EĞİTİM
Akademisyenlere 'demeç yasağı' iddiası
YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan açıklamada, bir kısım basın yayın organları ile sosyal medya ortamlarında Yükseköğretim Kurulunca Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinde yapılan son değişikliklere ilişkin gerçeğe uygun olmayan eleştiri ve bilgi aktarımı yapıldığı anımsatıldı.
30 Ocak 2014, Perşembe
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğine ilişkin açıklamasında, "Getirilen yasak, akademik ve bilimsel araştırma veya tartışmaların yasaklanması ya da öğretim elemanlarının güncel konulara ilişkin medyadaki tartışmalara katılmasının yasaklanması değil, yetkili olmadığı halde ilgili üniversite adına o üniversiteyle ilgili resmi konulara ilişkin beyan ve demeç vermeyi engelleme amacı taşımaktadır" ifadesi kullanıldı.
YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan açıklamada, bir kısım basın yayın organları ile sosyal medya ortamlarında Yükseköğretim Kurulunca Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinde yapılan son değişikliklere ilişkin gerçeğe uygun olmayan eleştiri ve bilgi aktarımı yapıldığı anımsatıldı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Her şeyden önce işaret edilmesi gereken husus, medyada söz konusu edilen disiplin maddesinde (6. Madde ö- Bilimsel tartışma ve açıklamalar dışında, yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına resmi konularda bilgi veya demeç vermek,) yer alan ifadelerin yeni bir madde olarak düzenlenmediği ve zaten aynı yönetmeliğin değişiklikten önceki 21.08.1982 tarih ve 17789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan halinde 9. maddenin (g) bendi olarak mevcut olduğu ve orada bu eyleme karşılık olarak kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının tayin edilmiş olduğudur. İkinci olarak ifade edilmesi gereken husus, söz konusu fıkra ile getirilen yasak, akademik ve bilimsel araştırma veya tartışmaların yasaklanması ya da öğretim elemanlarının güncel konulara ilişkin medyadaki tartışmalara katılmasının yasaklanması değil, yetkili olmadığı halde ilgili üniversite adına o üniversiteyle ilgili resmi konulara ilişkin beyan ve demeç vermeyi engelleme amacı taşımaktadır."
Fıkrada yer alan "resmi konularda" ifadesinin, buna işaret eden bir kavram olduğu belirtilen açıklamada, "Bununla amaçlanan resmen yetkili olmadığı halde bir yükseköğretim kurumu adına demeç veya açıklama yapmaktır" değerlendirmesinde bulunuldu.
"Üçüncü husus olarak, 1982 yılında yapılmış bir düzenlemenin devamında niçin yarar görüldüğü sorusu akla gelebilir" denilen açıklamada, şu görüşler dile getirildi:
"Buradaki etken, düzenlemede herhangi bir yarar görülmesi yahut bu yasağın haklı bulunması değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun amir hükümlerine uymak zorunluluğudur. Disiplin suç ve cezaları 2547 sayılı kanunda ve 657 sayılı kanunda düzenlendiği ve 2547 sayılı kanunda hüküm olmayan hallerde 657 sayılı kanunun uygulanması bir zorunluluk olduğundan, 657 sayılı kanun ise bu tür eylemleri yasaklayan bir kanun hükmü içerdiğinden böyle bir düzenleme zaruri görülmüştür. Nitekim, bu yönetmelik düzenlemesi olmasa dahi aynı eylemin öğretim elemanları ve memurlarca işlenmesi halinde zaten bu kanun hükmü uygulanacağından yapılan değişiklik sadece yönetmeliğin kanuna uygun hale getirilmesi şeklindedir. Bütün bu nedenlerle, yapılan değişiklikte önceki metin aynen korunmuş fakat eylemin karşılığı olarak tayin edilen disiplin cezası indirilmiş, (ilgili kanunlarda bir değişikliğe gidilene kadar) daha ağır olan kademe ilerlemesinin durdurulması değil, daha hafif bir disiplin cezası olan kınama cezası öngörülmüştür."