Meclis, 14.08.2014 tarihinde torba kanun görüşmelerini durdurdu. Ancak, Kanunda yürürlüğe hemen girmesi gereken çok sayıda hüküm yer alıyordu. Bunlardan birisi de 35 bin öğretmen ataması için açıktan atama izni öngören 74 üncü maddeydi. Bu yazımızda 40 bin öğretmen atamasının en erken nasıl yapılacağı ile başkaca formül olup olmadığı üzerinde duracağız.

Milli Eğitim Bakanlığı, bu yılın başında yaptığı açıklamada, Ağustos ayında 40 bin öğretmen alınacağını duyurmuştu. Ancak, atama yapma isteğinin bir şey ifade edebilmesi için açıktan atama izni ile desteklenmesi gerekmekteydi.

Bütçe Kanunundaki hüküm gereğince, her kamu kurumunun kaç kadroya atama yapabileceği, Başbakan onayı ile belirlenmiş ve kamuoyuna duyurulmuştu. Bu sayı toplamda 36 bin adet atama izni olup, bunun 15 bini MEB'e tahsis edilmişti. MEB, kendisine tahsis edilen iznin 10 bin adedini Şubat atamasında kullanmıştı. Bu durumda kalan izin sayısı ise 5 bin ve torba kanunla ilave edilen 35 bin adetle birlikte öğretmen ataması için kullanılacak rakam 40 bindir.

Bakan sayın Nabi Avcı'nın daha önce açıkladığı, Ağustos'ta 40 bin atamanın yapılabilmesi için, torba kanun tasarısına 35 binlik atama izni yazılmıştır. Ancak, Meclisin 14.08.2014 günü saat 02:30'da sona eren görüşmelerinde, torba kanun tasarının görüşmeleri sona erdirilmiştir. Tasarının yeniden 1 Ekim'de ele alınması kararlaştırılmış ama atama bekleyen 40 bin öğretmen adayının ne olacağı maalesef gözden kaçırılmıştır.

Düşünün ki sene başında Ağustos ayında 40 bin öğretmen ataması yapılacağı açıklanıyor ve öğretmen adayları Devlet ciddiyetine güvenerek beklentiye sokuluyor. Sonrasında ise açıktan atama izni torba kanuna konuluyor. Bunun adına iş bilmezlik denilmezse ne denilebilir? Son derece tartışmalı maddelerin yer aldığı torba kanunun çıkarılma sürecinin uzayacağını bilmemek mümkün değilken göz göre göre çamura saplanmayı izah etmek mümkün değildir. 2 maddelik müstakil bir kanunla tartışmasız bir şekilde kısa sürede çıkarılabilecek 35 bin açıktan atama izni, maalesef torba kanun gibi sıkıntılı bir kanunun içerisine sokularak binlerce öğretmenin ve öğrencinin kaderiyle oynanmıştır. Kimsenin, Meclisin tatile girmesini bahane olarak göstermesi doğru değildir. Bu işin sorumluları açıktan atama iznini torba kanuna sokturanlarındır.

35 bin atama izni olmadan, öğretmen atamaları nasıl yapılacaktır?

Elbette açıktan atama izni olmadan öğretmen ataması mümkün değildir. Ancak, süre kazanma amacıyla yerleştirme ilanına çıkmak için diğer KPSS (B) grubu kadroların aksine öğretmen yerleştirmelerinde açıktan atama izni alınma zorunluluğu yoktur.

Nitekim Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik'in geneline bakıldığı takdirde öğretmen yerleştirmelerinin diğer merkezi yerleştirmelerden farklı olduğu görülecektir.

