EMNİYET
Polislik sınavlarında usulsüzlük şüphesi
İnceleme 2012 yılında Polis Akademisi giriş sınavına katılmış bir adayın yazılı şikayeti üzerine başlatıldı. Talebi değerlendiren Polis Akademisi Başkanlığı, Güvenlik Bilimleri Fakültesi Eğitim Şube Müdürlüğü tarafından 2009-2013 yılları arasında yapılmış olan bütün Polis Akademisi giriş sınavlarının sonuçları inceledi ve bir rapor hazırladı.
Raporda iki hususa dikkat çekilerek son dört yılın sınav sonuçlarında usulsüzlük yapıldığı yönünde kuvvetli şüphe oluştuğu belirtildi. Raporda dikkat çekilen ilk husus ÖSS ve Polis Akademisi sınavlarına giren adayların aldıkları puanların karşılaştırılmasıya ilgili oldu. 2009 yılından 2013'e kadar ki adayların ÖSS ve Polis Akademisi sınav sonuçları karşılaştırıldığında ÖSS'de düşük puan almış ancak Polis Akademisi sınavında daha yüksek puan almış adaylar tespit edildi ve bunun tesadüfi olamayacağı belirtildi. Raporda şu ifadelere yer verildi.
ÖSS ve Akademi başarıları eşit değil
Korelasyon Katsayıları (0’a yakın değer adayların ÖSS puanı ile Akademi sınav puanı arasında bir ilişki olmadığını veya çok az bir ilişki olduğunu gösterir. +1 veya -1’e yakın değerler ise bu ilişkinin oldukça kuvvetli (+ ise aynı yönde ilişki) bir ilişki olduğunu gösterir. Normalde bu rakamın pozitif ve 1’e daha yakın bir değer olması beklenir. Çünkü Akademi sınavı ve ÖSS sınavı aynı olmasa bile temelde benzer yapıya sahip olduğundan, ÖSS’de daha başarılı olan adayların Akademi sınavında da benzer bir başarı göstermesi beklenir):
Başarılı adaylar için: -0.0066 (bu sonuç bir ilişki olmadığını göstermektedir.)
Tüm adaylar için: 0.1115
2009 Sınav Notlarının Dağılımı ve Frekans grafiği: (Normal dağılımlı bir sınavda adayların çoğunun orta seviyelerde notlar alması, düşük ve yüksek not alan adayların sayısının kenarlara doğru gittikçe azalması beklenir-klasik çan eğrisi. Ancak aşağıdaki dağılımda çift tepeli, anormal bir dağılım açık şekilde görünmektedir. 80 ve üzeri not alan öğrencilerin sayısı ve yoğunlaşması dikkat çekicidir. İstatistik diliyle ifade edersek, bu şekilde bir dağılımın tesadüfen oluşması mümkün görünmemektedir.)
İddialar üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü ve Mülkiye müfettişleri de sınavlarda usülsüzlük yapılıp yapılmadığını araştırmak için inceleme başlattı.
Gülen grubu şüphesi
Polislik sınavlarıyla ilgili iddialar araştırılırken, Polis Akademisi ve Polis Koleji de kapatılmayı bekliyor. Aralık ayının başında TBMM İçişleri Komisyonuna gönderilen İç Güvenlik Paket içinde yer alan tasarı, alt komisyonda kabul edildi. Tasarı yasalaşırsa Polis kolejleri kapatılacak, Polis Akademisi'nin Güvenlik bilimleri fakültesi de, Polis Amirleri Eğitim Merkezi'ne dönüştürülecek.
İçişleri Komisyonu'nda Polis Koleji ve Polis Akademisi'nin kapatılmasının gerekçesini açıklayan İçişleri Bakanı Efkan Ala, hedefin polislik görevinin sivilleştirilmesi olduğunu söyledi. Ancak hükümetin özellikle paralel yapı diye nitelediği Fethullah Gülen grubunun buradaki etkisini kırmak için böyle bir adım attığı konuşuluyor.
Akademi ve koleje giriş sınavlarının yanlış olduğunu söyleyen Polis Akademisi Başkanı Yılmaz Çolak, bu değişimin paralel yapıyla ilgisi olmadığını söyledi ancak "Böyle kapalı bir yapının 'paralel yapı' gibi küçük grupların eline düşme riski var. Daha geniş çaplı ve toplumun her kesimine açılması gerekiyordu" diye konuştu.
Öğrencilerin durumu
Polis Kolejine son iki yıldır öğrenci alınmıyordu. İçişleri Bakanı Efkan Ala mevcut 582 öğrencinin başka kolejlere, Polis Akademisi'ndeki öğrencilerin ise iktisadi idari bilimler fakültelerine yerleştirileceğini söyledi. Ancak yarıyıl olması nedeniyle bu geçiş konusu henüz netleşmiş değil. YÖK Ocak ayından sonra yarım dönem eğitim görecek öğrencilerin başka fakültelerden diploma almasının uygun olmadığını açıkladı. İçişleri Bakanlığı YÖK'ün çekincelerini gidermek için çalışıyor.
Öğrencilerin durumunu meclise verdiği soru önergesiyle gündeme getiren Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Yüce Meclise yasa tasarısı yeni sevk edilen bir düzenleme daha yasalaşmadan, Polis Akademisi ve Polis Koleji öğrencilerinin, eğitim-öğretim dönemi devam etmekteyken valizleri ellerine verilerek zorla, adeta zorbalıkla, zorunlu izin adı altında evlerine gönderildiği bilgisi edinilmiştir. Bu husus doğru mudur?" diye sormuştu.
Kaynak: Al Jazeera