Ama...

Düşünün?

Annesiniz... Okumuşsunuz... Çalışmaktasınız... Sırat Köprüsünden geçercesine zorlu sınavlar sonucu işe girmişsiziniz... Genç kızlık hayalinizi de gerçekleştirip bir yuva kurmak da kısmet olmuş... Çalışırken bin bir zorlukla çocuk yetiştirmek gibi akıllara zarar bir cesaretle evlatlarınız da olmuş...

İçgüdüleriniz bir yandan "şu kâinatta bir izin kalsın" demekte, diğer yandan da "her türlü saldırıya karşı korunaklı ol, nefsini de neslini de koru" demekte...

Diğer bir yaygın senaryo da: Okumuşsunuz, yine zorlu sınavlarla işe girmişsiniz... Evlenmek de evlat sahibi olmak da şimdilik kısmet olmamış... Yalnızsınız ya da gelecekte bir gün yalnız kalma ihtimali ile en dingin zamanlarınızda bile yüzleşmekte, kaygılanmaktasınız...

Sizin de içgüdüleriniz bir yandan "şu kâinatta bir izin kalsın" demekte, diğer yandan da "her türlü saldırıya karşı korunaklı ol, nefsini de müstakbel neslini de koru" demekte...

Senaryolar bitmez, değişir de değişir...

Değişmeyen şey: İnsansınız. Umutlarınız var... Geleceğe dönük hayalleriniz ve korkularınız var... Yaladığınız mürekkebin hakkını vermek istemektesiniz. Gök kubbede hoş bir sada bırakmak istemektesiniz. Bunu sadece bireysel varoluşunuzla ilgili olarak değil, toplumsal varoluş, toplumsal uzlaşı, toplumsal hak talebinizle ilgili olarak da istemektesiniz. Oldum olası kinayeli bakışlarla, içten yakışlarla bir Don Kişotluk, bir Doğrucu Davutluk yakıştırmalarına muhatap olmuşsunuz. Bunu gerçekleştirmek için en meşru yollardan biri ve önde gideni sendikal bir dinamizm içinde olmak. Bunu bi şekilde içselleştirmişsiniz. Ve bir sendikaya üye olmak, hatta bunun içinde etkin olmak gibi bir ortamla bilinçli ya da hasbel kader bir şekilde muhatap olmuşsunuz.

Varım diyorsunuz... İnsanlık adına buradayım diyorsunuz...

Sonra... Sonra bir bakıyorsunuz ki, bir bayram yapılmakta. Adı 1 Mayıs İşçi Bayramı... Adını hep duymuşsunuz. Aslında bu tarih de bilinçaltınıza pek de olumlu kodlarla yazılmamış. Ama Devlet bunu resmi tatil yapmış. O olumsuz kodlara rağmen siz bu yeni duruşu benimsemek istemektesiniz. "İyiye, iyiliğe fırsat vermek lazım" demektesiniz. Ama 1 Mayıs günü kumandanın tuşuna basıyorsunuz ve ne görüyorsunuz? Yüzü maskeli, eli molotof kokteylli adamlar-kadınlar çocukluklarında bitiremedikleri savaş oyunu fantezilerini hayata geçirmekteler. Cam, çerçeve, kaldırım... Vandallık tavan yapmış. Yaşşasınnnn!.. Ollleyyyy!... Yok böyle bi heyecan, yok böyle bir fantezi... Haydeeeeeee!... Ulen...  Fütursuzluk diz boyu. Yok yok fütursuzluk ağız hizasında. Boğuldunuz boğulacaksınız.

Peki ya siz?.. Küçüldükçe küçülmektesiniz. "Neler oluyor?" demektesiniz. Hani bunlar mazide kalmıştı, artık ezberler bozulmuştu? Nerede sizin anarşist olmadan hak arama, dimdik ayakta durarak Devlete karşı değil ama Devlete onurlu duruşla halkını hatırlatarak hak arama iradeniz? Bir ses size "geç bunları güzelim, tüm çıplaklığıyla bu gerçekleri görmüyor musun?" demekte.

Geldiniz mi içgüdülerinizin KORU dediği noktaya. Hadi nefsini koru bi nebze tamam, ondan geçtiniz diyelim... Ama gelecek için ayakta durmanız, neslinizi veya müstakbel neslinizi korumanız konusu ne olacak. İçgüdüleriniz DUR diyor.

O halde gelin bu "DUR" u durduralım. Sadece bu konuda değil, çocukluk fantezilerini her türlü hak arama, kutlama yapma platformlarına taşıyanlara DUR diyelim. Toplumun ezici ve normal çoğunluğunu meşru platformlardan uzak tutan üç-beş fantezipereste bizler geçmiş olsun diyelim. Yoksa kaç tane sendikacı anne görebilirsiniz? Halbuki bu memleket ne dimdik, ne yürekli anneler görmüştür.

Memleketin cesur yürekli kadınları-adamları; gelin platformların bize ait olduğunu, memleketperver kadınlara, memleketperver adamlara ait olduğunu âleme deklare edelim. Hangi sivil toplumuna mensup olursak olalım, bu ülke için, geleceğin mutlu ve haklı çocukları, mutlu ve haklı adamları-kadınları için BİZ ASIL HAKLI VE HAKÇI ÇOĞUNLUĞUZ diyelim. Bu meydanlar BİZİM diyelim.

Diyelim ki... İşte o cesur yürekli anneler korkularından arınsın, umutlarıyla barışsın.  Diyelim ki o annelerin bugünkü anneler günü de, yarınlardaki anneler günleri de kutlu olsun.

Kutlu olsun... ANNELER GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN

Berrin S.KAZANCI

Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.