GAZETEKAMU ÖZEL HABER/ Nurullah Yılmaz

Yaklaşık 2 milyon öğrencisi ve 2000’e yakın öğretim elamanıyla dünyanın en büyük eğitim kurumlarından biri olan Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi, ülkemizin yükseköğretimdeki boşluğunu dolduran ve eğitim çıtamızın yükselmesini sağlayan çok köklü bir üniversitedir.

Ön lisans ve lisans düzeyinde her alanda açtığı onlarca bölümüyle ve mezun ettiği milyonlarca öğrencisiyle ülkemizde çok önemli başarılara imza atmış bir üniversitedir.

Ancak Anadolu Üniversitesi 2012-2013 eğitim öğretim yılında öğrencilerini üzecek bir dizi karara imza atmıştır. Anadolu Üniversitesi öğretim ve sınav yönetmeliğinin, sınavların değerlendirilmesi ve duyurulması bölümünün MADDE 10 – 1 fıkrasına  “Her ne sebeple olursa olsun, sınavlara katılmayan öğrenciler için mazeret sınavı yapılmaz.” ibaresi  eklenmiştir.

Aynı yönetmeliğin MADDE 10-2 fıkrasında “Açıklanan sınav sonuçları ve başarı notları kesin olup itiraz edilemez. “ denmektedir.

Yani Açık Öğretim Fakültesi öğrencilerinin ne bütünleme hakkı ne de notlara itiraz hakkı vardır. Kısaca üniversite yönetimi “astığımız astık kestiğimiz kestik” demektedir.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), bütün üniversitelerin öğrencilerine bütünleme sınavı hakkı tanımasına rağmen Anadolu Üniversitesi bütünlemeyi kaldırarak YÖK’ün kararını da hiçe saymıştır.

Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi öğrencileri zaten zor şartlarda eğitimlere devam eden, büyük çoğunluğu hem çalışan hem okuyan  öğrencilerdir. Hepsi maddi imkânsızlıklarla boğuşmakta ve yüz yüze ders alma olanakları da bulunmamaktadır.

Öğrencilerin çok az bir bölümü, özel eğitim kurumlarında ders başına yüksek meblağlar ödeyerek ders alabilmektedir. Bu özel eğitim kurumları da sadece Büyükşehirlerde bulunmaktadır.  Sormak lazım öyleyse Anadolu’nun ilçelerinde kasaba ve köylerinde parası olsa da bu imkânı olmayan öğrenciler ne yapacaktır?

Yine sormak lazım yüz yüze ders alınsa dahi zor geçilecek dersler, hiçbir yardım almadan bütünleme hakkı, hatta sınav sonuçlara itiraz hakkı dahi olmadan nasıl geçilecektir?

“Halk ekmek bulamıyorsa pasta yesin” mantığıyla sorunlar çözülmez ancak örtülür. Bu öğrencilerin okuma şevklerini kırarak eğitimlerini yarıda bıraktırmanın kime ne faydası vardır.

Zaten büyük fedakârlıklarla okuyan bu öğrencilerin bir de bütünleme sınavı hakkının kaldırılması işlerini iyice zora sokmuştur. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim öğrencileri sosyal medya üzerinden, imza kampanyaları başlatarak haklarının verilmesi için mücadele etmektedir.

Anadolu Üniversitesi rektörlüğü, öğrencilerin mağduriyetine sebep olan bu uygulamaya gerekçe olarak  “Bütünlemeleri sınav takvimine sığdıramadıkları  ve maddi imkânlarının kısıtlı oluşunu gerekçe göstermiştir.

Bu açıklama Anadolu Üniversitesinin köklü bir eğitim kurumu olmasına gölge düşürecek cinstendir.

Öncelikle bütünlemeyi bir takvime bağlamak yaklaşık 2000 öğretim elamanı olan köklü bir üniversite için zor olmasa gerektir diye düşünüyorum.

2. si de ülkemizde ikinci öğretimler hariç harç paraları kalkmasına rağmen milyonlarca öğrencisinden 205,00 TL eğitim gideri alan bir üniversitenin maddi olanaksızlıklar içinde de bulunmaması gerekir diye düşünüyorum.

Yani görünen o ki üniversite senatosu bahaneler bularak geri adım atmak istememektedir.

Yine bu yönetmeliğin sınavların değerlendirilmesi ve duyurulması bölümü MADDE 10-4. fıkrasında “Dönem içi değerlendirmelerin başarı notuna katkısı % 30 dan az % 50 den fazla olamaz.” demektedir. Üniversite yönetimi ara sınavın başarı notuna katkısını %30 olan en alt sınır olarak kabul etmektedir. Bu da öğrencilerin işini zorlaştırmaktadır. Oran en azından % 40 olsa başarılı öğrenci sayısı  artacaktır.

Ümit ediyorum ki Anadolu Üniversitesi Senatosu öğrencilerinin beklentilerini karşılayacak yeni bir düzenlemeye gidecektir.

https://twitter.com/NYILMAZ01

Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.