SINAVLAR
'YDS'nin acil rehabilitasyona ihtiyacı var'
ÖSYM tarafında yapılan yabancı dil sınavı hakkında bir serzeniş
04 Mayıs 2014, Pazar
'Sağlık bakanlığı ÖSYM’nin yaptığı YDS(yabancı dil sınavı) yerine sayılabilecek bir sınav yapma kararı aldı.Bu kararla artık pratisyen hekimler sağlık bakanlığının düzenleyeceği yabancı dil sınavı ile uzmanlık eğitimi almaya hak kazanacaklar. Bu kararlarından dolayı kendilerini gönülden tebrik ediyorum. Peki neydi bunu gerekçesi; tıp talebeleri ve pratisyen hekimlerin bilim imtihanında başarılı olsalar dahi zorluk derecesinden dolayı yabancı dil sınavını geçememesi ve uzmanlık eğitimi almamasıydı. Türkiye gerçeklerini nazara aldığımızda ciddi uzman hekim ihtiyacı varken pratisyen doktorların ÖSYM’nin fantastik ve ölçme değerlendirme seviyesi son derece tartışmalı olan bir sınavına takılıp kalmaları tam ironi idi gerçekten. Bunu gören ve tedbirini alan sağlık bakanlığı yetkililerini takdir ve tebrik ediyorum.
Fakat ne yazık ki başta akademisyenler olmak üzere halen bu sınav yoluyla istikballeri bağlanmış bir sürü insan var. ÖSYM yaptığı bu YDS’yi güya akademisyenler için yabancı dilin önemini ve uluslararası dil prestijini ortaya koyan bir sınav olarak tarif etmekteler. Fakat buna ne uluslararası dil eğitimi kuruluşları nede ülkemizde yabancı dil konusundaki otoriteler inanmıyor. Düşünün bu nasıl bir sınav ki bir soru çözümü için 1.8 dakika düşerken, soruları sadece okumak bile soru başına 1.5-2 dakika alıyorken birde sorularda saklanmış bir sürü muğlak çeldirici ile uğraşmak zorunda kalıyorsunuz. nasıl bir sınav ki 90 puan alanlar İngilizce konuşamaz bir ingilizle diyalog bile kuramazken yıllarını yurtdışında geçirmiş rahat İngilizce konuşanlar sınavda 50 puanın altında kalıyor. Bu nasıl bir sınav ki girenlerin %85’i doçentlik barajı olan 65 puanın altında kalıyor. Nasıl bir sınav ki girenlerin %76’sı 50 puanın altında kalıyor.(2013 yılı sonbahar YDS sınavı ÖSYM’nin kendi istatistik bilgileri). Nasıl bir sınav ki bilim hayatı tıbbi eğitimlerle geçecek olan bir tıp doktorunu mesleğinden son derece uzak olan ekonomi veya sanat tarihi hakkındaki ince detaylardan oluşan bir makale verip ondan sorumlu tutabiliyor. Sağlık bakanlığı sınavdaki format sorununu görmüş olmalı ki yollarını ayırdı. Peki ÖSYM’nin hiç kimseyi umursamadan bu sınav formatına devam etme hakkı var mı? Akademisyenleri mesleğinden soğutup başka arayışlara iten bir sınavı dayatma ve yanlışında ısrar etme hakkı var mı? sağlık bakanlığı bu sorunu erken görüp çözümünü üretmişken YÖK’ün bizzat başkanının aşırı zor olduğunu ifade ettiği halde bu sınavı baz alma hakkı var mı? ÖSYM Türkiye’de bu kadar fazla sayıda üniversite varken hemen hemen hepside ciddi şekilde öğretim üyesi ihtiyacı duyarken, akademisyenlerin büyük kısmının sırf bu fantastik sınavdan dolayı bekliyor olmasını hangi açıklamayla izah edecek ve ne zaman bu sınavı ülke gerçekleri ile buluşturacak.
Özetle ÖSYM tarafından yapılan mevcut YDS(yabancı dil sınavı) acil rehabilitasyona ihtiyaç duyan garabet bir sınavdır. Uluslararası standartlara uymadığı gibi ülkemiz gerçekleriyle de uyuşmamaktadır. Adayların yabancı dil bilgisini ölçme ve değerlendirmeden son derece uzaktır. Önerim bu sınavdan dolayı uzun zamandan beri bekleyen bir çok mağdur için ÖSYM’nin sağlık bakanlığının aldığı isabetli kararı iyi okuması ve bir an evvel bu sınavın formatını ve süresini makul sınırlara çekmesi ve adayları kendi bilim dallarında test etmesidir. İnadında ısrar etmemelidir. İnsanlara en verimli yıllarında boşa kürek çektirmeye ve ülkemize zaman kaybettirmeye hakları yoktur. Eğer ÖSYM bildiğini okumaya devam edecekse YÖK’de aynen sağlık bakanlığı gibi kendi çözümünü üretmelidir.
