EĞİTİM
Atama bekleyen öğretmenlerden basın açıklaması
Sanat Sokağında yapılan basın açıklamasında öğretmen adayları, Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıklamış olduğu kontenjanların şaşkınlığı içerisinde olduklarını belirttiler. Necdet Ceylan felsefe öğretmeni tarafından okunan basın açıklamasında, Atama sürecinde verilen sözlerin tutulmaması bakanlığın güvenirlik derecesini bir kez daha ortaya koymuştur. 42 bin sınıf öğretmeninin branş derslerine geçmesini sağlamak ve boşalan sınıf kadrolarına yeniden 6 bin gibi bir sayıda atama yapmak akla hitap etmediği gibi vicdanları da yaralamıştır. Eğitim-öğretim yılının başladığı bu dönemde branş öğretmenlerini sınıflardan koparmak aklı ve bilimi okullardan uzaklaştırmaktır. Temelsiz ve siyasi bir eğitim anlayışının hüküm sürdüğü bir düzende eğitim sorununun üst raflardan düşmeyeceği yadsınamaz bir gerçektir. Bizler kimimiz ortaokul, lise branşçıları mezun bir dizi mağdur kişileriz. Yapılan bu ağır adaletsizliğin acilen önlenmesi için burada toplanmış bulunmaktayız. Amacımız birilerini kırmak, incitmek, vurmak ya da kırmak değildir. Biz buraya uğradığımız haksızlığı dile getirmek, sesimizi duyurmak, yetkili kişilerin bizleri kaale alıp ilgilenmeleri için toplandık. Aynı yola ayrı senelerde bin bir ümitle çıktık. Senenin mücadelesini verdik, çabaladık bir yerlere gelmek için. Bu ülkeye güzel insanlar yetiştirmek için, eli kalem tutan nesiller olabilmek için okuduk. Önümüze engeller konuldu aşmaya çalıştık, sabrettik, yılmadık, yeri geldi istediğimiz olmayınca hayırlısı dedik, hep yeniden hep yeniden kaybolmayan umudumuzla sarıldık kitaplarımıza. Ardı sıra bir hayal kırıklığı daha. Hayal kırıklığının adı KPSS. Bugün burada bulunan meslektaşlarımın da, şu an gönülleriyle bizi destekleyen diğer hocalarımızın da ne durumda olduğunu hepimiz görüyor, biliyoruz. Biz bu sayıyı asla ama asla hak etmedik. Bizler yaşamlarımızda çok adaletsizlik gördük. Belki de şahit olduk ama böylesine yüz kızartıcı evet maalesef ki yüz kızartıcı bir adaletsizlikle ilk defa karşı karşıyayız. Utanıyoruz. Kendimizden utanıyoruz, çünkü ilk bine giremedik, çevremizdeki insanlardan 'Hani atanacaktın' lafına defalarca maruz kaldık diye utanıyoruz. Annemizi babamızı sevindiremedik diye utanıyoruz. Bizleri böyle insafsız bir alıma layık gören ve bu uğurda emeği geçen sizlerden, evet sizlerden utanıyoruz. Bu bizim ülkemiz olamaz, olmamalı. 'Burası Türkiye her şeyi bekleyeceksin' dememeliler. Sesimizi duyun diyoruz ve öğretmenlerinize sahip çıkın. Bizler köşeye atılıp biriktirilen eşyalar değiliz, koleksiyonculuğu bırakın öğretmenleri haznenizde biriktirmeyin, atayın. Biz mesleğimizi icra etmek istiyoruz. Türkçe öğretmeni Türkçe'yi, sosyal bilgiler öğretmeni sosyal bilgileri, fen bilgisi öğretmeni de kendi mesleğini bırakın yapsın, üzerimize kumalar aldığınız yeter. Bizler, branş değişikliği ile alanımızda derslere giren öğretmenlerin branşlarına tekrar iade edilmesini, bakanlığın yanlı tavırlarıyla almış olduğu bu kararı telafi edecek 24 Kasım'da, yahut şubat alımına kadar 40+40+40 kontenjan istiyoruz. Her meslek kendi sorumluluğunu yerine getirsin, branş öğretmenlerimiz mağdur, hakları başkasının elinde. Branşçılar olarak büyük bir hezimete uğradık, biz böyle bir haksızlığı hak etmediğimizi düşünüyoruz ve en kısa zamanda bu acı veren durumun düzeltilmesini istiyoruz denildi.
Grup daha sonra sessizce ayrıldı.