DİYANET
23. Müfettişler Semineri Sonuç Bildirgesi
Diyanet İşleri Başkanlığı hizmet ve faaliyetlerinin denetimiyle ilgili uygulamaların gözden geçirilerek güncellenmesi, denetim faaliyetleri konusunda çağdaş yaklaşımların belirlenmesi, Başkanlık hizmetlerinin güçlendirilmesi noktasında denetim faaliyetlerinin etkinliği ve verimliliğini artırıcı yöntemlerin ele alınması, özellikle genel denetim ilke ve standartlarını içeren bir rehber oluşturulması amacıyla, 23-27 Mart 2013 tarihleri arasında Afyonkarahisar/Sandıklıda 23. Müfettişler Semineri düzenlenmiştir.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ; yönetim ve denetim birimleri arasında her geçen gün daha da gelişen ahenkli çalışma ortamının değerine dikkat çekmiş, Başkanlık hizmetlerinin küresel ölçekteki yansımalarına dair ufuk açıcı örnekler vermiş, Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut merkez ve taşra yapılanmasının dünyadaki artan etkinliği ve saygınlığıyla paralel hale getirilmesi ihtiyacına, müftülüklerin, camilerin ve Kuran kurslarının tarihi misyonuna uygun olarak yeniden birer manevi eğitim merkezi haline dönüştürülmesinin önemine, din hizmeti ve din görevliliği kavramlarının yeniden ele alınıp, atanmış din görevliliği nin ötesinde adanmış din gönüllülüğü anlayışına sahip olunmasının gerekliliğine vurgu yapmışlardır.
Seminer kapsamında Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İsmail PALAKOĞLU tarafından, Vakfın hizmet ve faaliyetleri ile ilgili bir sunum yapılmıştır.
Açılış konuşmalarının ardından; Eğitici Teftiş Anlayışı, İnceleme ve Soruşturmalarda İddia, Tespit ve Teklif Arasındaki Uyum ve Kanaatin Temelleri, Tahakkuk İşlemlerinin Safahatı ve Denetlenmesinde Usul, Disiplin Suçu ile Adlî Suçun Ortak ve Ayrılan Yönleri ile İdari ve Disiplin İşlemleri ile İlgili Yargı Kararları ve Gerekçeleri gibi konularda sunumlar ve kapsamlı müzakereler yapılmıştır.
Diğer taraftan; üçer müfettişten oluşan on bir çalışma grubu teşkil edilerek Başkanlığımız merkez, taşra ve yurtdışı birimlerinin hizmet ve faaliyetleri müstakil başlıklar altında ele alınıp incelenmiş, çalışma grupları tarafından hazırlanan genel denetim ilke ve standartları on bir ayrı oturumda sunulup müzakere edildikten sonra genel denetim faaliyetlerine esas teşkil edecek ilke ve standartlar belirlenmiştir.
Seminer sonucunda, aşağıda yer alan hususların kamuoyuyla ve Başkanlığımız görevlileriyle paylaşılmasının yararlı olacağı değerlendirilmiştir:
Başkanlığımızın merkez, taşra ve yurt dışı birimlerinin çeşitli kademelerinde özverili bir şekilde din hizmeti sunan görevlilerimizin, atanmış din görevliliği nin ötesinde, gücünü tarihi birikimimizden alan ve milletimizin değerler dünyasında derin anlamları bulunan adanmış din gönüllülüğü idealine sahip olmaları için tüm Başkanlık çalışanlarına görev düşmektedir.
Birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının güçlendirilmesinin yanı sıra milletimizin her ferdinin birbiriyle tesanüt içerisinde olması için tüm Diyanet görevlileri, bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da aktif sorumluluk üstlenmelidir.
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının sürekli eğitim ve gelişim perspektifi çerçevesinde bugüne değin kat ettiği mesafe önemli olmakla birlikte, bilgi, hikmet ve tefekkürün sürekliliğini içeren bu vizyonun daha güçlü bir şekilde devam ettirilmesi gerekmektedir.
Denetimin; yönetimin ayrılmaz bir parçası olduğu, idarenin faaliyetlerine ışık tuttuğu, hizmetlerin belirlenen amaçlar doğrultusunda geliştirilmesine, etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde yürütülmesine, hata ve kusurların azaltılmasına büyük katkı sağladığı, bu bağlamda yönetim ile denetim arasında her geçen gün daha da güçlenen koordinasyonun kalıcı hale dönüştürülmesinin gerekliliği bir kez daha teyit edilmiştir.
Başkanlık Müfettişlerinin; ortaya koydukları eğitici ve yol gösterici anlayışa daha fazla ivme kazandırarak, müftülüklerin, camilerin, Kuran kurslarının ve Başkanlığın tüm hizmet alanlarının toplumun tüm kesimlerine hitap eden birer manevi eğitim merkezi haline getirilmesi noktasında görevlilerimizi teşvik etmeleri ve yol göstermeleri bir gerekliliktir.
Başkanlık Müfettişleri; Rehberlik ve teftiş hizmetlerinde adalet ve hakkaniyet içerisinde hareket edilmesini ve getirilecek tekliflerde ölçülülük ilkesinin gözetilmesini temel prensip olarak addetmekte, Din hizmetlerinin etkinliğini azaltacak olumsuz tutum ve uygulamalar karşısında, hukuki yaptırımların uygulanmasını da adalet ve hakkaniyet ilkelerinin gereği olarak görmektedirler.