"Öğretmenler! Yeni Nesil Sizlerin Eseri Olacaktır." MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Atatürk'ün bu sözünden de anlayacağımız üzere geleceğimiz hayati bir önem taşımaktadır. Öyle ki insanlığın, ülkelerin, ülkemizin uygarlık seviyesinin artması; bilimde, sanatta, teknolojide ve daha birçok alanda başarılı olmasına ve yaratıcılığına bağlıdır. Bu gelişmelerin ve çocuklarımızın teminatı öğretmenlerimizdir.Bütün mesleklerin kaynağıdır öğretmenlik. Gelişmiş tüm ülkelerde son derece önemli birmeslek olmasına karşın ülkemizde değersizleştirilen mesleklerden olmuştur maalesef.İşte geleceğimizi kurtaracak bir neslin kaynağı öğretmenlerin sorunları da tam bu noktada başlıyor...

>İnsanlar öğrenmek istediği birçok bilgiyi o konuya hakim kişilerden öğrenmek ister. Bu nedenle de bazı bilim, sanat, teknoloji vs. dallarına has branş öğretmenlikleri açılmıştır. Ülkemizde şu an ataması yapılması gereken yaklaşık 108 branşvardır. Ne yazık ki her yıl atama döneminde bu branşların atama sonuçları hüsran olmaktadır. Kimi branşların kadro sayıları 1000'leri 6000'leri aşarken birçok branşın kadro sayıları 3 haneli hatta 2 haneli sayıları bile görememiştir. Okullarımızda öğretmen ihtiyacının çok fazla olmasına rağmen gerçek öğretmenlerin yeri"ÜCRETMEN" diye de tabir edilen "ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER" ile doldurulmaya çalışılmaktadır. Bu uygulamada kişiler ders saati ücreti karşılığında (kadroluların 1/3 oranında) maaş almaktadır. Bu durum "mevsimlik işçi"benzetmesine de müsaittir. Bu uygulamada öğrencilere ders verenlerin birçoğu eğitim fakültesi mezunu bile değildir. Ücretli öğretmenler arasında lise, ön lisans, lisans mezunları; hayvan yetiştiriciliği, seracılık, aöf, ziraat, veterinerlik vs. mezunları bile yer almaktadır... Hiçbir pedagojik bilgiye ve ilgili branşın akademik bilgilerine sahip olmadıkları için de öğrencilerde; uyum sorunları, bilgi eksiklikleri, başarısızlıklar ortaya çıkmaktadır. Bütün bunlar eğitimde kaliteyi yok etmektedir...

>"FORMASYON" UYGULAMASI... Bu uygulama ile birçok fakülte mezununa formasyonla öğretmenlik hakkı tanınmıştır. Bu nedenle 330.000 mezun atama bekleyen öğretmen sayısına her yıl katlanarak yenileri eklenmektedir. Yine bu uygulama hem eğitim fakültesi mezunlarını hem de formasyon hakkı verilen diğer fakülte mezunlarını mağdur etmektedir. Bir süreliğine Eğitim Fakülteleri ve Fen-Edebiyat Fakültelerinin kapatılması atama bekleyen öğretmenlere yenilerinin eklenmesini önleyecektir. Diğer taraftan büyük bir öğretmen ataması yapılmadığı ve farklı istihdam alanları yaratılmadığı taktirde bu mağduriyetlerin önüne geçilemeyeceği de çok açıktır.

>"ALAN DEĞİŞİKLİĞİ..."Bu uygulama birçok branşın canını yakmış ve o atama dönemindeki branş kontenjanlarını daraltarak mağduriyetlerin artmasına sebep olmuştur. 42.000 sınıf öğretmeninin "alan değişikliği" ile birçok branşa hatta özel yetenek gerektiren branşlara bile geçişi sağlanmıştır (özel yetenek alanındaki mezunlar, birden fazla özel yetenek sınavıyla zaten kendilerini kanıtlamışlardır, başka hiçbir branş özel yeteneğe sahip olmadığı halde özel yetenek gerektiren derslerde başarılı olamayacaktır.) Son dönemde alan değişikliği uygulamasının kapsamı daraltılarak"Özel Eğitim Öğretmenliğine" 540 saat, "Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliğine" ise 90 saatlik kurslarla yeni geçişler sağlanmaktadır. Bilinmelidir ki bir branşın 4-5 yıllık eğitimi süresince edindiği bilgi birikimi 90-540 saate sığdırılamayacak kadar fazladır. Kurslarla bile olsa tamamen yanlış ve eğitimde kaliteyi düşüren bir uygulamadır.

>"ROTASYON..."4+4+4 sınıf öğretmenlerini de norm fazlası konumuna düşürüp mağdur etmiştir. Ancak bu durumda, norm fazlası öğretmenlerin mağduriyetleri, öğretmen ihtiyacı olan yerlere "ROTASYON" ile gönderilmesiyle giderilebilirdi. Hem öğretmen açığı olan okullarımızın öğretmen ihtiyacı giderilirdi hem de böyle çelişkili bir durum ortaya çıkmazdı...

>EMEKLİLİK TEŞVİKİ... Ülkemizin genç, dinamik ve bilgi aktarmada verimli öğretmenlere ihtiyacı var. Bu yüzden de emekli maaşları iyileştirilerek ileri yaşlardaki öğretmenlerimizin emekliliğe teşviki sağlanmalıdır.

2015 ŞUBAT ataması yapılmış ve yine birçok branşın yüzü gülmemiştir. Bütün bunların ışığında değerlendirme yaptığımızda daha çok öğretmenin ve ailenin yüzünün gülmesi için "2015 NİSAN ayında 40 BİN" atama yapılması şart olmuştur.

330.000 MEZUN ÖĞRETMEN İÇİN SADECE 40 BİN...

Öğretmenlerin bu kadar büyük sorunlarla savaşmak zorunda kalması hem gelecek neslimiz için tehlike oluşturur hem de ülkemizin her konuda ileri gidip gelişmesine engel olur. Unutmayalım ki "Toplumların uygarlık düzeyi öğretmene verdiği değerle ölçülür..."

108 BRANŞ ADINA NURSEMA ÖĞRETMEN