Açık öğretim öğrencilerinin ders çalışmak için edindikleri Murat Yayınları 2. Sınıf 3. Yarıyıl İlahiyat kitabında yer alan 'kadınların özel hallerinde oruç tutması' bölümünde yer alan bilgi tartışmalara neden oldu.
'KADINLAR ÖZEL HALLERİNDE ORUÇ TUTABİLİR'
Murat Yayınları açık öğretim ilahiyat fakültesi 2. sınıf 3. yarıyıl kitabında "Kadınların özel hallerinde oruç tutması: Fıkıh tarih içerisinde kadınların bu durumlarında oruç tutabileceklerine dair bir tartışma yoktur. Kadınların bu hallerinin oluşturduğu fizyolojik rahatsızlığı oruç tutmamaları için bir ruhsat oluşturduğunu söylemenin rasyonel dayanağı olamaz. Hz. Peygamber'in hadisinden hareketle hiçbir fakih bu durumda olan kadınların oruç tutmayabileceğini söylememiştir." Bilgisine yer verildi.
Kitapta yer alan bu bilgi İslam'da kadınların özel hallerinde oruç tutamaz ve namaz kılamaz emirlerine ters düştüğü ifade edilirken konu ile ilgili hadisler ve fıkıh alimlerinin görüşleri şöyle:
Türkiye'de fıkıh dendiğinde akla ilk gelen isimlerden Hayrettin Karaman, kendisine bu konu ile alakalı yöneltilen soruya 'kadınlar özel hallerinde namaz kılamazlar ve oruç tutamazlar' demiştir.
Semerkand Yayınları'ndan Kadın ve Aile İlmihali kitabında yer alan bölümde ise şöyle anlatılmıştır: "Hayız halindeyken oruç tutmak haramdır. Lohusalık da böyledir. Bu durumda tutulmayan oruçlar gününe gün kaza edilir. Bu kazanın peş peşe olması gerekmez. Hz. Peygamber (s.a.v.) "Adet halinde hanımlar namaz kılmaz, oruç tutmazlar" buyurmuştur. (Buhari, Hayız, 7.)"
KADINLARIN ÖZEL HALLERİNDE ORUÇ TUTMAK HARAMDIR
Alo Fetva hattından edindiğimiz bilgiye göre de kadınların özel hallerinde oruç tutmaları haramdır. İslam tarihi boyunca böyle bir tartışma olmamıştır ancak son zamanlarda yeni iddialar ortaya atılmıştır. Alo Fetva hattı bu durumun Hz. Aişe'den gelen hadis ile açıklandığını belirtti. İşte o hadis...
Hayız-nifas hâlindeki kadınlara, namaz kılmak gibi oruç tutmak da haramdır. Ancak namazdan farklı olarak, tutamadıkları günleri, temizlendikten sonra kaza etmeleri gerekmektedir. Çünkü, oruç, namaz gibi devamlı olmayıp senede bir ay olduğundan, kadınların tutamadıkları birkaç günlük oruç borçlarını sonradan kaza etmeleri, onlara pek fazla bir zahmet ve meşakkat yüklemez. Bu bakımdan namaz borçları afvedildiği halde, oruç borcu baki kalmış, sonradan kazası istenmiştir. Âişe validemiz bu hususta şöyle buyurmuşlardır:
"Bize hayız ve nifas hâlleri geldiğinde, Hz. Resûlüllah (asm) tutmadığımız oruçlarımızı kazâ etmemizi emir buyururlardı. Kılmadığımız namazların ise kaza edilmesini emretmezlerdi." (bk. Neylü'l-Evtar, 1, 279-280; Sübülü's-Selam, 1, 105)
[email protected]
Kaynak: Haber7.com