GAZETEKAMU/ ÖZEL MAKALE

Türkiye’de tarihsel belleğin yeniden kazanımına bakıldığında kadınların kamu sahnesine çıkabilmesi ve kamu gündemini etkileyebilmesi uzun yıllar almıştır. Artık günümüz kadınları, özellikle anneleri bu hakkı kazanmıştır.

Toplumları kontrol etmenin, ya da harekete geçirmenin en güzel yoludur etnisite. Kimlikleri kullanarak toplumu bölüştürmek, her böldüğünüz parçada bir iz bırakmak için seçilmiş kaftandır etnisite. Oysa ki anne iseniz sizi Türk anne, Kürt anne, Laz anne, Çerkez anne diye ayıramazlar…. Acının azı çoğu, evladın biri bini aynıdır. Anneyim diyen kadın yüreğini ummanlara sığdıramaz. Öyle ise bu acı bu gözyaşı niye? Hangi anne evladını bile bile ateşe atıp, zarar görmesini ister. Vatan’da herkesin annesidir. Gençlerin, evlatların terör olaylarına karışıp, suç işlemesini, kendine zarar vermesini hiçbir anne onaylamaz, onaylayamaz.

İnsanın ilk eğitimi anne ile başlar. Annenin eğitim ve kültür seviyesi evladının çimentosudur. Her evlat annesiyle özdeşleşir. Anne bir insanın aynadaki yansımasıdır. Öyleyse annelerin evlatların hayatındaki bu önemli yerini unutmamak gerekir.

Gençleri suçtan arındırmak, toplumla bütünleştirmek, amaç ve hedefler belirlemek toplum mimarları olarak annelere düşmektedir. Kadın her zaman incedir, zariftir, duygusaldır, hassastır. Bu özellikleriyle evladını büyütür, geliştirir. Annesinden etkilenmeyen evlat yok gibidir. Evladını sonsuz bir sevgiyle sever, esirger, korur. O varsa dünya vardır, hayat vardır, sevgi vardır. O yoksa gözyaşı, umutsuzluk, yaşamın anlamsızlığı vardır.

Türkiye’de birliğin ve dirliğin sağlanmasına ihtiyaç duyulan şu günlerde terörün gündemi sürekli meşgul etmesi, bu soruna çözüm arayışını zorunlu kılmıştır. Kadın sözünün ve kadın sesinin duyulacağı en önemli zamandır. Kadın hareketlerinin öncüleri annelerdir. Kadın hakları savunucuları toplumsal olaylarda keyfi ve bölücü olmamalı, bütünlükçü ve eşitlikçi bir yeniden yapılandırmayı gerçekleştirmelidirler.

Toplumlar, sosyolojiden felsefeye, edebiyattan sanata birçok kültürü barındırdığından içimizdeki zenginlikleri kültür yumağı olarak görmeli, ötekileştirmemeliyiz. Çıkar gruplarının ülke menfaatlerini, kendi menfaatlerinin üzerinde görmelerine izin vermemeliyiz.

Tüm Türkiye ve Dünya annelerine sesleniyorum. Hadi bende varım diyerek Türkiye’deki ve Dünya’daki tüm savaşlara, acılara, kana, gözyaşına dur diyelim. Umutların bitmediği, barışın ve sevginin bol olduğu bir dünya kendimize temenni edelim ve bu yolda biz anneler yapılması gereken ne varsa yapalım, gerçekleştirelim.

Zümrüde KAYABAŞI

Sağlık Eğitimcisi

Uzman öğretmen

Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.