Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Antalya'da düzenlenen Türkiye Özel Okullar Birliği 14. Eğitim Sempozyumu'na katıldı.

Sempozyumun konusunun "Geleceğin Öğretmeni" olarak belirlenmesinden dolayı teşekkürlerini ileten Bakan Avcı, geçtiğimiz ay Antalya'da yapılan Milli Eğitim Şurası'nda 4 ana tema olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

"Bunların birincisi de öğretmen niteliğinin artırılmasıydı. Dolayısıyla bir anlamda şuradaki müzakerelerin, istişarelerin bir devamı gibi adeta burada öğretmen niteliğinin gelecekte nasıl olması gerektiği konusunda çok değerli bir sempozyum gerçekleşeceğini ümit ediyorum ama bir yandan da doğrusu merak ediyorum çünkü biraz da geleceğin öğretmeni tabiri bana, bunun Türkçe'sini bulamadık, bir 'oksimoron' gibi geliyor, yani birbirini çelen, birbirini dışlayan, bir araya getirilmesi düşünülemeyecek bir kavram. Neden böyle, çünkü gelecek dediğimiz bir belirsizlikten bahsediyoruz."

"Öğretmen dediğimiz yüzlerce, binlerce yılın oluşturduğu bir kavramdan, meslekten, statüden, bir misyondan söz ediyoruz" ifadesini kullanan Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dolayısıyla binlerce yıldan süzülüp gelen bu kavram, bu statü, misyon bu karanlıkta ne yapacak veya hala bildiğimiz biçimiyle varolmaya devam edebilecek mi? Hemen arkasından bu geleceğin öğretmeni teması aslında geleceğin öğrencisi konusunu da tartışmamızı gerektiriyor. Çünkü öğretmenler öğrencisiz, öğrenciler de öğretmensiz olamayacağını göre geleceğin öğretmenleri derken aslında bir yandan da yine geleceğin öğrencisini konuşuyor olacağız ve onun ne olacağını bilmiyoruz, onların nasıl bir dünyada yaşayacaklarını bugüne kadar gelecek ile özellikle böyle büyük ölçekli toplumsal çapı çok geniş, gelecek öngörülerinde nasıl yanıldığımızı, nasıl şaşırdığımız tarih bize çok açık gösteriyor."

"Hiçbir değişken sabit kalmıyor, dünya hızla değişiyor ve gelişmeye devam edecek"

"50-100 sene sonra bütün bu tahminlerin ne kadar farklı değişkenlerde, nasıl yön değiştirdiğini hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla üniversitedeki iktisat dersinden aklımda kalan ve zaman zaman çok işime yaradığını gördüğüm bir kavram var, 'ceteris paribus', yani bütün değişkenler sabit kaldığı takdirde. Böyle bir dünya yok bütün değişkenler sabit kalmıyor ve modellemeler için zaman zaman bu kavramın himayesine sığınıyoruz ama böyle bir dünya yok. Hiçbir değişken sabit kalmıyor, dünya hızla değişiyor ve gelişmeye devam edecek, değişimin hızı gittikçe artıyor. Dolayısıyla öğrencilerimiz nitelik değiştiriyor, daha da değiştirecekler, yaş grupları olarak değiştiriyorlar."

Bakan Avcı, "Gerek yaş, gerek meslek, gerek cinsiyet, gerek bilgiler itibarıyla eğitim dünyası tam bir yazboz tahtası" ifadesini kullanarak, şöyle devam etti:

"Buradan ne yapmış olmuyorum, eskiden kovboy filmlerinde 'saloon' vardı biliyorsunuz, orada sık sık kavga çıkar fakat bir köşede de piyanist piyanosunu çalmaya devam eder. Bazı filmlerde piyanistin başucunda 'Piyanist elinden geleni yapıyor, lütfen piyaniste ateş etmeyin' cümlesi asılıdır. Ben de böylesine bir topyekün altüst oluş, böylesine bir değişim ortamında Milli Eğitim Bakanlığımızın da bu değişime ayak uydurabilmek için aldığı kararlarla sık sık eğitimi yazboz tahtasına çevirmekle eleştirildiğimiz için, yaptığımız işin ne olduğunu bir de böyle anlatmaya çalışıyorum."

