GENEL
Sosyal Güvenlik Şefleri Derneği Çalışma Raporu
SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ (ÖZET)
Raporda detaylı olarak anlattığımız hususlar başlık olarak aşağıda yer almıştır. Sorunlara 7 -
12 nci sayfalar arasında yer verilmiş, çözüm önerilerine ise 13 14 üncü sayfalarda değinilmiştir.
SORUNLAR :
1- Eşit işe eşit ücret parolasıyla çıkarılan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, şeflerin
ek ödemelerini tüm kurumlarda eşitleyerek eşit işe eşit ücret yerine eşit unvana eşit ücret
sistemini getirmiş, Şefle Memur arasında 40 TL, Müdür arasında ise yaklaşık 1.000 TLlik fark
oluşmuştur. (s. 4-6)
2- 666 sayılı KHK, eşit işe eşit ücret parolasıyla çıkarıldığı halde bazı Kurumlardaki
istisnalar bu eşitliği bozmaktadır.(s. 6)
3- Özel Hizmet Tazminatında Şefler için 1-4 inci derece tarifi yapılmasına rağmen,
şeflerin kadro dereceleri 3 üncü derecenin altına ilerleyememektedir. (s. 7)
4- Kurumlarda A düzeyi Kariyer Uzmanı ve Yardımcısı kadroları tahsis edilmesine
rağmen Kurum içi potansiyel değerlendirilmemektedir. (s. 7-8)
5- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bir takım değişiklikler öngören taslak
hiyerarşik yapıyı ortadan kaldırmaktadır. Şeflik ve Müdür Yardımcılığı gibi ara kademeler
anlamsız hale gelmekte, şeflerin kazanılmış hakları yok sayılmaktadır. Müdür ve üstü kadrolar
için görevde yükselmede 5 yıllık hizmet/sigortalılık ve lisans mezuniyeti yeterli görülmüştür.(s.8)
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1- Özel hizmet tazminatı ve ek ödemeye yönelik (s. 9) değişikliklerin yapılarak şeflerin
ücretsel mağduriyetlerinin giderilmelidir.
2- Şeflere 1 ve 2 nci derece kadro tahsis edilmelidir. (s. 10)
3- Görevde yükselmedeki ara kademelerin kaldırılması ile birlikte şefler kazanımlarını
yitireceğinden, Müdür Yardımcısı kadrolarına veya A düzeyi kariyer uzman kadrolarına atamaları
yapılmalıdır.
GİRİŞ
Son yıllarda kamu yönetiminde çağdaş eğilimleri ifade eden yeni kamu yönetimi akımı ve
iyi yönetişim kavramları vatandaş odaklı ve etkili hizmet sunumu kavramını ön plana
çıkarmıştır. Bu çerçevede gelişmiş ülkelerde son çeyrek yüzyılda kamu hizmetini sunma
anlayışında temel değişiklikler olmuş ve bu değişiklikler kamu yönetimi reformu paketleri ile
güncel hayata yansıtılmıştır. İyi yönetişim kavramının temel bileşenleri arasında, hesap
verebilirlik, şeffaflık, vatandaş odaklılık, kamuda karar alma ve hizmet sunma aşamalarında
vatandaşların katılımının sağlanması gibi temel kavramlar yer almaktadır. Bu kavramların
hepsinin etkin bir şekilde hayata geçirilmesinde e-devlet yaklaşımı, bilgi ve iletişim
teknolojilerinin kamu hizmetlerinin sunumunda etkin bir araç olarak kullanımını gündeme
getirmiştir.
Zamanla yaşanan değişimle birlikte personel süreçleri de daha bilimsel esaslara göre
belirlenmiştir. Bunların birçoğu askeri, ekonomik veya sosyal krizlerin sonucu olarak ortaya çıkan
ihtiyaç ve baskıların bir tepkisidir. Geçmişte, personel yönetiminin uygulanmasında kamu kesimi
ile özel sektör arasında derin farklılıklar olmasına rağmen yirminci yüzyılın ikinci yarısında
gözlenen küreselleşme, rekabet kavramları ile ifade edilmeye çalışılan yeni dönemle birlikte kamu
kesimi ile özel sektör arasındaki farklılıklar yerini daha çok benzeşmeye bırakmıştır ve yönetim
biliminin evrenselliği gibi kamu personel yönetimi evrenselleşmeğe başlamıştır.
