EĞİTİM
AYM’nin MEB Kararı 12 Haziran'da mı?
AYM’nin Kararı 12 Haziranda İddası..Bilindiği üzere Ana Muhalefet Partisi CHP kanunun neredeyse tamamını Anayasa Mahkemesine taşıdı. Çıkarılan bu kanunla asaleten il milli eğitim müdür yardımcılığı ve ilçe milli eğitim müdürlüğü yapan tüm yöneticiler eğitim uzmanlığı kadrosuna alınmış oldular. Bunun yanında özel dershaneler bu yıldan itibaren kanun uyarınca kayıt yaptıramayacaklar. Kanunun öne çıkan sonuçlarından biri de 13 Hazirandan itibaren ülke genelindeki tüm eğitim kurumu yöneticilerinin görevlerine son verilecek olması.
Kesin olarak doğrulatamamakla birlikte ulaştığımız bir bilgiyi sizlerle paylaşmayı bir görev biliyoruz. Ulaştığımız bilgi şu: Anayasa Mahkemesi 6528 Sayılı kanunu 12 Haziran Perşembe günü gündemine alacak ve kanunla ilgili kararını verecek.
Peki, AYM’nin vereceği karar nasıl çıkabilir? Yukarıdaki üç önemli konuyla ilgili görüşümüzü gerekçeleriyle sizlerle paylaşmak istiyorum.
1-Görevden alınan taşra yöneticilerinin durumu:
Hemen görüş belirteyim ki bu düzenleme AYM’den dönecektir. Hiçbir inceleme ve soruşturma olmaksızın ve neredeyse sıfır gerekçeyle görevden alınıp hem hiyerarşik açıdan hem de mali açıdan önceki görevlerinden alt bir statüye düşürülen yöneticiler açık bir mağduriyete duçar edilmişlerdir. Bu görev emsal gibi görülen önceki uygulamalarla da benzeşmez şöyle ki: daha önce MEB genel müdürlük ve daire başkanlığı görevlerini kaldırmak suretiyle yöneticileri havuza almıştı. Ancak görev ortadan kalktığı için yöneticilerin eski görevlerine döndürülmemesi hukukla izah edilebilir. Şimdiki durumda ise görev kaldırılması söz konusu değildir. Hiçbir idari gerekçe gösterilmeksizin keyfi bir şekilde: “ben sizi aldım, yerinize başkalarını getireceğim.” gibi hukukla bağdaşmayan ve yazılı kanunları olmayan ilkel kabile yönetimi anlayışıyla karşı karşıyayız. AYM’nin bu durum karşısında tavır göstermemesi kendisini inkâr etmek anlamına gelir. Kabak gibi bir haksızlığa hatta tartışmasız bir zulme ses çıkarmayan AYM gitsin AVM olsun!
Konuyla ilgili bir başka tartışma konusu da kararın geriye işleyip işlemeyeceği. Allah aşkına bu karar geriye işlemeyecekse nereye işleyecek? Zaten sadece mevcut yöneticileri ilgilendiren bu düzenleme bu yöneticileri etkilemeyecekse neden alınacak? Zerre kadar hukuk bilgisi olan kişi der ki: “AYM bu maddeyi bozarsa MEB derhal mevcut yöneticilerin kararnamelerini yeniden düzenleyip aynı gün muhataplarına ulaştırmalıdır ve resmi yazının altına da: “Hukuki olarak bir yanlış yaptık ve sizleri huzursuz ettik, özür diliyoruz.” İbaresini de eklemelidir.
2- Dershanelerle ilgili kanun maddesi:
Dershanelerin kapatılmasının pedagojik değil siyasi bir yaklaşım olduğu gün gibi aşikardır. Hür teşebbüsün önünü kesmek gibi açık bir hak ihlalidir ve AYM bu kanun maddesini iptal etmezse aynı şekilde kendi varlığını da inkar etmiş olur. Sizleri kanun oylamasında SayınNabi Avcı’nın bir eli alnında beli bükük bir şekilde “Biz ne yapıyoruz Allah aşkına” dercesine el kaldırışına havale ediyorum.
3-Eğitim yöneticilerin görevlerine son verilmesi:
Üstelik 4 yıllığına yönetici yapılan kişilerden ne gibi bir örgüt kontrolü ve vizyon bekleyeceksiniz? Bırakın onu il ve ilçe merkezleri dışında kalan yerlerde yönetici bulabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Müfettiş denetimini kaldırıp bir de yöneticiyi etkisizleştirirseniz personel motivasyonunu ve etkili performansı nasıl sağlayacaksınız?
Bekleyip göreceğiz…
Metin KOÇER