EMNİYET
Sendika liderine 'SMS' ihracı
Mardin'de Aslı Sabancı adlı bir öğretmen 2012'nin şubat ayının ilk günlerinde, telefonunu kaybeden öğrencisinin telefonundan, satın aldığı evi 45 gün geç teslim eden müteahhit Kenan Altunç'un telefonuna küfürlü ve tehdit içeren mesajlar attı. O sırada Mardin'de görev yapan Emniyet Sen Genel Başkanı İrfan Çelik de arkadaşı Kenan Altunç'agelen bu küfürlü mesajlara tanık oldu. Tehdit mesajları nedeniyle arkadaşını karakola ve savcılığa yönlendirdi. Telefonun asıl sahibi Abdullah Öncü'yü arkadaşlarıyla birlikte tehdit ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan ama bu davadan aklanan Çelik, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) tarafından ifadesi bile alınmadan meslekten ihraç edildi. Yaşananların kendisini doğrudan ilgilendirmediğini söyleyen Çelik kararı 'sendikaya yönelik' olarak yorumladı. Çelik'in ihraç kararına neden olan küfürlü mesajı atan öğretmen Aslı Sabancı'nın yargılanmasına ise devam ediliyor. Sabancı'nın yargılandığı davanın bir sonraki duruşması 19 Şubat 2013'te görülecek.
KARARI TEMYİZ EDECEK
Çelik, polis olduğu halde tanık olduğu suçu bildirmediği iddiasıyla görevinden alınma kararına itiraz edeceğini ve bu kararın polislerin sendikalaşmasına yönelik bir karar olduğunu belirterek, "Emniyet Disiplin Yönetmeliği'nin 14. Maddesi'ne dayanarak karar verilmiş ama aynı yönetmeliğe aykırı bir şekilde, ifadem dahi alınmadan meslekten atıldım. 23-24 Mart'ta Emniyet Sen olarak genel kurul yapmayı kararlaştırdık, görevimden atılmamın bununla ilgisi olduğunu düşünüyorum" dedi. Çelik, kendisinden ne polis ne de sivil kimsenin şikayetçi olmadığını söyleyerek gelişmeleri şöyle aktardı: "Geçen yıl şubat ayında Mardin'de görevliydim. Akşam saatlerinde üçü de işadamı olan arkadaşlarım Kenan Altunç, Emrah Kadir Akkurt ve Şahin Oral'la Mardin Sütiş'te oturuyorduk. Kenan Altunç'un telefonuna küfürlü SMS'ler geldi. SMS'leri okuyunca Altunç'a suç duyurusunda bulunmasını söyledim. O da öncelikle 11818'i arayarak hattın kime ait olduğunu öğrendi. İsmini öğrendiği Kızıltepe'de oturan Abdullah Öncü adlı vatandaş, hattın kendisinde olmadığını ve oğlu İsmail'in kullandığını söyledi. Beraber olayı konuşmak üzere 15 dakika uzaklıktaki Kızıltepe'ye gittik. Abdullah Öncü'yle, daha sonra 9 yaşındaki oğlu İsmail'le görüştük. Çocuk bize telefonu kaybettiğini ve korktuğu için babasına söyleyemediğini, annesinin de bunu bildiğini söyledi. Arkadaşlarıma 'bu insanlar suçsuz' dedim. Yine de adli sürecin başlaması için savcılığa gittik. Çok geçmeden söz konusu mesajları İsmail Öncü'nün öğretmeni Aslı Sabancı'nın attığı ortaya çıktı."
TEHDİT İDDİASI YALAN ÇIKTI
Olaydan bir süre sonra Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı'nın ortada bir şikayetçi olmamasına rağmen kendisi ve arkadaşları hakkında tehdit ve hürriyeti yoksun bırakma suçundan dava açtığını anlatan İrfan Çelik mağdur olarak davaya çağrılan baba oğul Öncü'lerin de şikâyetçi olmadıklarını söyledi. Tayininin apar topar Muğla'ya çıkartıldığını söyleyen Çelik, hem arkadaşlarının hem de Abdullah Öncü'nün "Tehdit edilmedik, tehdide tanık değiliz" yönündeki ifadelerine rağmen bu kararın alındığını söyledi. Dosyanın kapatılmak üzereyken, Emniyet Sen'in kurucu başkanı olarak medyada adının anılmasıyla EGM'nin dosyayı yeniden açtığını öne süren İrfan Çelik şunları söyledi: "Tehdit iddiası boş çıkınca, bu kez neden küfürlü mesajı bildirmedin diye soruşturma başlattılar ve disiplin kuruluna bu nedenle gönderdiler. Hem de dakika sonra karakola ardından da savcılığa gidilmesine rağmen. Kararı temyiz edeceğim, ne polislikten ne de sendikalaşmaktan vazgeçmeyi düşünmüyorum."