Akademik personele yükseköğretim tazminatı ve teşvik ödeneği verilmesini öngören kanun tasarısının görüşmelerinde, TÜRGEV'in vakıf üniversitesi kurma başvurusu iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında tartışma konusu oldu.

Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde muhalefet milletvekilleri, TÜRGEV'in İbn Haldun vakıf üniversitesi başvurusuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya soru sordu.

Avcı, İbn Haldun vakıf üniversitesi dışında evraklarını tamamlayıp YÖK'e başvuran vakıf olmadığını söyledi. Herhangi bir başvurunun bekletilmesinin evrak eksikliğinden olabileceğini dile getiren Avcı, "Evrakları tamamlandıysa bakanlığa gönderilir, biz de işlemleri tamamlarız" dedi.

CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'un, vakfın yönetimindeki aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın da bulunduğu kişilerin ismini saymasına ve bu vakfa yapılan bağışların kaynağının ne olduğunu sormasına AK Parti milletvekilleri tepki gösterdi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Doğan Kubat sataşma nedeniyle söz alarak, vakfın mütevelli heyetinde kendisinin de olduğunu belirtti. Vakfın millete hizmet etmek için çalıştığını ve gayet şeffaf olduğunu vurgulayan Kubat, herhangi bir şaibenin söz konusu olmadığını ifade etti.

Bu sırada AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında karşılıklı sözlü tartışmalar yaşandı.

Milli Eğitim Bakanı Avcı, diğer sorular üzerine, okul müdürlerinin atamasına esas olan mülakatlarda siyasi ve sendikal kayırmacılığa gidilmemesi, eğitimci ve yönetici niteliği ölçmeyi amaçlayan kriterlere göre soru sorulması konusunda il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerini uyardığını söyledi.

- "Tercih yapmayan 45 öğrenci imam hatibe yerleştirildi"

İmam hatiplere Ermeni ve Musevi vatandaşların yerleştirilmesine ilişkin eleştirileri de yanıtlayan Avcı, TEOG yerleştirme sisteminin nasıl işlediğini anlattı. Avcı, 134 bin öğrencinin TEOG sınavı sonrası sisteme girmediğini ve hiçbir tercih yapmadığını kaydederek, şöyle konuştu:

"Bunların büyük bölümü zaten özel okula gideceği için sisteme girip tercih hakkını kullanmadı. Bir kısmı da yanlış kodlama yapmış olabilir. Özel okullara gidecekleri sistem dışı bırakabilirdik. Özel okul teşviki başlattığımız ve yararlanmak için devlet okulunda okuma şartı olduğu için otomatik olarak devlet okuluna kaydettik. Bunların hepsi kayıtlarını aldılar. Tercih yapmadığı halde çok programlı lise kapsamında imam hatibe yerleştirilen öğrenci sayısı 45. Tercih yaptığı halde istemediği okula yerleştirilen sayısı 209. Ünlü bir gazetecenin çocuğu da tartışılıyor. O da sisteme girmemiş. İstanbul'da okuduğu halde Tunceli'ye, Rize'ye yerleştirme yapılması söz konusu değil."