SAĞLIK
Sağlıkçılar: "Sanki sivil değil askeriz"
Hekimler dışında kalan sağlık çalışanları da en çok karşılaştıkları şiddet, ekonomik sıkıntılar ve amirlerinin kendilerine davranış biçimleri nedeniyle mutsuzlar.
30 Ekim 2013, Çarşamba
Yazı dizisinin dünkü bölümünde, sağlık çalışanlarının sorunlarını irdelerken doktorlar üzerinde yoğunlaştık. Bu bölümde ise doktorlarla birlikte sağlık alanının yükünü çeken sağlık çalışanlarının sorunlarını masaya yatıracağız
Üniversite ya da devlet hastanelerinde çalışan sağlık çalışanları bir yanıyla ücret, bir yanıyla şiddet mağduru.
Öfkeli hastalar, durumlarının öncelikli olduğunu söyleyenler, tahliller, hastane temizliği gibi birçok alanda görev yapan sağlık çalışanlarının problemleri de hekimlerden az değil.
Sağlık çalışanlarının en güncel sorunları ise emekli maaşları.
Döner sermaye sıkıntısı
Zaten düşük bir ücret alan sağlık çalışanlarının büyük bölümü, yaşamlarını döner sermaye desteği ile sürdürüyor. Ancak döner sermaye gelirlerinin emekli maaşlarına doğal olarak yansımaması olağan koşullarda emekliye ayrılmayı tasarlayan sağlık çalışanlarının çalışmayı sürdürmek zorunda kalmasına yol açıyor. Çocuk okutanlar, taksit ya da kredi borcu ödeyenler, bir anda gelirleri büyük oranda düşeceğinden emekliye ayrılmaya cesaret edemiyor.
Döner sermaye ile ilgili bir diğer sorun da kamuda farklı kurumlardan ek ödeme vergisi kesilmemesine rağmen, sağlık çalışanlarının döner sermaye gelirlerinde kesinti yapılması. En önemli taleplerinden birisi de döner sermaye gelirlerine yönelik vergi uygulamasının kaldırılması.
Hekim olmasına rağmen döner sermayeden yararlanamayan, bu hakkı bulunmayanlar ise yıllardır döner sermayeden yararlanma çabası veriyor. Sağlık çalışanları arasında da benzer bir adaletsizlik bulunuyor. Hastane yönetiminin kararına göre gelirleri azalan, buradan hiç gelir elde edemeyen sağlık çalışanları da yıllardır seslerini duyurmaya çalışıyor.
Mobbing yapılıyor
Konuştuğumuz sağlık çalışanlarının büyük bölümü ismini vermek istemiyor. İsmi yazılmamak kaydıyla konuşanlar ise ilginç bir biçimde en çok mobbing'ten şikayet ediyor. Bir sağlık çalışanı şöyle anlatıyor yaşamını:
"Hastanelerde, askeriyedekine benzer bir yapı var ama kimse bunu konuşmaz. Bize yemeklerimiz ayrı yerde verilir misal. Kimse bizimle oturmak istemez. Doktorların yeri de ayrıdır, koşulları da. Doktorlarla aramızdaki amir-memur ilişkisi olağan değildir. Çok az doktor rica ederek konuşur bizimle. Haklı bile olsak bir tartışmada bunu dile getirme olanağımız da yoktur. Hastane içindeki görev değişikliklerine itiraz şansımız, şikayetlerimizi bildirme şansımız da yoktur. En fazla mobbinge uğrayan kesimlerin başında sağlık çalışanları gelir ama bu bilinmez ve duyulmaz."
4/C yoğunluğu
Sağlık sektörü, hem alanda yapılan değişiklikler, hem de doğası gereği en dinamik alanlardan biri.
Hemen her gün ya bir düzenleme değişikliği ya yeni bir atama ile karşılaşıyor bu sektörde çalışanlar.
Buna paralel olarak da hem nitelikli sektör çalışanı bulmak zorlaşıyor hem de işe alınan personelin kadro sıkıntıları büyüyor.
