EĞİTİM
Ataması yapılmayan öğretmenler: Bir an önce çözüm...
AKP iktidarı döneminde ‘atanamayan öğretmenler’ eğitim alanında krize dönüşen en büyük sorunlardan biri haline geldi. Her yıl gitgide büyüyen bu soruna karşı öğretmenler mücadale vermeye devam ediyor, ancak umutları tükenmek üzere. Her yıl Türkiye’de 30-40 bin öğretmen ataması gerçekleşiyor, ancak bir yandan da geride 300 bini aşkın atama bekleyen öğretmen var. Bu sırada bekleyen öğretmenlerin bazıları atanmama süreçlerini BirGün’e anlattı.
Murat Özdemir(26): Gaziosmanpaşa Üniversitesi 2012 Edebiyat mezunuyum. Bizim dönemimizde okuyan öğrencilere formasyon veriyorlardı. Mezun olduğumda hem formasyonum hem diplomam elimdeydi. Mezun olduktan sonra atanamadım, 3 yıl boyunca dershanede çalıştım, hatta bu sene de bir yerle anlaştım, onlara güvenerek iş yapamam. Ortada büyük bir adaletsizlik var. Ben 44 bin edebiyatçının içinde bin 525’inci olmuşum. Sizce bu bir başarı değil midir? Ben binlerce kişiyi geride bırakmışım, bu onlara göre bir başarı değilse benim artık diyecek bir şeyim yok. Elime cv’mi aldım tanıdığım öğretmenlere haber saldım üç yıl boyunca, fakat bana pek yardımcı olamadılar. Çünkü deneyimsizdim. Sonra kendim elime cv’mi aldım, gezdim Kartal, Maltepe, Kadıköy vs. Hiç yardım eden, geri dönen arayan olmadı. Artık ümidi kestim o süreçte. Sonra bir baktım bir yer aradı, resmen asgari ücretin altında bir fiyat teklif etti. Şaka gibi ama ben de sonuçta durum ortada bir yerde başlamam gerek dedim ve kabul etmek zorunda kaldım. İstanbul’da yaşadığım için yine de benim durumum kötünün iyisi. Anadolu’daki arkadaşlarımın hiçbir şey bulamıyor, psikolojileri çok bozuk, ailelerini karşılarına alıyorlar, kavga ediyorlar, intihar olaylarını zaten duyuyoruz…
O tuvaleti öğretmen olmak için temizledim
Tuğçe Arslan (24): Marmara Üniversitesi 2013 mezunuyum. Aynı sene mezun olduktan sonra formasyona başvurdum. Yeditepe Üniversitesi’nden formasyonu aldım. İyi bir derece ile bitirdim okulumu. İlk sene çok çalışamamıştım KPSS’ye ama 70 aldım, diğer sene de iyi bir çalışma temposuna girdim, 2’nci girişimde de sonucum 80 geldi. Geçen seneye göre sıralamam 1200 civarlarında olması gerekiyor diye düşündüm, hadi dedim en fazla 1500 olsun. Sonuçlar bir açıklandı, sıralamalar iki kat geri gitmiş. Geçen sene 5 bininci olan bu sene aynı puan ile 10 bininci olmuş. Artık küçük küsüratlarla bile arada 600-700 kişi var. Edebiyat bölümünde inanılmaz bir yığılma olmuş, hiç böyle yığılma olan başka bir bölüm yok. Sayıların fazlalığı inanılmaz sırıtıyor. Değişik şeyler düşünmeye başlıyorum bu rakamları görünce, herhalde diyorum IŞİD’le falan mücadeleye yollayacaklar, şaka gibi. Bu yığılmanın artık başka bir açıklaması yok diyorum. Umutsuzca kontenjanların açıklanmasını bekliyoruz. Özel okullara başvuralım diyoruz, onlar da 5-6 yıl deneyim istiyor, bu ayrı trajikomik bir olay. Temel liseler ortaya çıktı, onun sistemini bilmiyoruz, acaba diyorsunuz onlar da dershaneler gibi sömürecek mi? MEB belli kurallar belirledi mi? Kısaca aslında her şey muamma. Eğer ben 42 bin kişiyi arkamda bırakmışsam, 2 bin 500’üncü olmuşsam ve hala eğer atanamayacaksam zaten öğretmenlik bitmiş demektir. Açıkçası Milli Eğitim Bakanı kendi öğretmenine sahip çıkamıyorken, özellerin öğretmenlerine sahip çıkabileceğini hiç düşünmüyorum. Zaten dershane çalışmışlığım var. Adam bana açık açık kapı burada, bende Türkçe- Edebiyat öğretmeni çok, buyur gidebilirsin dedi. Artık atanma meselesinde o kadar umutsuzum ki her yere başvurmayı düşünüyorum, halkla ilişkiler olur veya başka bir sertifika programına gidebilirim… Her zaman harçlığımı çıkarmak için gittim garsonluk yaptım, tuvalet temizledim, ama Milli Eğitim Bakanı ekrana çıkıp diyor ki, formasyon alanlar, bu bölümü okuyan herkes öğretmen değildir. Kusura bakmasın ben o tuvaleti öğretmen olmak için temizledim.
