GÜNDEM
Av. Aktaş; Programlardan Bylock’a habersiz yönlendirmeler var!
Ömer Faruk Gerçek / Gazetekamu.com
Bylock’ta ilk mağduriyet iddiaları;
Fetö terör örgütü yapılanmasının iletişim için kullandığı araçlardan biri olan Bylock programı ile ilgili uzun zamandır bazı mağduriyet sinyalleri gündeme gelmekteydi. Bylock kullandıkları gerekçesiyle kamudan açığa alınan, ihraç edilen ve bir kısmı da tutuklu bulunanlar arasından Sayıları binleri bulan kişiler, Bylock programını yüklemediklerini, Fetö yapılanması ile ilgi ve alakalarının olmadığını belirterek sosyal medyada seslerini duyurmaya çalıştı.
Bu şekilde itirazların artması sonucu, yapılan araştırmalarda;
İlk olarak, Bir GSM iletişim şirketinin, bazı kullanıcılarını ortak IP hatlarla internete yönlendirdiği, bu sebeple bir Bylock kullanan yanında alakasız iki üç kişinin de aynı veri yolunu kullandığı için Bylock kullanıcısı gibi görüldüğü iddia edildi.
İkinci iddia ise, Fetö terör örgütü yapılanmasının, Mit’in Bylock’u fark edip çözümlemesi sonucu, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)’den birilerinin listeleri kalabalıklaştırıp, mağduriyetleri çoğaltmak ve davaları ve tutuklamamaları karmaşıklaştırmak adına alakasız hatlarda oynamalar, eklemeler yaparak, alakasız kişileri de Bylock kullanıcısı olarak gösterdiği ve listelendirdiği şeklinde idi.
Son ciddi iddia ise, Antalya Barosuna kayıtlı Avukat Ali Aktaş’tan geldi..
Av. Aktaş; Bylock suçlamalarında ciddi hatalar var, içeriği olmayanlar ayırt edilmeli!
Av. Aktaş, uzun süredir Bylock’ta hataların olduğunu ve ciddi mağduriyetler oluştuğunu sitesinden ve twitter sosyal medya hesabından delilleriyle dillendiriyordu.
Son olarak Av. Aktaş, Bylock programına habersiz yönlendirilme ile ilgili, kendi tabiriyle ciddi bir “Zoka” bulduğunu söyleyerek, konuyu bilirkişi marifetiyle de incelettirdi ve ciddi bulgulara ulaştı.
Aktaş; Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda örnekler vererek, “Mesela, Bilgisayarınızdan film izlemek için bir siteye giriyorsunuz. Filmi açmak istiyorsunuz ama sizi bir reklama yönlendiriyor. Bu zoka da tıpkı böyle bir tuzak. Bylock yüklemediği halde bylock IP’sine bağlantısı gözükenler bakımından ciddi bir kumpas var, diyor.
Fetö yapılanmasının hainliğini aktaran Aktaş; “Gülenizm; kurduğu ağ deşifre olunca içine hiç ilgisiz insanlar da dahil edilsin diyerek teknik kumpaslar kuracak kadar acımasız bir çetedir. Din soslu ideolojisiyle aldattığı tabanını üst kadrolarını kurtarmak için harcamaktan çekinmeyen narsist bir çıkar çetesidir. Çıkar temelli ve sorumlu olduğu hiç bir konuda sorumluluk kabul etmeyen bizim topraklarımızda ortaya çıkmış en namert ideolojidir.
Bu çete Bylock’ta da hilekar bir şekilde IP yönlendirmesi yaparak alakasız bir çok insanı mağdur etmiştir. Bylock meselesinin altındaki teknik hata ortaya çıkınca yüzü kızaracak çok kişi olacak. Bu sebeple ByLock içeriği olmayan kişiler artık tutuklanmamalı. Devleti bu ayıptan kurtarmamız gerekiyor. Alt kadroların ihmali, bananeciliği, otomatlığı işi bu noktaya getirdi. Sorunu bizler çözmeliyiz.” Şeklinde açıklama yapıyor.
