GÜNDEM
AK Parti'nin CHP'li Bürokratları
Siyasi iradeye rağmen oligarşik bürokrasi
Danıştay'ın Başörtüsü kararına MEB tarafından
yapılan itirazın ardından gündeme gelen siyaset-bürokrasi
koordinasyonsuzluğuyla ilgili yeni bilgiler gün yüzüne çıktı. İktidarı döneminde
demokrasi ve özgürlüklerle ilgili olumlu gelişmelerle övünülen AK Parti’li
yıllarda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın başörtüsü lehine verilen tüm yargı
kararlarına itiraz ettiği öğrenildi. Danıştay’da karara bağlanan meşhur davanın
avukatı Yusuf Çağlayan, “28 Şubat dönemindeki uygulamalarının MEB tarafından
hiç bir değişiklik olmadan bu günlere kadar uygulandığının bizzat canlı
şahidiyim” dedi.
1998 Aralık Şurası ile TSK'dan ilişiği kesilmiş bir askeri savcı olan Çağlayan, Haber 7 yazarı Reşat Petek’e yazdığı mektupta Siyasi iradeye rağmen bürokrasinin nasıl olumsuz çalıştığını gösteren çarpıcı gerçekleri açıkladı.
Durum
çok daha vahim
28 Şubat dönemindeki uygulamaların MEB tarafından hiç
bir değişiklik olmadan bu günlere kadar uygulandığının bizzat canlı şahidi
olduğunu söylen Çağlayan, Başörtüsü ile ilgili tüm davaların MEB tarafından
temyiz veya karar düzeltme talepleri sebebiyle Danıştay'da bulunduğunu
belirtti.
Basına sanki MEB sadece bir karara itiraz etmiş gibi yansıdığına değinen Çağlayan, “Oysa durum çok daha vahim." İfadelerini kullandı.
Başörtülü
Lise öğretmenleri kararına da itiraz edildi
Başörtü sebebiyle gerçekleştirilen ihraç kararları hakkında Danıştay'ın ve Bölge İdare Mahkemelerinin lehe verdiği kararların bu dava ile sınırlı olmadığını belirten Çağlayan, İlköğretim Okulu veya lise öğretmeni iken başörtü nedeniyle İlköğretimde geçici görevlendirilen öğretmenlerin disiplin soruşturmalarını ilköğretim müfettişlerinin yaptığı, bunun hukuka aykırı olduğu yönündeki itirazlarının uygun görülerek, lise öğretmenleri ile ilgili olumsuz kararların geri alındığı ve lehe kararlar verdiğine dikkat çeken Çağlayan. “Ancak, bu lehe kararlar bu kez de MEB'in temyizleri ve Danıştay'ın bu temyizleri reddi üzerine de karar düzeltme itirazları ile karşılaştı. MEB tarafından yapılan bu itirazlar sonuna kadar sürmüş ve hatta AİHM safhasında da başörtü aleyhine itirazlar söz konusu olmuştur." İfadelerini kullandı.
AİHM'si
Başörtüsü lehine verilen kararına da itiraz edildi
MEB'in bu ısrarlı temyiz ve karar düzeltme itirazlarına karşılık, hukuki sürecin hem AİHM'sinden hem de Danıştay'dan lehe sonuçlandığını belirten Çağlayan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/1. maddesinin ihlal edildiğine ilişkin karara da itiraz edildiğini belirtti.
Geriye dönük haklarının ödenmesine de itiraz edildi
MEB’in, lehe kararlara itiraz ile yetinmeyip, ihraç işlemi iptal edilen öğretmenlere geriye dönük haklarının ödenmesi hususundaki müracaatlara da olumsuz karşılık verdiğini belirten Avukat Çağlayan, “Gerekçe olarak ise, iptal kararında geriye dönük ödemeye dair bir açıklık bulunmadığı belirtilmiştir. Oysa, idari işlemin iptali, bu işlemin hukuk alemindeki bütün sonuçlarını da iptal eder. Danıştay Birinci Dairesinin istişari kararına ve bu karara dayanılarak yayınlanan Maliye Bakanlığı Tebliğine uyulmamıştır. Bu kez de, MEB'in özlük hakları ödememe işlemleri yargıya taşınmış ve bu işlemlerin iptaline dair yargı kararları da, MEB'in temyiz ve karar düzeltme itirazları ile karşılaşmıştır. İfadelerini kullandı.
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.