Yakın zamanda 4/C'li personelin önemli bir bölümünün asli kadrolara geçirilmesine rağmen yine bu kadrolarda önemli bir yığılma yaşanmış durumda. Bir 4/C'li çalışan, arkadaşlarıyla aynı işi yapmasına rağmen döner sermayeden yararlanamadığını, buna ilişkin yargı kararlarının uygulanmadığını, çok daha düşük maaş almasına rağmen ek gelirlerden de mahrum kaldığını ve en sıkıntılı alanlarda kendilerinin çalıştığını anlatıyor.
Yapılan düzenlemeler gösteriyor ki ne kadar belli aralıklarla 4/C'lilere farklı statüye geçirirseniz geçirin, statü farklılığına yönelik düzenlemeler değişmedikçe bu sorun uzun yıllar sürecek.
Her gün şiddete uğruyorlar
Doktorların uğradıkları şiddet kamuoyunun gündemine yazılı ve görsel medyada zaman zaman can yakıcı biçimde gelmesine rağmen, magazinel bir boyutu ya da kamera görüntüsü olmadığı sürece sağlık çalışanlarının uğradığı şiddetin görünürlüğü yok.
Onlarca sağlık çalışanı hemen her gün sözlü ya da fiziksel şiddete uğramalarına rağmen gündeme gelmeyi başaramıyor.
'Düzenleme yapılmalı'
Onlar da bu konulardaki beklentilerini "doktorların uğradığı şiddetle ilgili bir düzenleme yapılsa da biz de yararlansak" boyutunda tutabiliyorlar.
Yoğun iş yükü yoruyor
Sağlık çalışanlarının en büyük sorunlarından biri de iş yükü.
Bir sağlık çalışanı şöyle anlatıyor çalışma koşullarını:
"Hastanelerde gün çok erken başlar. Doğal olarak diğer kamu kurumlarında çalışanlardan farklı biçimde, biz daha erken güne başlıyoruz. Doktorlar zaten erken geldiğinden hastanelerde mesai saati normalden erkendir. Fiilen erkendir. Ve nöbet sistemi de neredeyse asker ve polislerinki gibidir. Acil servislerde, kliniklerde çalışanlar nöbet sistemi nedeniyle perişan haldedir aslında. Buralarda ihtiyaçtan az personel bulunması, sıklıkla nöbet sırasının gelmesine, nöbete kalanların normalden fazla çalışmasına yol açıyor."
Yoğun bakımda görevli bir sağlık çalışanı ise günlük mesailerinin bile diğer kamu çalışanlarından fazla olduğunu anlatıyor:
"Bütün çalışanlar olağan mesai saatleri bittiğinde giderler. Bizde ise durum farklı. Yoğun bakımdaki ihtiyaç durumu, ameliyathanelerdeki operasyonların sürmesi bizim için rutin mesai anlamına geliyor. Ancak ne hakkaniyetli bir mesai ücreti, ne hakkaniyetli bir ücret alabiliyoruz. Üstelik biz bu emek sürecinin görünmeyen yüzleriyiz. Doktorun yaptığı operasyon, bizzat operasyonu yapan olduğu için kamuoyunda tartışılırken, sağlık çalışanlarının yaptıkları görülmez. Emekleri bilinmez."
'Hemşire fazlası'na karşı önlem alındı
2023'te bakanlığın ihtiyacı olan hemşire sayısının iki katı yetişecek. Bakanlık bu konuda lise mezunlarına 'Yardımcı hemşirelik' statüsü getirmeyi planlıyor
Getirilmesi tasarlanan son düzenlemelerin de kamuoyunda tartışmaya açılmasını istiyor sağlık çalışanları.
Üzerinde tartışılan düzenlemeye göre, Sağlık Bakanlığı, meslek liselerinin yetiştireceği hemşirelerle 2023 yılında, bakanlığın ihtiyacı olan hemşire sayısının 2 kat fazlası yetişeceği için bakanlık düğmeye bastı. Bu kapsamda, artık liseden mezun olan hemşire ile lisans mezunu hemşireye kademelendirme farkı geliyor.
