Ankara 15 Temmuz Platformu Koordinatörü ve Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır 1 Ağustos 2017 Salı günü Sincan Ağır Ceza Yerleşkesinde FETÖ Akıncı Davasının başlayacak olması münasebetiyle yaptığı yazılı basın açıklamasında; Ankara 15 Temmuz Platformu olarak 22 Mayıs 2017 günü başlattığımız nöbet görevine Akıncı Davası ile devam ettireceğiz. Nöbetlerimiz davalar sonuçlanıncaya kadar devam edecektir. Dedi.

Kır, 15 Temmuz hain FETÖ kalkışması sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen, darbe girişiminin kilit isimleri olan eski H.K. Komutanı Akın Öztürk, sivil imam olarak bilinen Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Harun Biniş, Nurettin Oruç ve Hakan çiçek ile uçaklarıyla çeşitli noktaları bombalayan pilotların da aralarında bulunduğu 486 sanığın yargılanacağı Akıncı 4. Ana Jet Üs davası Sincan 4. Ağır Ceza Mahkemesinde 1 Ağustos 2 017 Salı günü başlayıp 29 Ağustos 2017 gününe kadar devam edecektir.

15 Temmuz Hain darbe girişiminin hem mağduru, hem tanığı, hem de müştekisi sıfatıyla; 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gazilerimizin yanında olduğumuzu göstermek, hain darbe kalkışmasının hamileri olan iç ve dış mihraklara karşısı duruşumuzu göstermek amacıyla merkezi Ankara'da bulunan Sendika, Siyasi Parti, Vakıf, Dernek, Kulüp ve Platform gibi üye kitlesi bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarımızdan oluşan "Ankara 15 Temmuz Platformu"na üye STK'lar olarak, 22 Mayıs 2017 günü FETÖ Çatı Davası ile Sincan Ağır Ceza Yerleşkesi önünde başlattığımız nöbet görevini FETÖ davaları sonuçlanıncaya, hainler hak ettikleri cezaya çarptırıncaya kadar devam edecektir.

Millet olarak; 15 Temmuz gecesi hain darbeyi ve kirli emellerini kahramanlık destanı yazarak önlediğimiz ve devam eden günlerde alanlarda direniş çadırlarında tuttuğumuz nöbetler ile ülkemizin sahibi olduğumuzu gösterdiğimiz gibi şimdide ihanet çetelerinin hak ettikleri cezalara çarptırılmasının olacağız.

FETÖ için davaların hepsi önemlidir. Ancak bu ihanet davalarının içinde Akıncı üssü davası daha çok önemlidir. Çünkü 15 Temmuz ihanet gecesinde Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı sadece bir askeri Karargah olarak kullanılmamış, aynı zamanda darbeye teşebbüs eyleminin yönetildiği ihanet çetesinin üst aklının da merkezi olarak işlev görmüştür.

Bilindiği üzere ülkemiz 60 İhtilali ile başlayan süreçte çok sayıda açık ve post modern darbeler zincirine şahit olmuştur. Ancak devletin askerinin, polisinin, uçağının,tankının, topunun, helikopterinin halkına karşı halkını yok etmeye kullanıldığı, Milletin Meclisinin köprüsünün,Genel Kurmay karargahının,Özel Harekat Komutanlığının, Polis Özel Harekat Dairesinin, Emniyetin Müdürlüğünün Türk Telekom'unun vatan savunmasında iç ve dış düşmanlara karşı kullanılmak üzere kendilerine emanet edilen tankın topun uçağın kendi halkına karşı kullanılan bir hain kalkışmaya ilk defa şahit olmuştur.

Bu asil millet başta Allah'ın yardımı sonra da Cumhurbaşkanımızdan en sade vatandaşımıza kadar aziz milletimizin basiretli, ferasetli, feragatli, dirayetli ve canlarını ortaya koyacak kadar cesaretli duruşları ile Tankların önüne yatarak, uçakların kakış pistinden kalkışlarını önleyerek, helikopterlerden atılan mermilere, uçaklarda fırlatılan toplara göğsünü siper ederek, tankların altına yatarak ve karşılığında 249 şehit ve 2000 den fazla yaralı vererek 15 Temmuz Direniş ve Diriliş Destanını yazmıştır.

Bu destan Çanakkale destanından daha kolay yazılmamıştır. Çanakkale'de düşman cephededir. 15 Temmuzda içimizdedir. Dairemizde, okulumuzda, askerimizin, emniyetimizin, yargımızın, iş dünyamızın, esnafımızın içindedir. Onun için 15 Temmuz içimizden çıkan bize bizden görünen, halkın yardımlarıyla destekleriyle palazlanan adına cemaat, adına hizmet hareketi denilen en sonunda FETÖ olarak anılan sözde bir hain grubun kalkışmasıdır. 15 Temmuz FETÖ kalkışması; Fethullah Gülen ve şürekâsının tertiplediği salt bir kalkışma da değildir. FETÖ kalkışması küresel ve Siyonist güçlerin uşaklığını yaptığı, bütün dâhili ve harici şer güçlerin destek verdiği doğrudan doğruya ülkemizi ve Milletimizi ortadan kaldırmayı hedefleyen; halkı, askeri, polisi birbirine düşürmeyi amaçlayan yarım asırdır kendini gizlemeyi başaran bir Fitne hareketinin kalkışmasıdır. Bu sebeple FETÖ varoluşundan darbe girişimine kadar olan süreç sebep ve sonuçları ile birlikte incelenmek buna göre değerlendirilmek zorundadır.

Halkımız her türlü düşünce farklılıklarına rağmen böylesine zor şartlarda da olsa darbeyi durdurma ve darbecilere karşı ortak mücadele verme kararlığını göstermiştir. Kahramankazan halkı Akıncı 4. Ana Jet Üssünden kalkan uçakların kalkışlarını 9 şehit ve 92 yaralı vererek önlemesi ile belki de darbenin başarısız kılınmasında en etkin rolü oynamıştır. Onun için Kazan'ın Kahraman Kazan olması Kazana ilçemize çekilmiş bir kıyak değil şehitlerinin kanıyla hak ederek aldığı bir unvandır..

15 Temmuz unutulmamalı ve unutturulmamalıdır. Tıpkı 15 Temmuz gibi 15 Temmuz'da canlarını, kanlarını feda ederek destan yazan gazilerimiz,15 Temmuz şehitlerimiz ve onların emanetleri olan aileleri, çocukları da unutulmamalı unutturulmamalıdır. Onlar bize sadece şehitlerimizin değil Allah'ın da emanetidir. Biz şehitlerimizi dualarımızla şehit yakınlarının ve gazilerimizin her zaman yanlarında olarak, acılarını kederlerini paylaşarak yanlarında olacağız. 15 Temmuz katillerinden, hainlerinden hesap sorarak şehitlerimize ve gazilerimize vefa borcumuzu ödeyeceğiz. FETÖ davası bitene kadar "Ankara 15 Temmuz Platformu"na üye sivil toplum kuruluşları olarak her gün bir Sivil Toplum Kuruluşumuz Saat:10.00 dan günün duruşması bitene kadar, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Yerleşkesi önündeki nöbet çadırında nöbeti devam ettirmek suretiyle ülkemizin nöbetçisi davamızın takipçisi olmaya devam edeceğiz dedi.