Ancak, karar alma süreçleri ne kadar iyi çalışıp, ne kadar mükemmel olurlarsa olsunlar, bu
kararların ve yasaların örgütlere veya ülkeye faydalı biçimde uygulanması, personelin yeteneğine
ve çalışmalarına bağlıdır. İnsan kaynakları yönetiminin amacı sadece liyakatli eleman almak değil
aynı zamanda mevcut elemanların yetişmesini, gelişmesini ve uzmanlaşmasını da sağlamaktır.
Bilindiği üzere,Kurumların vatandaş odaklı hizmet anlayışını sürdürülebilir kılmanın,
çalışan-vatandaş memnuniyetinin azami seviyeye yükseltilmesine bağlı olduğu da şüphesizdir.
Bizler Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Şef kadrosunda görev yapanlar olarak Ş bizler,
kurumların yeniden yapılanma sürecinde aldığımız aktif görevi aktif olarak görev aldık ve almaya
devam etmekteyizettirmekteyiz.diyoruz. İlk müracaat makamı olarak sorunlara mevzuat
çerçevesinde çözüm bulmaya çalışmaktayız.ıyoruz. Kurumumuzun iİş yoğunluğu ve
sorumluluklarımıza rağmen memur ülkemize hizmet etmekten onur duymaktayız.
DERNEK HAKKINDA
: 13/09/2011 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumunda Şef kadrosunda çalışanlar olarak
yaşadığımız sorunları ve çözüm önerilerini üst makamlara ulaştırmak ve yönetim sürecine katkıda
bulunmak amacıyla Sosyal Güvenlik Şefleri Derneği adıyla bir dernek kurduk. Merkezi
Ankarada bulunan derneğimizin amacı, Sosyal Güvenlik Kurumunda şef kadrosunda çalışanların
sosyal, hukuki, ekonomik, kültürel ve mesleki ihtiyaçlarını karşılamak ve yararlarını korumak,
ülkenin sosyal politika ve istihdam alanında bilgi, tecrübe birikimi ve bu alanda yürütülen
politikaların geliştirilmesine ve yenilenmesine katkıda bulunmaktır.
Şeflerimizin tüm kamuda örgütlenmesi adına Tüm Kamu Şefleri Derneği kurulması
çalışmaları başlamış olup, yeni derneğin üye potansiyeli yaklaşık 30.000dir.
Amaç, mesleki örgütlenmeyi sağlayarak sadece özlük haklarında değil, yeni kamu yönetimi
anlayışında şefler arasındaki etkileşimi ve inovasyon odaklı düşünceyi tüm kamuya yaymak
olacaktır.
Şef kadrosunda çalışanlar olarak Derneğimizce tespit edilen sorunların bir kısmı aşağıda
belirtilmiştir.
Ş eflerin Sorunlarıve Çözüm ÖnerileriŞEFLERİN S ORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Şef kadrosunda çalışanlar olarak Derneğimizce tespit edilen sorunların bir kısmı aşağıda
belirtilmiştir.
1- Eşit işe eşit ücret parolasıyla çıkarılan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname,
şeflerin ek ödemelerini tüm kurumlarda eşitleyerek eşit işe eşit ücret yerine eşit unvana
eşit ücret sistemini getirmiştir,Şefle Memur arasında 40 TL, Müdür arasında ise yaklaşık
1.000 TLlik fark oluşmuştur.
666 sayılı KHK öncesi ve sonrası oluşan tablo aşağıda gösterilmiştir.
Unvan
EK ÖDEME ORANLARI
666 sayılı KHK öncesi
(Mülga SGK Ek Ödeme
Yönergesi) (Puan)
666 sayılı KHK sonrası (Puan)
1-4 derece 5-15 derece 1-2 derece 3-4 derece Diğer dereceler
Şube Müdürü 145 (Derece gözetilmeksizin) 170 (derece gözetilmeksizin)
Şef 115 (Derece gözetilmeksizin) 115 105 95
Memur 100 95 110 100 85
Tablodan da görüleceği üzere, (Mülga) SGK ek ödeme yönergesine göre derece farklılığı
gözetilmeksizin 115 puan ek ödeme alan SGK şefleri, 666 sayılı KHK ile derece bazında 95
puana kadar ek ödeme oranları düşürülmüş, derece gözetilmeksizin 145 puan alan müdürler ise
666 sayılı KHK ile birlikte yine derece gözetilmeden 170 puana çıkarılmıştır.