Yönetmeliğin Yerleştirme başlıklı 23 üncü maddesinde; '...Milli Eğitim Bakanlığınca yapılacak ilk defa öğretmen atamalarına ilişkin yerleştirme işlemleri, ek 5 inci maddeye göre yapılan alan seçme sınavı ile ÖSYM'ce yapılan KPSS sonuçları birlikte değerlendirilerek adı geçen Bakanlık tarafından yapılır. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacı durumuna bağlı olarak sadece KPSS sonucuna göre de yerleştirme işlemi yapabilir. Gerek görüldüğünde tüm yerleştirme işlemlerinde ÖSYM ile Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü işbirliği yapar.' hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, Tercihlerin alınması başlıklı 22 nci maddesinde ise; 'KPSS sonuçlarının açıklanmasından sonra ÖSYM tarafından, yerleştirme işlemi için, bir Tercih Kılavuzu ve Tercih Formu hazırlanır ve adaylara ulaşması sağlanır. Kamu kurum ve kuruluşlarının, usulüne uygun olarak açıktan atama izni alınmış ve koşulları belirlenmiş (B) grubu boş kadrolarının sınıf, unvan, derece ve sayısı ile bu kadrolar için aranacak nitelikleri kapsayan bilgiler, DPB adına ÖSYM tarafından ilan edilir.' hükmüne yer verilmiştir.

Bu maddelerde de görüleceği üzere, öğretmen yerleştirmelerinin dışındaki KPSS (B) grubu kadrolara merkezi yerleştirme sürecinin başlatılabilmesi için açıktan atama izni alınmış kadroların olması gerekmektedir.

Bize göre, Milli Eğitim Bakanlığı 40 bin öğretmen kadrosu için yerleştirme sürecini biran önce başlatmalıdır. Aksi takdirde süreç oldukça uzayacaktır. Böylelikle yerleştirme süreci tekemmül ettirilir ve 5 bin kişinin ataması kanun beklenmeden kalan 35 bin öğretmenin ise torba kanunun yürürlüğe girdiği gün yerleştirme sonuçları ilan edilerek atamaları gerçekleştirilebilir.

Ayrıca, çıkarılacak bir Başbakanlık Genelgesiyle kamu kurumlarının şuana kadar kullanmadıkları açıktan atama izinleri durdurulmalı ve yeni bir onayla MEB'e aktarılarak öğretmen atamaları için kullandırılmaları sağlanmalıdır. Çünkü, önümüzdeki süreçte ÖSYM tarafından ilan edilen bir yerleştirme süreci bulunmamaktadır. Hangi kurumun elinde ne kadar açıktan atama izni olduğu Devlet Personel Başkanlığında olduğu için kullanılmayan açıktan atama izinlerinin tespiti de oldukça kolaydır.

Diğer yandan, ilan vb. süreçleri tamamlanıp ta atama bekleyenlerden 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi gereğince (yerleştirmesi yapılanların) gerekli izinler alınarak açıktan vekil olarak atanması yolu denenmelidir. En azından bu yöntemlerle okullar açılmadan öğretmenlerin yarısından çoğunun başlaması sağlanmış olur.

En güzeli ise basına yansıdığı kadarıyla, Cumhurbaşkanı yemini için özel gündemle 28 Ağustos'ta toplanacak olan Meclis Genel Kurulu'nda 35 bin öğretmen atamasının tek maddeyle gündeme gelerek kanunlaşmasıdır ve beklentiler de o yöndedir. Bu durumda yukarıda belirtmiş olduğumuz diğer formüllere hiç gerek kalmayacaktır. İçtüzük 37›ye göre 35 bin öğretmen atama konusunun doğrudan Genel Kurul gündemine alınması ve görüşülmesi bekleniyor. Torba kanunun 74 üncü maddesinin Mecliste kabul edildiği dikkate alındığında meselenin o kadarda kolay olmadığı görülüyor. Ne diyelim her gün yeni ümitlerle doğuyoruz ve çıkmadık candan ümit kesilmez diyoruz.Torba Kanun, Cumhurbaşkanı yemini, 28 Ağustos

Yeni Şafak -Ahmet Ünlü