Hükümete yönelik 17 Aralık Operasyonu'ndan kısa bir süre önce Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın IP Santrali'ne aralarında Almanya, İngiltere ve İsrail'in de bulunduğu 6 ülkeden siber saldırı düzenlendiği ortaya çıkmıştı. Bu saldırı ve 17 Aralık Operasyonu'ndan sonra Emniyet'te başlayan "operasyonel verilerin silinmesi ve usulsüz transferi" işlemleriyle birlikte tüm teknolojik işlere ilişkin ihalelerin paralel yapıya yakınlığıyla bilinen şirketlere verildiğinin belirlenmesi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü güvenlik alarmına geçirdi. 17 ve 25 Aralık Operasyonları'ndan sonra polis başmüfettişlerinin İstanbul Emniyeti'nde başlattığı incelemelerde belirlenen usulsüzlükler ve bunlara karışan isimler hakkında adli süreç başlatılırken, İstanbul Emniyeti'ndeki tüm şubelerde geniş kapsamlı güvenlik taraması başlatıldı.

Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gelen 6 kişilik uzman teknik ekip, İstanbul Emniyeti'ne adeta kamp kurdu.

Uzmanlar, operasyonları yürüten Mali Suçlar ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile paralel yapının arşivi olduğu ortaya çıkan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü başta olmak üzere tüm şubelerin bilgisayarlarından telefon ve internet santrallerine, parmak izi tarama sistemlerinden güvenlik kamerası sistemlerine kadar tüm teknik altyapıda detaylı inceleme başlattı.

Uzmanlar, sistemlerde yürüttükleri yazılımsal incelemeyle birlikte tüm kablolama sistemini de, "paralel hat" şüphesiyle gözden geçirdi. Uzmanların, 5 gün süren incelemesi sonucunda, sisteme erişimi kolaylaştıran açıklar fark edildi, gerekli önlemler alındı.

Tüm sistemlerde güvenlik iyileştirmesi yapıldı. Sistemler, dış müdahalelere karşı son derece korunaklı hale getirildi. Daha önce de, veri hırsızlığının önlenmesi amacıyla tüm bilgisayarların çevre birimleri girişleri kapatılmış, sistemlere erişimin sadece parolalarla yapılmasının altyapısı oluşturulmuştu.