GÜNDEM
7 STK'dan Ortak Bildiri
TESK, TOBB, TZOB, TÜRK-
- Sivil toplum örgütlerine adına açıklama yapan TESK Başkanı Palandöken:
- "Etrafı saran yolsuzluk iddiaları ve
- "Küresel ekonomide yeni dengelerin oluştuğu bu dönemde bu tartışmalara saplanıp kalmamız, dünya yeniden kurulurken hızımızı kesme riski doğurmaktadır"
- "Demokrasiyi, ekonomiyi ve
- " İfade, düşünce, inanç ve teşebbüs hürriyetini güçlendirecek,
- "Gün ayrışma değil, bütünleşme günüdür. Gün, günlük çekişmelerden sıyrılıp, ortak geleceğimiz için birlikte hareket etme günüdür.
ANKARA (AA) - TESK, TOBB, TZOB, TÜRK-
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-
Toplantıya TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, TÜRK-
Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu süreci değerlendirmek için bir araya geldiklerini belirten Palandöken, toplan katılan sivil toplum örgütleri adına hazırladıkları ortak metni okudu.
Etrafı saran yolsuzluk iddiaları ve
İçinde bulunulan olumsuz süreçten bir an
"Demokrasiyi, ekonomiyi ve
-"Türkiye hala yeni anayasasını bekliyor"-
Türkiye'nin bugün hala yeni anayasasını beklediğini dile getiren Palandöken, evrensel hukuk ilkelerine uygun, AB normlarının hayata geçirilmesini kolaylaştıracak, demokratik bir anayasanın gerekliliğinin toplumun tüm kesimlerince kabul edildiğini söyledi.
Yasama, yürütme ve yargı erklerinin tekrar bir çatışma yaşamamasının ancak yeni bir anayasa ile sağlanabileceğine işaret eden Palandöken, şöyle devam etti:
"Cumhuriyetimizin 100. yılı hedeflerine odaklanan Türkiye'mizde, Meclis'imize, siyasi partilerimize, bütün kurumlarımıza ve sivil topluma büyük bir görev düşmektedir. Bu görev, Cumhuriyetimizi güçlendirmek ve demokratik, laik, sosyal hukuk devletini kurumsallaştırmak, gelecek nesillere örnek bir Türkiye bırakmaktır. Unutulmamalıdır ki yapmak zor, yıkmak kolaydır. Bu ülkeyi yıpratacak, ortak kazanımlarımızı heba edecek tutumlar hepimize kaybettirir."
Ülkenin istikrarsızlığa sürüklenmemesi gerektiğinin altını çizen Palandöken, Türkiye'nin güçlü devlet geleneğiyle yaşanan zorlukları aşacak kudrete sahip olduğunu vurguladı.
Herkesin ülke için çalışıp, ürettiğini kaydeden Palandöken, "Gün ayrışma değil, bütünleşme günüdür. Gün, günlük çekişmelerden sıyrılıp, ortak geleceğimiz için birlikte hareket etme günüdür. Çünkü, Türkiye hepimizin" ifadesini kullandı.
İŞTE BASIN BİLDİRİSİ:
ÇÜNKÜ TÜRKİYE HEPİMİZİN
Toplumun farklı kesimlerini temsil eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) olarak buradayız.
Türkiye için üreten, çalışan bizler, içinden geçmekte olduğumuz süreci değerlendirmek için bir araya geldik.
Çünkü, o Etrafı saran yolsuzluk iddiaları ve paralel devlet iddiaları, toplumsal barışı ve istikrarı tehdit etmekte, demokrasiye ve iç barışımıza açık şekilde tehlike oluşturmaktadır.
- Küresel ekonomide yeni dengelerin oluştuğu bu dönemde, bu tartışmalara saplanıp kalmamız, dünya yeniden kurulurken hızımızı kesme riski doğurmaktadır.
- Birlik ve beraberlik yerine ayrışmaları ve kamplaşmaları derinleştiren, kurumlara ve kurallara duyulan güveni ve ülke istikrarını tehdit eden gelişmeler, enerjimizi kalkınmaya, daha fazla refah ve demokrasiye odaklamamızı zorlaştırmaktadır.
İçinde bulunduğumuz olumsuz süreçten bir an evvel çıkabilmemiz için bizler,
- Demokrasiyi, ekonomiyi ve iş dünyasını tehdit eden bu yolsuzluk ve paralel devlet iddialarının üzerine kararlılıkla gidilmesini istiyoruz.
- Demokrasinin temel ilkelerinden kuvvetler ayrılığını kuvvetler çatışmasına dönüştürecek tartışmalardan ve ayrışmalardan kaçınılmasını istiyoruz.
- Türkiye'nin güçlenmesinden huzursuz olanlara fırsat verilmemesini istiyoruz.
- Küresel krize rağmen sürdürdüğümüz ekonomik başarımızın sekteye uğramasına izin verilmemesini istiyoruz.
- Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinin zayıflatılmamasını, aksine sürecin hızlandırılmasını istiyoruz.
- Türkiye'nin uluslararası imajını sarsacak girişimlerden hassasiyetle uzak durulmasını istiyoruz.
- Türkiye için üretenlerin, istihdam sağlayan kurum, kuruluş ve şirketlerimizin, itibarlarının zedelenmemesini, kamplaşmalara kurban edilmemesini istiyoruz.
- İfade, düşünce, inanç ve teşebbüs hürriyetini güçlendirecek, özel hayata saygıyı pekiştirecek bir anayasa istiyoruz.
TÜRKİYE BUGÜN YENİ ANAYASASINI BEKLEMEKTEDİR
Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, yeni bir toplumsal mutabakat zeminine her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyoruz.
Türkiye bugün hala yeni anayasasını beklemektedir.
- Evrensel hukuk ilkelerine uygun, AB normlarının hayata geçirilmesini kolaylaştıracak, demokratik bir anayasanın gerekliliği toplumun tüm kesimlerince kabul edilmektedir.
- Yasama, yürütme ve yargı erklerinin tekrar bir çatışma yaşamaması ancak yeni bir Anayasa ile sağlanabilir.
- Cumhuriyetimizin 100. yılı hedeflerine odaklanan Türkiye’mizde Meclisimize, siyasi partilerimize, bütün kurumlarımıza ve sivil topluma büyük bir görev düşmektedir. Bu görev, Cumhuriyetimizi güçlendirmek ve demokratik, laik, sosyal hukuk devletini kurumsallaştırmak, gelecek nesillere örnek bir Türkiye bırakmaktır.
ÇÖZÜM YERİ TBMM’DİR
- Unutulmamalıdır ki, yapmak zor yıkmak kolaydır. Bu ülkeyi yıpratacak, ortak kazanımlarımızı heba edecek tutumlar, hepimize kaybettirir.
- Ülke istikrarsızlığa sürüklenmemelidir.
- Ülkemiz güçlü devlet geleneğiyle bu zorlukları da aşacak kudrete sahiptir.
- Hepimiz bu ülke için çalışıyoruz, bu ülke için üretiyoruz.
- Gün ayrışma değil, bütünleşme günüdür.
- Gün, günlük çekişmelerden sıyrılıp, ortak geleceğimiz için birlikte hareket etme günüdür.
ÇÜNKÜ TÜRKİYE HEPİMİZİN.