Şube müdürü, memurlar ve tabloda belirtilmeyen daha birçok unvanın ek ödemeleri
artırılmasına rağmen, Şeflerin ek ödeme oranları düşürülmüştür.
Yönetim hizmetleri grubunda yer almasına ve idari, mali ve hukuki sorumluluğuna karşın
şeflerin memurla eş tutulması, buna karşın müdürle arasındaki makasın açılması sonucunda şef
kadrosunun itibarının kalmadığı görülmektedir.
Sorumluluklarına ve iş riskine karşı maiyetinde çalışan memurlarla şefin arasında 42 TL,
Şube Müdürüyle ise yaklaşık 1000.00 TL ücret farkı oluşmuştur.
666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameden sonra maaşlar aşağıdaki gibidir.
Aylığı (1/4+2200)) Memur/VHKİ Ş ef Şube müdürü/
İl Müdür Yrd.
Daire başkanı/
İl Müdürü
666 sayılı KHK sonrası
(Kasım-2012) 1.913.00 TL 1.955.00 TL 2.900.00 TL 4.500.00 TL
Unvan bazında ödenen maaşlar (Not : aile ve çocuk y ardımları hesaplamalara dahil edilmemiştir.)
3046 Sayılı Kanuna göre her ikisi de yönetici sayılmasına rağmen, şef ile şube müdürü
arasında yaklaşık %50 (1.000.00 TL) gibi büyük bir maaş farkı oluşmuştur. Bunun sebebi son
yıllarda şube müdürü veya müdür unvanlı personelin ek ödemelerinin üst üste yeniden
düzenlenmesinden ve şeflerin göz ardı edilmesinden kaynaklanmaktadır. VHKİ/Memur ile Şefler
arasındaki fark ise % 2 (40 TL) lik bir değer, bu da yok denecek kadar az bir düzeye gelmiştir.
Hiyerarşik olarak Şube Müdürü, Şef ile diğer unvanlar arasındaki farklar şunlardır.
Unvan Özel Hizmet
Tazminat oranı
Özel Hizmet
Tazminat miktarı
Ek ödeme
oranı
Ek ödeme
miktarı
Şube Müdürü 135 947 TL 170 1.193 TL
Şef 60 421 TL 115 807 TL
VHKİ 55 386 TL 110 772 TL
Memur 49 344 TL 110 772 TL
Sayman 135 947 TL 115 807 TL
Muhasebeci 68 477 TL 115 807 TL
Çözümleyici 68 477 TL 115 807 TL
Programcı 68 477 TL 115 807 TL
Belli bir liyakata ve mevzuatsal ağırlığa ulaştıktan sonra, ancak görevde yükselme sınavında
gösterilecek başarıyı müteakip şeflik kadrosuna atanılırken, tabloda gösterilen birçok unvanın
amiri konumunda olması ve hiyerarşik sıralamada şube müdüründen sonra gelmesine rağmen,
özel hizmet tazminatları diğer birçok unvandan daha düşüktür.
Şef ile sayman aynı grup içerisinde yer almasına, hatta şefler sayman unvanına sınavsız
olarak naklen geçebildiği halde, saymanların özel hizmet tazminatları şeflerden 75 puan daha
fazladır. Bu da % 25 (536.00 TL) fark olarak yansımaktadır.
Ayrıca, saymanlara 1 inci derece kadro tahsis edilmesine rağmen, şefler 3 üncü derecede
kalmışlardır. Şefler doktora dahi yapsalar, kadro dereceleri 3 üncü dereceden aşağıya
inememektedir.
Bilindiği üzere, 17/04/2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Kararın Eki II sayılı Cetvelin 16
ncı Grubunun 3 üncü sırasındaki 3,4 ibaresinin 1-4 olarak değiştirilmesi, 3/1/2012 tarihli ve SOSYAL GÜVENLİK ŞEFLERİ DERNEĞİ ÇALIŞMA RAPORU
2012/2663 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kararlaştırılarak 10/01/2012 tarihli ve 28169 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu değişikliğe göre 3,4 dereceli Amir ve Şeflere verilen 60
puanlık özel hizmet tazminatı oranında Şube Müdürlerinde olduğu gibi derece bazında düzenleme
yapılmamış ancak, derece aralığı 1-4 şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Özel hizmet tazminatı oranlarının Şube Müdürü, Sayman v.b. unvanlarda derece bazlı
düzenlenmesine rağmen, şeflerde böyle bir düzenleme yapılmayarak 1-4 derece arası 60 puan
olarak belirlenmesi, kıdem gözetilmemesi sebebiyle hak kaybına neden olmaktadır.
Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere Şube Müdürü ve Sayman unvanlarında dereceye göre
düzenleme yapılmasına rağmen şeflerde böyle bir düzenleme yapılmadığı gibi, amiri konumunda
bulunan şefler saymandan daha düşük aylık almaktadır. Üstelik şube müdürüyle aradaki makas
açılmıştır.
Unvan Özel Hizmet
Tazminat oranı
Özel Hizmet
Tazminat miktarı
Ek ödeme
oranı
Ek ödeme
miktarı
Şef 1. Derece 60 421 TL 115 807 TL
Şef 2. Derece 60 421 TL 115 807 TL
Şef 3. Derece 60 421 TL 105 737 TL
Şef 4. Derece 60 421 TL 105 737 TL
Şube Müd. 1.Der. 135 947 TL 170 1.193 TL
Şube Müd. 2.Der. 100 702 TL 170 1.193 TL
Şube Müd. 3.Der. 80 561 TL 170 1.193 TL
Şube Müd. 4.Der. 68 477 TL 170 1.193 TL
Sayman 1.Derece 135 947 TL 115 807 TL
Sayman 2. Derece 100 702 TL 115 807 TL
Sayman 3. Derece 80 561 TL 110 772 TL
Şeflerin özel hizmet tazminatları derece bazlı olarak yeniden düzenlenmeli ve ek ödeme
oranları yükseltilerek ücret adaletsizliği giderilmelidir.
2- 666 sayılı KHK, eşit işe eşit ücret parolasıyla çıkarıldığı halde bazı Kurumlardaki
istisnalar bu eşitliği bozmaktadır.
Örneğin, Adalet Bakanlığında çalışan birçok unvan gibi sayman ve şeflerin özel hizmet
tazminatları diğer kurumlardan farklıdır. Tablodan da görüleceği üzere, adalet hizmetleri
tazminatındaki farklı uygulama, eşit işe eşit ücret politikasına aykırılık teşkil etmektedir.
Unvan
ADALET BAKANLIĞI SGK VE DİĞER BAZI
KURUMLAR
Özel Hizmet
Tazminat oranı
Özel Hizmet
Tazminat miktarı
Özel Hizmet
Tazminat Oranı
Özel Hizmet
Tazminat Miktarı
Şef 1-4 110 772 TL 60 421 TLSOSYAL GÜVENLİK ŞEFLERİ DERNEĞİ ÇALIŞMA RAPORU
Sayman
3. Derece 130 912 TL 80 561 TL
Sayman
2. Derece 155 1.087 TL 100 702 TL
Sayman
1.Derece 175 1.228 TL 135 947 TL
Öte yandan, 18 Aralık 2011 tarih ve 28146 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu gereği, Genel İdare Hizmetlerinde çalışan
personellerden Memur, Koruma Memuru, Telefon Operatörü, Şef kadrosunda bulunanlara 1 inci
derece; Yardımcı Hizmetler Sınıfından Aşcı, Garson, Postacı, Çay Ocakçı, Garson ve Teknisyen
Yardımcısı unvanlarında bulunanlara ise 2 nci derece ve üzeri kadro dereceleri tahsis edilmiştir.
Bu da Kurumsal bazda farklı uygulamaların hâlâ devam ettiğinin kanıtı niteliğinde görülmektedir.
3- Özel Hizmet Tazminatında Ş efler için 1-4 inci derece tarifi yapılmasına rağmen,
şeflerin kadro dereceleri 3 üncü derecenin altına ilerleyememektedir.