'Yardımcı hemşire' statüsü
Alınan yeni karar çerçevesinde, önümüzdeki yıldan itibaren sağlık meslek liselerine kayıt olan hemşirelere 'hemşirelik' yetkisi değil, 'yardımcı hemşire' statüsü verilecek. 2 veya 4 yıllık lisans mezunlarına ise, 'hemşirelik' statüsü verilecek. Hemşirelikten sonraki statü ise, 'uzman hemşirelik' olacak. hemşirelik yüksek okullarında okuyan 6 bin 700 öğrenci bulunurken, sağlık meslek liselerinde ise 8 bin 500 hemşire adayı eğitim görüyor. Bu gidişatla, üniversite düzeyinde 11 bin 250, lise düzeyinde ise 22 bin olmak üzere bir yılda toplamda 33 bin hemşire adayı geliyor.
'Bizlerle tartışılsın'
Ancak bu ve benzeri tasarıların sürekli olarak hak kaybına neden olduğunu düşünen sağlık çalışanları, Meclis gündemine getirilmeden konunun kendileriyle de tartışılmasını istiyor.
Sağlık çalışanlarının gündeme getirdiği diğer bazı sorunları ve talepleri ise şöyle:
* Sağlık çalışanlarının döner sermayelerden aldıkları payların arttırılması ve adil bir dağılımının oluşturulması için çalışma yapılması.
* Önlisans mezunu sağlık çalışanlarının tamamına lisans tamamlama yaptırılması.
* Sağlık çalışanlarına yıpranma hakkı verilmesi.
* Mesai saatleri düzenlemesi yapılması.
* Tayin mağduriyetlerinin önüne geçilmesi.
* Disiplin cezası alanların döner sermaye gelirlerinin kesilmesine son verilmesi.
SAĞLIKTA NÖBET ÜCRETİ
Sağlık çalışanlarının nöbetlerden kaynaklı hakları nedir, diğer meslek gruplarıyla bu haklar aynı mı?
- Yapılan son çalışmalardan birine göre, uzman bir hekim, bir saat nöbet karşılığında yaklaşık 7 TL, pratisyen hekim, 6 TL, diş hekimi 5 TL, Mesleki yüksek öğrenim görmüş ebe, hemşire ve sağlık çalışanları 4 TL, lise dengi mesleki öğrenim görmüş ebe, hemşire ve sağlık çalışanları 3 TL, diğer tüm çalışanlar ise 2 TL nöbet ücreti almaktadır. Ortalama ücret alan bir işçinin nöbet ücreti ise 10 TL'nin üzerindedir. Bu durum, sağlık çalışanları açısından mağduriyet yaratmaktadır. İşçilerle aynı katsayı uygulandığında, bir saatlik mesaiye karşılık örneğin bir sağlık çalışanına da 12.5 TL civarında mesai ödenmesi gerekmektedir.
Sağlık çalışanlarının döner sermayeden kaynaklı hakları nelerdir?
- Sağlık çalışanları da görevlerine göre döner sermayeden gelir elde edebilmektedir. Ancak tıpkı hekimler için olduğu gibi sağlık çalışanlarının emekli olduklarında bu gelirden mahrum kalmaları büyük sıkıntı yaratmaktadır. Yine döner sermaye gelirlerinin kentten kentte, hastaneden hastaneye farklılık göstermesi, aynı işi yapan kişilerin gelir farklılıklarının bulunması sonucunu doğurabilmektedir. Bazı kurumlarda bu geliri elde etme olanağı yoktur. Döner sermayesi olmayan kurumlarda görev yapan uzman tabipler, derecelerine göre 1203 TL ile 1459 TL arasında değişen miktarlarda ek ödeme alırken, döner sermayeli kurumlarda görev yapan tabiplerin aldıkları döner sermaye payları bu rakamların iki katına çıkmaktadır. Dahası ek ödemelerin tamamının ve döner sermaye ödemelerinin büyük bir kısmının emeklilikte hak edilen maaşa sayılmaması nedeniyle hekimler de emekli olduklarında gelirlerinin büyük kısmını kaybetmektedir. Araştırmaya göre emekli olan uzman doktor aylık gelirinin yüzde 75, Pratisyen hekim yüzde 65, hemşireler yüzde 55 ve sağlık çalışanları yüzde 42'sini kaybetmektedir.(Gökçer Tahincioğlu/Milliyet)