Aktaş, Başbakan Binali Yıldırım’ın geçtiğimiz günlerde Bylock listelerine bile montaj yapmışlar açıklamasının ardından, “O “montaj” ispatlandığına göre artık gereğini yapmalılar, hatalı tespitten mağdur binlerce insan var, ve bu insanlar hükümetin harekete geçmesini bekliyor, şeklinde konuşuyor.
Aktaş, Devlet bürokrasisisinin ve yargının aymazlığına da eleştiri getirerek, “Erdoğan söylediği zaman hepiniz bu konuyu konuşup paylaşacaksınız, işlem yapmaya başlayacaksınız. Yiğitlik odur ki hakkı icazetsiz söyleyesiniz, diyor.
“Sadece benim gibi inanan ve düşünenlere değil fikrimle uyuşmayanlara da yardım edebilirsem gerçek anlamda insan olabilirim” diyen Av. Ali Aktaş, uzun zamandan beri tüm mesaisini bu anlamda mağdur olan kişiler için tüketiyor.
Avukat Ali Aktaş’ın konu ile ilgili olarak www.aliaktas.net isimli internet sitesinden yaptığı ve kamuoyunun dikkatine sunduğu ve Devlet ve Yargı erkinin acilen bu konuya eğilmesi için paylaşılmasını istediği detaylı açıklama ise şu şekilde..
******
ZOKA; ilgisiz kişilerde çıkan ByLock tespitlerinin nedenine dair tespitler ya da FETÖ'nün kaos planı!
Ekte PDF olarak indirebileceğiniz dilekçemiz Adli Bilişim Uzmanı Koray Peksayar’ın 52 sayfalık raporundan da anlaşılacağı üzere tümüyle 2014 yılında faaliyet göstermiş Morbeyin.com adres ve uygulamaları içerisinden bylock.net adresine bağlantı verdiği lakin bu bağlantıların kullanıcıların bylock uygulamasını telefonlarına indirmemiş olması nedeniyle görünür bir tasarım veya web sitesine gitmediği tespit edilmiş bulunmaktadır.
ŞİKAYET DİLEKÇESİ PDF OLARAK İNDİREBİLİRSİNİZ
BİLİRKİŞİ RAPORU PDF OLARAK İNDİREBİLİRSİNİZ
Uygulamaların kullanıcıları çoğunluğu 1x1 piksel ebadında olması muhtemel reklamlara –gözle görmedikleri için- uygulama ekranlarında gezinirken farkına bile varmadan tıkladıkları zaman ByLock’a tahsis edilen IP’lere yönlendirme yapmaktadırlar. Böylelikle kişi hakkında BTK verilerinde 3, 6, 20 vb küçük sayılarda ve farklı günlerde ByLock IP’sine bağlantı tespit edilmektedir.
MİT’in 226 bin ByLock kullanıcı içerisinde 3 günün altında tespit yapılanları listeden çıkartarak 102 bin kişiye indirdiğini biliyoruz. Bu kişilerin çoğunluğunun bu tip uygulamaları kullanırken kullanılan tuzak ile IP tespitine takıldığı aşikârdır.
Balyoz davalarında da uzman adli bilirkişi olarak görev yapmış olan Koray Peksayar raporunda şikayet ettiğimiz ve devletimizin teknik birimlerince araştırılmasını istediğimiz konu şu şekilde izah edilmektedir; “Kısaca: “Mor Beyin” adlı uygulama geliştirici ekip, Google Reklamları ve Google Analytics hizmetlerine bağlantı için sayfa koduyla birlikte kendi belirlediği diğer HTML kodunu, kullanıcının farkındalığı dışında uygulamanın reklam alanı içerisinde gömecek şekilde bir tasarımda bulunduğu ve bu tasarımı yayınladığı uygulamalarda genel olarak kullandığı açık olarak anlaşılmaktadır.