Şeflerin hemen hemen tamamı üniversite mezunu olmasına rağmen kadro dereceleri üçüncü
derecenin altına ilerleyememektedir. Şefin almakta olduğu aylık derecesi 1 inci derecenin 4 üncü
kademesine ilerlese de, kadro derecesi 3'te takılıp kalmaktadır. Her ne kadar özel hizmet
tazminatında 1-4 arası derece tarifi yapılmış ise de, 1 ve 2 nci derece şef kadrosu ihdas
edilmediği için eksik bir düzenleme olarak görülmektedir. Eğer 1 inci ve 2 nci derece şef kadrosu
ihdas edilmiş ve dereceye göre özel hizmet tazminatı belirlenmiş olsaydı, sözgelimi; 4 üncü
derece şefin özel hizmet tazminatı %68e; 3 üncü derece şefin özel hizmet tazminatı %80e; 2 nci
derece şefin özel hizmet tazminatı %100e, 1 inci derece şefin özel hizmet tazminatı ise %125'e
yükselebilecekti. Tıpkı, 4 üncü derece şube müdürleri için %68 olarak belirlenen özel hizmet
tazminat oranının 3 üncü derecede %80'e, 2 nci derecede %100'e, 1 inci derece şube müdürü için
de %135'e yükseltilmesi gibi.
4- Kurumlarda A düzeyi S osyal Güvenlik Uzmanı ve Yardımcısı kadroları tahsis
edilmesine rağmen Kurum içi potansiyel değerlendirilmemektedir.
Kurumlarda Uzman Yardımcısı kadrosunda birçok personel alınmış, bilahare yeterlilik
sınavları ve uzmanlık tezleri sonucunda 3 yıl içinde Uzman kadrolarına atamaları yapılmıştır. Bu
tür kadrolar daha çok Hazine Müsteşarlığı gibi düzenleyici-denetleyici kurumlarda görülen bir
yapılanma şeklindedir. Bu kurumlar icracı değil planlayıcı-düzenleyici birimlerdir. Dolayısıyla bu
tür kurumlarda yapılan iş ve işlemlerin uzmanlar eliyle yürütülmesi normaldir. Ancak hizmet
kurumları icracıdır. Halkla sürekli iletişim halinde olan kurumlarda bir personelin uzmanlık
payesi kazanması için tecrübeye gereksinim vardır. Oysa ki, hizmet kurumlarında istihdam edilen
uzman yardımcılarının büyük çoğunluğu daha önceden devlet memuru dahi olmadıkları gibi
sosyal güvenlikle ilgisi olmayan çeşitli üniversitelerin çeşitli branşlarından mezun olmuşlardır. Bu
insanların hiç bilmedikleri bir işte uzman yardımcısı olmaları yetmiyormuş gibi mali ve idari
yönden de yıllarca kuruma hizmet etmiş şef ya da müdür olmuş insanların önüne geçirilmesi
(direk daire başkanına bağlı olmaları) kurum içi çalışma barışını akamete uğratmıştır.SOSYAL
Bilindiği gibi, Türk kamu yönetiminde, hantallığa ve iş ve işlemlerin süreçlerinin uzamasına
yol açtığı gerekçesiyle eleştirilen dikey örgütlenme modelinin yerine, yeni kamu yönetimi anlayışı
gereği hiyerarşik kademelerin en aza indiği, iş ve işlemlerin yapılma sürecinin kısaldığı yatay
hiyerarşik model benimsenmektedir.
Yatay hiyerarşik model gereği Kurumlarda A düzeyi kariyer uzman kadroları ihdas
edilmekte ise de, yeni kamu yönetimi anlayışındaki bu dönüşüm, kurum içindeki potansiyeli ve
kurumsal hafızayı gözetmeden veya onlara da bu imkandan yararlanma fırsatı vermeden açıktan
atama ile yapıldığından, birçok açıdan sorunlu bulunmaktadır.
Hala etkin bir şekilde devam eden bürokratik yapıya hakim olan ve gerekli niteliğe haiz
birçok çalışana A düzeyi kariyer kadrolara atanma imkanı verilerek açıktan atanan uzmanlarla
birlikte bu dönüşümün sorunsuz sağlanacağı ortada iken, sadece açıktan atanan uzmanlar eliyle
sağlanabileceğine inanmak bilimsellikten uzak bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dikey hiyerarşik modelin merkezdeki uygulanabilirliği kabul edilir olmakla birlikte taşrada
bu tür bir yapının kısa ve orta vadede kabul görmesi de sorunlu bulunan başka bir olgudur.
Memur, şef, müdür yardımcısı ve müdür eliyle otokontrol mekanizmasının etkin bir şekilde
uygulandığı ve ilk başvuru makamlarıyla birlikte oturmuş sistematik yapının sadece uzman ve
daire başkanı eliyle yürüyecek bir sisteme dönüşmesi de, mevcut çalışanların uzman kadrolarına
dönüşümlerinin sağlanmasıyla birlikte açıktan atanan uzmanlar eliyle sağlanacaktır.
