EĞİTİM
Avcı'nın "Üslup" Meselesi
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin dönüştürülmesine ilişkin, "Mesele kendisine yakışan üslup içinde konuşulur bir hale geldi" dedi.
04 Aralık 2013, Çarşamba
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TGRT Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Avcı, dershanelerin dönüştürülmesine ilişkin, "Son bir aydır bu oldukça hararetli bir biçimde tartışıldı ama bu son bir ayın meselesi değil, 20-30 yıllık bir meselenin bugünkü halini ve geleceğini konuşuyoruz. 20-25 günlük tartışmaların üzerinden meseleyi anlamaya çalışırsak zor anlarız. Son bir ayda tartışmanın üslubu bu işin hakikatini büyük ölçüde geride bırakan, konuyla doğrudan ilgisi olmayan kişilerin ne olduğunu anlamasını zorlaştıracak bir zeminde konuşuldu. Meseleyi, eğitim konusu MEB'in sorumlulukları konusundan yaklaşmaya çalıştık. Bu Türkiye'nin bir eğitim sorunu. Eğitimcilerin üsluplarına dikkat ederek konuşmaları gereken bir konu. Şimdi mesele kendisine yakışan üslup içinde konuşulur bir hale geldi" dedi.
Eğitim sisteminin kendi içinde bir bütün olduğunu ve bunun pek çok paydaşının olduğunu anlatan Avcı, "En başta çocuklar var. Öncelikle oradan bakarak, sonra veliler, sonra MEB'e bağlı okullar, o okullarda görev yapan öğretmenler, o öğretmenlerin sorumlulukları hesaba katılarak konuşulması gereken bir konu. 4 bine yakın dershane var ama bunların hepsi homojen bir manzara değil. Dershane dediğimiz zaman işlevsel ve ölçekler olarak farklı, eğitim-öğretim kadroları bakımından birbirinden çok farklı pek çok kurumdan söz ediyoruz. 'Türkiye'de okullar yetersiz, okullar arasında ciddi farklılıklar var' diye konuşuldu. Biraz daha yakından baktığımız zaman bu argümanın tersinin dershaneler için de kullanılabileceğini görüyoruz. Ücretlerinden de bunu görebiliyoruz. Resmi rakamı 20 bin lira olan dershaneler de var. Bunlar VIP dershaneler diyoruz. Çok seçilmiş 4-5 öğrenciye özel programlar uygulayan dershaneler de var" şeklinde konuştu.
"Yıllığı 1-1.500 TL olan dershanelerinde kendi içinde ayrı sınıflar olduğunu biliyoruz" diyen Avcı, "Başarılı olmak isterler ve bu başarılarını da göstermek isterler. Bir dershaneci başarısını 4-5 öğrenci üzerinden yapabilir. Yine kendi içinde seçilmiş bazı öğrenciler özel olarak eğitim alırlarsa onlar içinden daha başarıları çıkar. Bir dershaneniz var, 400 öğrenci aldınız. Bunların hepsi aynı düzeyde değil. Bunların içinden istikbal vadedenleri bir sınıfa topluyor, özel bir program tatbik ediyorsunuz sonra da çıkıp 'şöyle başarılı oldu' diyorsunuz. Doğrudur ama diğer öğrenciler ne durumda söylemezsiniz. Bir bu tarafı var, bir sivil toplum kuruluşu dershanelerle ilgili Kasım ayında bir araştırma yayınladı. Bu nota göre, dershanelerin çocukların üniversiteye yerleşme başarılarındaki payı yüzde 9. Dershaneye gidenlerin yüzde 9'u değil, sizin çabanızın içinde dershanenin tuzu diyelim. Onun dışında dershanelerin özellikle dezavantajlı gruplara, düşük gelir, dar gelirli aile çocuklarına, geri kalmış bölgelerde Anadolu'nun ücra ilçelerinde, Doğu'da, Güneydoğu'da batıdaki öğrencilere göre daha dezavantajlı olan çocuklara katkıda bulunduğu söyleniyor."