‘<iframe src=”https://bylock.net” width=1 height=1></iframe>’ kodunun da bu ekibin tasarrufuyla ilgi reklam alanında görünmez/nokta halinde yüklettiği ve her iframe yüklenmesinde, yani bu ekibin tasarrufuyla belirlenen iframe yüklenen her uygulama işlevinde, kullanıcı ByLock uygulama sunucusuna bağlantı kurmuş gibi görünecektir”
ByLock gözaltı ve tutuklamaları içerisinde özellikle;
1. Tek delili ByLock olan,
2. ByLock içeriği dosyalara gelmeyen veya “içerik yoktur” denilen,
3. BTK verilerine göre 3, 6, 19 ve buna yakın düşük rakamlarda IP tespiti gelen şüpheliler/sanıklar var.
Bunların bazıları (Av. Mustafa Yaman, Gültekin Sincar gibi mesela) ömrü boyunca Gülen ve cemaatine karşı tepkisel durmuş, çizgisi belli insanlar. İçlerinde bu şekilde kendisinden emin olduğumuz insanlar olduğu gibi ekte sunduğum mail ve DM çıktılarından da görüleceği gibi farklı sosyal çevrelerden olmak üzere aynı durumda çok sayıda insan bu durumdan şikâyetçi durumda.
Ortak niteliklerini sıraladığımız kişilerin yoğunlukla anılan bu programlardan şikayetçi oldukları hatta Bylock tespit tarihlerine bu programları indirdikleri ve kullandıkları anlaşılmaktadır.
Uygulama içindeki bylock IP’sine yönlendirme sağlayan noktaya tıklamanız halinde yazılımsal olarak wifi dışında mobil hattan internet kullanıldığında sadece mobil hat üzerinden yönlendirme IP’sine gitme imkanı tanıyan kod üretmenin mümkün ve kolay olduğu da ifade edilmektedir.
Uygulamalardan bir tanesinin tanıtım resimlerinde Litvanya’nın başkenti Vilnus’un olması (ByLock sürücüsünün de Litvanya’da olduğunu hatırlayalım) da dikkat çekicidir.
Haber7.com’da çıkan “Ezan vakti’nde FETÖ izi” haberi de ekte sunulmuştur. Haberde 2016 ylında ABD’ye giden ve dönmeyen bir kişinin de ortak olduğu Ezan Vakti uygulamasının yazılımında kuşkular olduğu anlatılmaktadır. Ayrıca Sızıntı Dergisi ile aynı yazılım şirketinin altyapısını kullandığı da basında çıkan haberlerde yer almaktadır.
FETÖ Yapısının özellikle 2014 yazından itibaren kendi tabanlarına ByLock yüklettiğini biliyoruz. Bu konuda öylesine bir genişleme sağlamışlardır ki sohbetlere gelen insanlara bile bu uygulamayı yükletmişlerdir. İçeriklerden de anlıyoruz ki bu insanların rüyalar, hurafeler, abartı cemaat kutsamaları ile meşgul edildiğini ve böylece bylock’un “Cemaat Tabanını Uyutma Aparatı” olarak kullanıldığını tespit edebiliyoruz.
Yaygınlaştırmanın yapının asıl işlevsel bölümlerini gizleme ve hedef saptırma amacı taşıyıp taşımadığının anlaşılması çok daha büyük ölçekli bir çalışma ile mümkün olabilecektir.
Lakin böyle bir hedefin amaçlandığı; yukarıda 3 kriterle ortaklaştırdığımız FETÖ-PDY-Cemaat üçlüsünden hiçbiri ile irtibatı olmayan tek kriteri az IP tespitli bylock olan şikâyetçilerin (ki ben sayılarının 8-10 bin civarında olduğunu sanıyorum) de ilerde karşılaşılacak bir kovuşturma-soruşturma sürecinde işin içine katılarak hukuk sisteminin kilitlenmesi ve böylece yüz bini aşan bir kitlenin yargılanma ve mahkum edilmesinin sağlanarak örgütsel hiyerarşinin ve yapıya yönelik toplumsal algının kurtarılmasının amaçlandığını anlayabiliyoruz. Kişisel tespitimiz bu noktadadır.