Türkiye'de halen polis memurlarının büyük çoğunluğu 12/24 diye bilinen sistemle ayda en az 240 saat çalışmaktadırlar.

Bu süre diğer devlet memurlarında ve uluslar arası standartlarda 160 saattir. Bu birinci olumsuzluktur. İkinci problem, polislik gibi riski, stresi ve sorumluluğu fazla olan bir işte, en az 12 saat gibi bir süreyi aralıksız olarak çalışmaktır.

Bu süre yetmezmiş gibi, zamanı ve süresi belli olmayan ek görevler sözkonusu olmakta ve bunlar karşığında ek ücret ödenmemektedir. Ancak en önemli hususlardan biri gözden kaçmaktadır: Aylık olarak yaklaşık 20 mesai, bir gündüz, bir gece şeklinde yerine getirilmektedir.

Gündüz çalışmaya, gece dinlenmeye programlanmış bir canlı olan insan için son derece sağlıksız bir durum söz konusudur. Bu tür gece-gündüz çalışmanın, canlıların ömrünü azalttığını gösteren laboratuvar çalışmaları mevcuttur.

Nitekim bununla ilgili yapılan bir çalışmada, Türkiye’de 73,2 olan ortalama insan ömrünün, emekli polislerde 55,9 olduğu tespit edilmiştir. Yani Türkiye'de polisler diğer vatandaşlara göre ortalama 17,3 yıl daha az yaşamaktadırlar.

Ortada böyle bir tablo varken ‘‘polisin yetkileri azdır-çoktur’’ tartışması yapmak, madalyonun bir yüzünü görmektir.