Kurum içi dönüşümün başkaca birçok fırsatları vardır. Mevcut personelin eğitim
imkanlarından yararlandırılarak istenilen niteliğe erişimlerinin sağlanması; kabul edilebilir, daha
az maliyetli ve yeni kamu yönetim anlayışına uygun olacaktır.
Öte yandan, A düzeyi kadrolara şeflerimizden atama yapılması, personelin kariyer
planlaması yapmasının yolunu açacak ve bürokratik hafızasıyla birlikte inovatik projelerin öne
çıktığı bir kurumsal yapı ortaya çıkacaktır.
5- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bir takım değişiklikler öngören taslak
hiyerarşik yapıyı ortadan kaldırmaktadır. Ş eflik ve Müdür Yardımcılığı gibi ara kademeler
anlamsız hale gelmekte, şeflerin kazanılmış hakları yok sayılmaktadır. Müdür ve üstü
kadrolar için görevde yükselmede 5 yıllık hizmet/sigortalılık ve lisans mezuniyeti yeterli
görülmüştür.
Taslakta müdür ve üstü görevler için 4 yıllık yüksek öğrenim mezunu olmak ve 5 yıllık
hizmet/sigortalılık süresi yeterli görülmüştür. Bu kadrolara atanmak için belirli unvanlarda
bulunma ve diğer şartlar ortadan kaldırılmıştır. Yani Müdür olabilmek için şef veya müdür
yardımcısı olmaya gerek kalmamıştır.
4 yıllık yüksek öğrenim mezunu yardımcı hizmetler sınıfı (hizmetli, bahçıvan, aşçı,
teknisyen yardımcısı v.b.) dahil olmak üzere, memurlar ve eşdeğer görevlerde bulunanlar ile 5 yıl
sigortalılık süresi bulunanlarla eşit şartlarda müdür sınavlarına başvurmaları gerektiği ifade edilen
şef ve benzeri unvanda bulunanların kazanılmış hakları ve statüleri yok sayılmıştır. Şef kadrosu
adeta ortada bırakılmış bir kadro unvanı haline getirilmiştir.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki hiyerarşik yapıda oldukça etkin olarak görevlerini
zorluklarla sürdürmeye çalışan şeflerin kazanılmış haklarının yok sayılması, Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasına aykırılık teşkil etmektedir.
Oysa, müdür olabilmek için gereken bilgi birikimi, tecrübe, bürokratik hafıza, liderlik v.s.
özellikleri için yöneticiliğin ilk basamağı olan şeflik müessesesi, müdürlüğe hazırlık sürecinin ve
hiyerarşik yapının en önemli yapıtaşıdır. Taslak metniyle şeflik atlanarak doğrudan müdürlüğe
geçiş öngörülmüştür.
Kamuda yöneticilik tecrübesi olmayanların önünü açacak olan bu düzenlemeler sonucunda
bürokraside telafisi olmayacak bir süreç başlayacaktır. Bir tarafta halen etkin şekilde uygulanan
mevzuatlar çerçevesinde görevini yapmaya çalışan şefler, diğer tarafta kurum dışı özel sektör
tecrübesi veya kurum içinde yöneticilik tecrübesi olmayanların müdürlük
yapacağı/yapamayabileceği bir yapı ortaya çıkacaktır. Adeta bürokrasiyi içinden çıkılmaz hale
getirecek bu sistemle özel sektör yaklaşımlı bir yapı hedefleniyorsa, mevzuatsal sınırlar sebebiyle
hareket kabiliyetinin çerçevesi çizilmiş olan kamuda bu yapının başarılı olacağı şüpheli
görülmektedir. Üstelik yöneticilik tecrübesi olmayanların bürokrasiyi bilenlere mahkum olacağı
ayrı bir süreç de başlayacaktır.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ :
1- Özel hizmet tazminatı ve ek ödemeye yönelik aşağıdaki değişikliklerin yapılması
halinde, yukarıda sayılan ücretsel sorunların çözümüne katkıda bulunulacaktır. Tüm
kamuda çalışan şefleri kapsayacağından 666 sayılı KHKnın ruhuna aykırılık teşkil
etmeyecektir.
