Bir zamanlar şöyle bir kısa film yapmak istemiştim;Ülkede şeriat gelmiş ve fakültelerde başı açık okumak isteyen kızlar için ikna odaları kurularak başları örtmeleri isteniyor.

Bunu 28 Şubat sürecinde ultra modern laikleri empati yapmaya davet etmek için düşünmüştüm.
Bir üniversite hocası İslamiyeti baskıcı gösterir diyerek yapmamamı tavsiye etti.
Yapsam ne olurdu bilmiyorum.
Öyle hızlı bir dönemde yaşıyorsunuz ki Müslümanların lehine yaptığınız bir açılım bir hafta sonra aleyhinize dönebiliyor.
Ne söylerseniz söyleyin her hafta yazdıklarınızı güncelleyip tazelemeniz ve yanlış anlaşılmaların önüne geçmeniz gerekiyor.
Anadilde eğitim ve başörtüsü de öyle.
19.yy.’a kadar taşrada Hristiyan kadınlar dahil tüm medeni dünyada herkes örtülü, şehirlerdeki kadınlarsa uzun etekli bol giysili.Bu sorun 19.yy’da Hristiyan dindarların da şikayet ettiği açık-saçıklıkla ayyuka çıktı.
Bir başka modern bela ırkçılıksa hala içimizde ve devlet sisteminde bizleri yoruyor.
Kürtlerin ana dilde eğitimi ırkçılık damarını besleyeceği için karşı çıkılıyor.
Hali hazırda Türkçe müfredatta çok hümanist çok plural değil hele ki ırkçılığı beslemediği hiç söylenemez hatta öyle ki iki ırkçılığı bile besliyor maşallah)
Bir hayli gayr-i islami unsurla da dolu.
Türkçe okutsan ne Kürtçe okutsan ne?
Herkese haydi ‘ila cehennemi zümera’ diyen bir sistem bu.
Müfredat İslami anlamda dizayn edilir ve işin adı konulursa sıkıntı olmaz.
Ben İslami camianın ve sokaktaki insanın Dost Tv,Semerkand TV’de kimi zaman yapılan Kürtçe yayınlardan ya da Gülen cemaatinin tamamen Kürtçe yayın yapan Dünya TV’sinden rahatsız olmadığını gördüm.Sebebi de Müslümanlar bu kanallara güveniyor.Fakat aynı Müslümanların Roj Tv gibi PKK bağlantılı Kürtçe kanallardan dinden-imandan bile bahsedilse rahatsız olduğunu gördüm.
Sebebi de Müslümanların Kürtçe konuşurken birlik beraberliğe çağırması, PKK bağlantılı kanallarınsa seküler ve bağımsızlık isteyen bir düzene çağırması.
Benim gönlümden geçen müfredat -bir çerkez olarak aynı zamanda-Çerkez Ethemin hain olmadığından Dersimdeki katliama kadar tarihi hakikatlerden bahseden bir Tarih kitabı veya Bediüzzamanın Alevi-Sünni kardeşliğini inşa edici o şifalı reçetelerinin olduğu mektuplarının yer aldığı ders kitaplarıdır(Tarih ya da din derslerine konulabilir)
Kim ne derse desin Kürtçe anadilde eğitim olacaktır.
TRT 6 nasıl olduysa.
Ya da başörtülü kamu çalışanları nasıl olacaksa.
Bu işin karşısında durmak fıtratı inkardır.
Devlet bunun yüksek öğrenimini de dizayn edip teşvik etmelidir.
Bu yapıdaki anayasa ve eğitim sistemi tek tiplilikle huzuru ve barışı sağlayacağını düşünse de artık tamamen ayrıştırıcı ve insanları birbirine düşmanlığı teşvik eder bir hale gelmiştir.
Bediüzzamanın bu konudaki fikirleri milyonları etkilediği için onun eserlerine bakılması ve onun refere edilmesi faydadan hali değildir.
Başbakan en azından anadilde eğitimi ilerde planlı ve sağlıklı bir yapı içerisinde insan hakları temelinde barış ve özgürlük için ilerletmeyi düşünüyoruz derse tansiyonu düşürür hakikatin safında yer tutmuş olur.
Kürt sorununu anadilde eğitim başta olmak üzere hallettiğinde Nobel Barış ödülü cebindedir.
Nobel için yapsın demiyorum başbakanın da öyle bir derdi yok ama dökülen kana ve harcanan paraya bakılınca ilerleyen yıllarda şimdi nasıl şapka inkılabında asılanlara kimse inanmayıp’ şapka için insan mı asılırmış, olur mu öyle saçmalık?’ diyorlar ya zamanı gelince aynısı ana dilde eğitim içinde söylenecek ve böylesine saçma bir tartışmayla bu ülkenin nasıl vakit geçirdiği şaşkınlıkla yad edilecektir.
Gelecek nesillerin bizlere ‘yazıklar olsun size’ dememisi için ana dilde eğitim özgürlüğünü Kürtçe ve Türkçe okutulacak derslerde ayrıştırıcı değil birleştirici unsurları çoğaltarak yapabiliriz. Bunun da tek yolu İslamiyettir.
PKK’nın elindeki tek silah ve son kozu ana dilde eğitimdir.
Bu hakkı vermemek vatanseverlik değil PKK’nın ekmeğine yağ sürmektir.
Fikren örümceğin ağından daha zayıf olan PKK zihniyetinin İslamiyetin önerdiği herkesin hakkını kendine verin kaziye-i muhkemesince nasıl darmadağın olduğunu göreceksiniz.
Hükümet TRT 6 ve seçmeli ders Kürtçe ile sağlıklı bir gelişimin temelini atmış bulunmaktadır.Devamı gelmemesi için hiç bir sebep yoktur.
Bediüzzaman Alevi toplumun ve Kürtlerin Allah tarafından verilen haklarının hukuklarının teslim edilmesinde benim gibi milyonları etkileyen en önemli amil olmuştur.
Herkese onun anadilde eğitim ve Alevi-Sünni konularında yazdıklarını okumaya davet ediyorum.
J.P Sartre için demişler ya ‘Sarte Fransadır’.
Bediüzzamanda Türkiyedir.
(Son Not:Türkçe eğitim kendi içinde nasıl problemler barındıryorsa şu an seçmeli ders olan Kürtçe’de aynı mecradan geçiyor.Tıpkı Türkçeden bir Türk öğrenci nasıl başarısız oluyorsa anadili Kürtçe olan bir öğrencide başarısız olabiliyor.Kürdçe eğitim bir bahs-i diğer ilk önce mazlumun ve mağdurun hakkını teslim etmek gerekiyor)

İbrahim Demirkan / gazetehabervaktim