Biz değil ilahiyatçılar atanıyor
Muhammet Çelik (26): Yeni Edebiyat mezunuyum. Atanamayan bir öğretmen adayım. 77 puan aldım, 4 bin üstü bir sıralamaya girdim, ama atanamıyorum. Ben daha çok benden daha zor durumda olan yıllarca atanamamış arkadaşlarım için Edebiyat öğretmenleri için mücadele veriyorum. Biliyorsunuz bu durumda en sıkıntılı bölüm bizim. Bizlere 37 bin atama yapılacağı sözü verildi. Edebiyat bölümü sadece 43 bin kişiden oluşuyor. 37 binin hepsini verseler bile, biz yine çokça açıkta kalacağız. Bundan sonra edebiyat öğretmenlerinin önünün açılması gerekiyor, açıköğretim kaldırılması gerekiyor, Osmanlıca dersinin de din dersi olarak değil, dil dersi olarak gösterilmesi gerekir, bu da bizim edebiyatçıların işidir. Osmanlı Türkçesi yıllarca Osmanlı Devletinin kulladığı bir dildi, yani bu ders din değil, dil bilgisi dersidir. İçinde eski Anadolu Türkçesi, Farsça, Arapçanın da bulunduğu bir dildir. Bunu da en iyi edebiyatçılar bilir, bu 1ders bizim olmalı ama gidiyorlar ilahiyatçılara veriyorlar.
Bilal Turan (25): Harran Üniversitesi’nden 2013 yılında mezun oldum, daha sonra da 2014’ün Şubat’ında Van’da da formasyonumu aldım. O süreçte de KPSS’ye çalıştım. Bizim edebiyat bölümünden sınavlara giren kişi yaklaşık 44 bin kişi. Ben en son 80 puan aldım, 2 bin 200’üncü sıradayım, buna rağmen atanmama durumum hala var. Bu sene bir de atanamamam daha büyük ihtimal, 44 bin kişi içinde 1000-1500 kişi alacaklar, şimdi nasıl umutlu olalım. Olur da atanamazsam eğer ben de işsizler kervanına katılacağım, artık başka bir iş var mı, ne yapabilirim bakacağım. Ama ben aldığım puana, sıraya rağmen atanamazsam gerçekten bu Türkiye’nin adaletsizliğidir.
Ümmühan Maktav (32):Lisanstan 2008 mezunuyum. Daha sonra tabii KPSS sürecine girdim. Bu süreçle baş edeyemeyice malum yüksek lisans da yaptım. 2011’de de yüksek lisanstan mezun oldum. Bana formasyon verilmemişti o yüzden genelde özel sektörde çalıştım. Ondan sonra formasyonu aldım ve bu seneyle beraber de üç kere KPSS’ye girmiş oldum. Gerçekten çok çalıştım, 80 aldım. Sınan zaten bilen ile bilmeyeni çok ayırt edici değildi. Çok az çalışan da 80 aldı. Ben yeni evliyim, bir yıl oldu, eşim de Fizikçi o da atanamıyor. İkimiz de işsiz durumdayız, atanmayı bekliyoruz. Nişanlı olduğumuz dönem ikimiz de özel sektörde bir dershane de çalıştık, resmen dolandırıldık paramızı alamadık, o yerden 6 milyar alacağımız var, hep bize bekleyin toplu verecez diye oyaladılar. Bir üstüne sigortamızı da yatırmamışlar. Çok büyük sıkıntılar çektik, neredeyse düğünümüz erteleniyordu, oradan buradan borç alarak evlendik. Atanmayı beklediğim süreden beri çok kez pes ettiğim zamanlar oldu. Ama sonra düşünüyorum ailem beni okutmak için çok emek verdi, çok para harcandı, bu yüzden kendime biraz daha bekle diyorum. Çok haksızlık, adaletsizlik bu, ne kadar bekleyelim, ne yapalım daha, kaç puan alalım. Eşim de ben de boştayız, öylece bekliyoruz…
Birgün