Anlattıklarımın içinde abartı yok bilgileri kontrol edebilirsiniz. Şu an birçok insan bu sınavın mağduriyetini yaşamaktadır. Lütfen sesimize kulak verin.'
Fakat ne yazık ki başta akademisyenler olmak üzere halen bu sınav yoluyla istikballeri bağlanmış bir sürü insan var. ÖSYM yaptığı bu YDS’yi güya akademisyenler için yabancı dilin önemini ve uluslararası dil prestijini ortaya koyan bir sınav olarak tarif etmekteler. Fakat buna ne uluslararası dil eğitimi kuruluşları nede ülkemizde yabancı dil konusundaki otoriteler inanmıyor. Düşünün bu nasıl bir sınav ki bir soru çözümü için 1.8 dakika düşerken, soruları sadece okumak bile soru başına 1.5-2 dakika alıyorken birde sorularda saklanmış bir sürü muğlak çeldirici ile uğraşmak zorunda kalıyorsunuz. nasıl bir sınav ki 90 puan alanlar İngilizce konuşamaz bir ingilizle diyalog bile kuramazken yıllarını yurtdışında geçirmiş rahat İngilizce konuşanlar sınavda 50 puanın altında kalıyor. Bu nasıl bir sınav ki girenlerin %85’i doçentlik barajı olan 65 puanın altında kalıyor. Nasıl bir sınav ki girenlerin %76’sı 50 puanın altında kalıyor.(2013 yılı sonbahar YDS sınavı ÖSYM’nin kendi istatistik bilgileri). Nasıl bir sınav ki bilim hayatı tıbbi eğitimlerle geçecek olan bir tıp doktorunu mesleğinden son derece uzak olan ekonomi veya sanat tarihi hakkındaki ince detaylardan oluşan bir makale verip ondan sorumlu tutabiliyor. Sağlık bakanlığı sınavdaki format sorununu görmüş olmalı ki yollarını ayırdı. Peki ÖSYM’nin hiç kimseyi umursamadan bu sınav formatına devam etme hakkı var mı? Akademisyenleri mesleğinden soğutup başka arayışlara iten bir sınavı dayatma ve yanlışında ısrar etme hakkı var mı? sağlık bakanlığı bu sorunu erken görüp çözümünü üretmişken YÖK’ün bizzat başkanının aşırı zor olduğunu ifade ettiği halde bu sınavı baz alma hakkı var mı? ÖSYM Türkiye’de bu kadar fazla sayıda üniversite varken hemen hemen hepside ciddi şekilde öğretim üyesi ihtiyacı duyarken, akademisyenlerin büyük kısmının sırf bu fantastik sınavdan dolayı bekliyor olmasını hangi açıklamayla izah edecek ve ne zaman bu sınavı ülke gerçekleri ile buluşturacak.
Özetle ÖSYM tarafından yapılan mevcut YDS(yabancı dil sınavı) acil rehabilitasyona ihtiyaç duyan garabet bir sınavdır. Uluslararası standartlara uymadığı gibi ülkemiz gerçekleriyle de uyuşmamaktadır. Adayların yabancı dil bilgisini ölçme ve değerlendirmeden son derece uzaktır. Önerim bu sınavdan dolayı uzun zamandan beri bekleyen bir çok mağdur için ÖSYM’nin sağlık bakanlığının aldığı isabetli kararı iyi okuması ve bir an evvel bu sınavın formatını ve süresini makul sınırlara çekmesi ve adayları kendi bilim dallarında test etmesidir. İnadında ısrar etmemelidir. İnsanlara en verimli yıllarında boşa kürek çektirmeye ve ülkemize zaman kaybettirmeye hakları yoktur. Eğer ÖSYM bildiğini okumaya devam edecekse YÖK’de aynen sağlık bakanlığı gibi kendi çözümünü üretmelidir.
Anlattıklarımın içinde abartı yok bilgileri kontrol edebilirsiniz. Şu an birçok insan bu sınavın mağduriyetini yaşamaktadır. Lütfen sesimize kulak verin.'