EĞİTİM
4+4+4 ile ilgili senaryoları gerçekleşti mi?
Zorunlu
Tespitler ve aşılması gerekenler
Bu sorulara bağımsız bir
Felaket senaryolarının
İlk ve ortaokulların yeterince hızlı bir şekilde ayrışamamaları sorununa benzer bir şekilde alandan gelen en ciddi eleştiriler; haftalık ders saatlerinin arttırılması ve okula başlama yaşının düşürülmesi konularındadır. Haftalık ders saatlerinin artırılması özellikle ikili eğitim yapan ve taşımalı öğrencisi bulunan okullarda çok ciddi sorunlara neden olmuştur. Benzer şekilde 69 aydan küçük öğrencilerin, özellikle de 60-66 ay arasında olup okula başlayanların, ciddi zorluklar yaşadıkları hem öğretmenler hem de veliler tarafından sıklıkla dile getirilmiştir. Aslında her iki sorun da ilgili kanundan kaynaklanmamış olup MEB tarafından yasalaşma süreci sonrasında yapılan bazı ek düzenlemelerin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Seçmeli dersler konusunda ise genel olarak olumlu tepkiler alınmıştır. Başta “Kuran-ı Kerim” ve “Hz. Muhammed’in Hayatı” olmak üzere yeni seçmeli derslerin müfredata eklenmesi öğretmenler, okul müdürleri ve velilerin birçoğu tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Din eğitimine yönelik dersleri seçmeyen öğrencilerin baskı göreceği ya da bu derslerin çocuklara zorla seçtirileceği gibi uygulama öncesi sıklıkla dile getirilen eleştirileri destekleyen hiç bir bulgu ya da iddia ise görülmemektedir. Zira “Matematik Uygulamaları” ve “Yabancı Dil” gibi derslerin en çok seçilen seçmeli dersler arasında olması da bu eleştirileri çürütmektedir. Seçmeli dersler konusundaki tek eleştiri ise sınıf ve öğretmen eksikliği ile ilgilidir. Çok talep olan seçmeli derslerde sınıf mevcutları yükselmekte, öğretmen açığı ise genellikle sözleşmeli öğretmen istihdam edilmesi yolu ile çözülmeye çalışılmaktadır. Dolayısıyla, müfredata eklenen seçmeli derslerden kaynaklanan öğretmen açığının bir an önce yeni öğretmen atamaları ile giderilmesi sistemin başarısı açısından hayati önem taşımaktadır.
Seçmeli dersler memnun etti
Özet olarak, 4+4+4 ile ilgili ortaya atılan felaket senaryolarının gerçekleşmediğini, ancak uygulamada bazı önemli sorunların ortaya çıktığını belirtmek gerekiyor. Okula başlama yaşı ve haftalık ders saatlerinin artırılması gibi uygulamaların, 4+4+4’ün genel yaklaşımından farklı olarak, ciddi bir toplumsal talep veya pedogojik gerekçeye dayanmadığı anlaşılmıştır. Kısa bir süre önce MEB haftalık ders saatlerini 35 saate indirmiş sonrasında da 66-69 aylık çocukların okula başlamalarının velilerinin isteği ile bir yıl ertelenebilmesinin önünü açmıştır. Yapılan bu değişiklikler toplumsal taleplerin dikkate alınması açısından önem arz etmektedir. Uygulamadaki aksaklıkların veya toplumsal memnuniyetsizliklerin geçte olsa tespit edilerek düzeltilmesi olumlu bir durumdur. Zaten siviller eliyle yapılan 4+4+4 eğitim reformunun en anlamlı tarafı, toplumdan gelen talep ve eleştirilerin özgürce ifade edilebilmesidir. Askeri vesayet korkusu olmaksızın artık eğitime ilişkin her konu rahatlıkla müzakere edilebilmekte ve her düzenleme toplumsal taleplerle değiştirilebilmektedir! (star)