1-1- Özel Hizmet Tazminatı Artışına Yönelik Bakanlar Kurulu Kararı
17/4/2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan
Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Kararın Eki II Sayılı Cetvelin 16 ncı
Grubunun 3 üncü sırası yürürlükten kaldırılmış, anılan cetvelin 15 inci Grubuna 6 ncı sıra olarak
kadro derecesi 4 olan; 13 üncü Grubuna 11 inci sıra olarak kadro derecesi 3 olan; 12 nci
Grubuna 12 nci sıra olarak kadro derecesi 2 olan, 11 inci Grubuna 4 üncü sıra olarak kadro
derecesi 1 olan Amir ve Şef unvanları eklenmiştir.
1-2- Ek Ödeme Artışına Yönelik Kanun Değişikliği
27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) Sayılı Cetvelin
(A) Aylıklarını 657 sayılı Devlet memurları Kanununa Göre Alanlar bölümünün 1-
Kadroları Genel İdare Hizmetleri Sınıfında yer alan personel ile Teknik Hizmetler, Sağlık ve
Yardımcı Sağlık Hizmetleri ile Avukatlık Hizmetleri sınıflarında bulunan personelden ek ödeme
oranları ilgili gruplarında düzenlenmeyen ve kadro unvanları bu bölümde yer alan personel;
grubunun (l) sırası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
l) Şef, amir ve yardımcıları, zabıta başkomiseri ve komiseri, itfaiye başçavuşu,
itfaiye çavuşu ve onbaşısı kadrolarında bulunanlardan;
1) 1-2 dereceden aylık alanlar 135
2) 3-4 dereceden aylık alanlar 130
3) Diğer derecelerden aylık alanlar 125
Bu değişikliklerle;
a) 4 üncü derece şeflere 8 puan (56.12 TL) özel hizmet tazminatından ve 25 puan (175.38
TL) ek ödemeden olmak üzere toplam (231,50 TL),
b) 3 üncü derece şeflere 20 puan (140,30 TL) özel hizmet tazminatından ve 25 puan (175,38
TL) ek ödemeden olmak üzere toplam (315,68 TL),
c) 2 nci derece şeflere 40 puan (280,60 TL) özel hizmet tazminatından ve 20 puan (140,30
TL) ek ödemeden olmak üzere toplam (420,90 TL),
ç) 1 inci derece şeflere 65 puan (455,98 TL) özel hizmet tazminatından ve 20 puan (140,30
TL) ek ödemeden olmak üzere toplam (596,28 TL),
artış sağlanmış olacaktır.
2- Ş eflere 1 ve 2 nci derece kadro tahsis edilmesi
Özel hizmet tazminatında şefler için 1-4 arası derece tarifi yapıldığından, mevcut durumda
en fazla 3 üncü dereceye ilerleyebilen şeflere 1-2 nci derece kadro tahsis edilmesi halinde sorun
ortadan kalkacaktır.
3-Görevde yükselmedeki ara kademelerin kaldırılması ile birlikte şefler kazanımlarını
yitireceğinden, Müdür Yardımcısı kadrolarına veya A düzeyi kariyer uzman kadrolarına
atamaları yapılmalıdır.
Böylelikle, açıktan atanan uzman yardımcıları da bu personelin yanında yetişerek kuruma
daha faydalı hale gelecektir. Kaldı ki, yeni kamu yönetimi anlayışı gereği dikey hiyerarşik
kademelerin en aza indirilerek yatay hiyerarşi ile iş ve işlemlerin yapılma sürecinin kısaltılması
benimsendiğinden, yapılacak bu işlem sonucunda yeni kamu yönetimi anlayışının bir gereği de
yerine getirilmiş olacaktır.
S ONUÇ
Şef kadrosu hiyerarşik yapılanmada en alt yönetici olarak işlem görmekte, şube müdürü
veya müdür yardımcısı gibi kadrolara görevde yükselme sınavlarında başarılı olan şefler
arasından atama yapılmaktadır. Ne var ki, her şefin müdür veya müdür yardımcısı olma imkanı
yoktur. Görevde yükselme sınavı açılmaması, atamalarda fırsat eşitliği bulunmaması gibi
durumlar şeflerin üst kadrolara yükselmelerine başlıca engellerdir.
666 sayılı KHK ile birlikte de görmezden gelinen şefler, bu durumun nedenini
anlayamamaktadırlar. Bu durum, dikey hiyerarşik modelin vazgeçilmez kademelerinden olan şef
unvanı acaba kaldırılmak mı isteniyor? sorusunu akla getirmektedir.
