edileceğini belirlemesi ve onu görmesi gerektiğini "bu kitap ya da şiir ne kadar zararlı" gibi zihniyet taşımaması gerektiğini savundu.

Dinçer bu haberlerin Talim ve Terbiye Kurulu'nun üyelerinin değiştiği döneme rast gelmesinin tesadüf olamayacağına dikkat çekti...