"Biz devlet olarak öğretmenlerimizi gerek seçiminde, gerek istihdamında, gerekse emekliliklerinde kendilerine elimizden gelen en iyi imkanları sağlamaya çalışıyoruz"

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yeni atanacaklarla birlikte öğretmen sayısının 870 bine yaklaşacağını, özel okullarda da 70 civarında öğretmen bulunduğunu söyleyen Bakan Avcı, Özel Okullar Birliği'ne teşekkür ederek, şunları söyledi:

"Biz devlet olarak öğretmenlerimizi gerek seçiminde, gerek istihdamında, gerekse emekliliklerinde kendilerine elimizden gelen en iyi imkanları sağlamaya çalışıyoruz. Bir takım aykırı örnekleri bir tarafa bırakırsak özel okullarımızın özellikle derneğimize bağlı özel okullarımızın öğretmenlerine gösterdikleri özen gerek seçimlerinde, gerek istihdamlarında gerekse öğretmenlerin başarılarını takdir etmekte, taltif etmekte doğrusu hiç de kıskanç davranmadıklarını görmekten ötürü çok mutluyum ve size çok teşekkür ediyorum. Özellikle öğretmenlerimizin ileri meslek hayatlarında kıdemli öğretmenlerimize gösterdiğiniz vefa nedeniyle çok teşekkür ediyorum. Vefa sözkonusu olduğunda genellikle 'Vefa artık bir sem adıymış' gibi bir yakınma çok dile getirilir halbuki burada vefanın ne kadar önemli olduğunu, emeği geçen öğretmenlerimize , eğitimcilerimize göstereceğimiz vefanın aynı zamanda genç öğretmenlerimiz için de nasıl bir teşvik unsuru olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak resmi okullarımızda bu eksiğimizi gidermeye öğretmenlerimizle ilişkilerimizde bu değerleri öne çıkarmaya gayret ediyoruz."

"Bütün öğrencilerimize ciddi devlet teşvikleri sağladık"

"Geçen yıl yaptığımız bir yasal düzenlemeyle özel okullara giden öğrencilerimize anaokuldan, ilkokuldan, liselere kadar bütün öğrencilerimize ciddi devlet teşvikleri sağladık. Bu yıl 200 bin öğrenci için hazırlık yapmıştık, ya duyuruda yeteri kadar başarılı olamadığımız için ya da kriterleri karşılayan öğrencilerimiz yeterince müracat etmediği için ama 200 bin olmasa da 167 bin öğrencimize bu yıl 535 milyon Türk Lirası destek vererek özel okullarımıza yönlendirdik. Bunun içerisinde Organize Sanayi Bölgelerinde açtığımız teknik liselerde yaptığımız öğrenci başına 3 bin 500 lirayla 5 bin lira arasında değişen destekler buna dahil değil. OSB'lerde açılan mesleki liselere yaptığımız destekler dışında toplam 535 milyondan söz ediyoruz."

Özel okullara yapılan ödemelere ilişkin de bilgi veren Bakan Avcı, kasım ayında 187 milyon lira ödeme yapıldığını, ikinci ödemeyi şubat ayında son ödemeyi ise 187 milyon lira olarak haziran ayında yapacaklarını belirtti.

Bakan Avcı, şunları kaydetti:

"Biz kendimize göre bir gelecek tasavvur edeceğiz, oraya yakışan, oranın beklentilerine uyduğunu düşündüğümüz bir öğretmen profile tanımlayacağız ve sonra önümüzdeki yıllarda 25 yıl sonra 50 yıl sonra birileri bu söylediklerimizi okudukları zaman veya kayıtları izledikleri dinledikleri zaman bize çok gülecekler. Hepinize başarılı bir çalışma diliyorum, saygılar sunuyorum."

Törenin ardından Türkiye Özel Okullar Birliği Onursal Başkanı Rüstem Eyüboğlu'nun kendisine plaket yerine 100 ağaçlık bir hatıra ormanı sertifikası takdim etmesi üzerine Bakan Avcı, "Çok teşekkür ediyorum, çok güzel bir uygulama oldu bu. Denizli Acıpayam'da bugün bu tören münasebetiyle 100 adet fidan bağışlanmış oldu" dedi.

Sempozyuma Antalya Valisi Muammer Türker de katıldı.