Kamu kurumlarında iş ve işlemler öncelikle şeflerin sevk ve idaresiyle yürümektedir. İşleri
çekip çeviren, vatandaşla doğrudan muhatap olan, sorunları çözen öncelikle ve genellikle
şeflerdir. Üstelik müteselsil sorumluluğu gereği cezai müeyyidelerde memurlarla birlikte sorumlu
tutulmaktadırlar.
Şefler konumları gereği işlerinin en iyisi olmak ve memurla amir arasında köprü görevini
en iyi şekilde yürütmek zorundadır. İlk müracaat makamı olarak vatandaşın kırgınlığı ve
kızgınlığını göğüslemek, Kanun, Tebliğ, Yönetmelik, Genelge v.s. analiz ederek memurlara
anlatmak, uygulamada yaşanan sorunları üst makamlara iletmek de şeflerin görevidir. Üstelik
mevzuatların yetersiz kaldığı yerde ceza alma olasılığını bile bile inisiyatif alarak vatandaşın işini
çözmeye çalışanlar da şeflerdir. Astlarına eğitim vermek, onlara bürokrasiyi ve kurallarını
öğretmek de, bazen katı talimatları yumuşatarak memurlara ulaştıran da şeflerdir. Tüm
sorunlarımıza rağmen yetiştirildiğimiz geleneklere, vatan/millet sevgisine ve devletimize olan
bağlılığımız gereği ülkemize hizmet etmekten onur duymaktayız.
Yukarıda da belirtildiği gibi müdür kadrolarına geçiş imkanlarının kısıtlı olması, A düzeyi
kariyer kadrolara ise kurum içinden geçişe izin verilmemesi gibi sebeplerle bu kadroya mahkum
edilen şefler kariyer planlaması yapamamaktadır. Ağır sorumluluk, iş yükü ve riski karşısında
memurla aynı maaşı alan şeflerin mağduriyeti had safhaya ulaşmıştır. Bu ise çalışma barışını
tehdit eden bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Raporda arz edilen olgular olgular çerçevesinde, biz şeflerin biz Şeflerin kurumların
aktüeryal denge hedefinde mihenk taşı olması ve mevcut durumda Şeflerimizin oldukça yoğun
olan iş yükü ve sorumluluklarının var olan iş yoğunluğunun yanında, önümüzdeki günlerde
çıkacak olan sürekli artan işlem hacmi göz önünde bulundurulduğunda, neredeyse çalışma
barışının bozulmasına sebep olan mevcut durumda var olan itibar ve özlük hakkı kayıplarının
acilen giderilmesi hususu hayati önem taşımaktadır.
Kaldı ki; önümüzdeki günlerde çıkacak olan İntibak Yasası ile birlikte milyonlarca
dosyanın tek tek taranacak olması, başta Şeflerimiz olmak üzere çalışanlarımıza oldukça fazla iş
yükü ve sorumluluğu getirecektir.
Dernek olarak sadece özlük hakkı talepleri değil, kurumlarda yürütülen iş ve işlemlerin
varsa aksayan yönleriyle ilgili de bu tür raporlar hazırlanmaktadır. Amacımız idareye karşı cephe
oluşturmak değil tamamen yapıcı çözüm önerileriyle yönetim sürecine katkıda bulunmaktır.
Kurumlarımızın hedeflerine ulaşmasına ve ülkemizin kalkınma sürecine katkıda bulunmak
misyonumuzdur.
Şeflerin durumunu bilgilerinize sunar, gerekli yasal düzenlemelerde dikkate alınmak üzere,
yukarıdaki önerilerimiz veya makul sayılabilecek gerekli yasal değişikliklerin yapılarak
şeflerimizin mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesini hususunu arz ve talep ederiz.
Saygılarımızla,
SOSYAL GÜVENLİK ŞEFLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
Hoby ar Mahallesi,Cağaloğlu YokuşuDoğanbey Mah. Rüzgârlı Cad. No:5/728/507 Kat :5 EminönüFatih 06030 İstanbul Türkiy eUlus/Ankara
İrtibat : Fey zullah AKTAŞ, Dernek Başkanı 2//12
Tel : (0542) 376 18 87 Telefon : 0212 522 91 95 e-posta : info@sosy [email protected] web :
http://www.sgsefder.org.tr