EMNİYET
Polis Memurlarının Çığlıklarına Kulak Verin..!
Bilindiği üzere Sendikamız 22 Kasım 2014 tarihinde Ankara’da “TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nde Çalışan Sivil Memurlar Çalıştayı” düzenleyecektir. Çalıştayda sivil memurların sorunları masaya yatırılarak, çözüm yolları aranacaktır. Bu kapsamda, emniyet teşkilatında çalışan polis memurları da sendikamıza ulaşarak sorunlarını iletmiş ve çözüm için sendikamızdan destek istemişlerdir.
Polis; asayişin, emniyetin ve düzenin güvencesi demektir. Huzur ortamı ancak işini severek yapan, verimli çalışan moral motivasyonu ve aidiyeti yüksek bir Polis teşkilatı ile sağlanabilir.
Emniyet teşkilatı 2011 yılı personel durumuna göre; emniyet hizmetleri sınıfı olarak 218 bin 794 kişi ile hizmet vermektedir. Polis memurları emniyet hizmetleri sınıfının 197 bin 796 kişi ile % 90,4 lük kısmını oluşturmaktadır.
Devletimiz için çok önemli işlevler ve zor sorumluluklar yüklenmiş olan emniyet teşkilatının çok ciddi ve acilen çözüm bekleyen, kronikleşmiş sorunları vardır.
POLİS MEMURLARI MESAİ MEFHUMU OLMADAN ÇALIŞTIRILIYORLAR
Polis memurlarının çözüme kavuşması gereken başlıca sorunları şunlardır;
*Polislerimiz mesai mefhumu olmadan ve ucu açık çalışma süreleri ile hizmet vermektedir. Bu nedenle Emniyet teşkilatında bir çalışma düzeni standardının oluşturulması gerekmektedir.
Polisler üzerinde yapılan birçok bilimsel araştırma göstermiştir ki; bir memur sınıfı olan Polislerin düzensiz, belirsiz ve uzun çalışma saatlerinin Polisler üzerinde büyük bir stres ve baskı oluşturduğudur. Temel insan haklarına aykırı olan 12-12, 12-24, 24-24 saat gibi gerçek dışı çalışma düzenleri kaldırılmalıdır. Bunların yerine nöbet usulüyle çalışılan birimlerde 8 saat verimli olarak çalışılabilecek net mesai süresi konulmalıdır. Ayrıca gece gündüz çalışmaları, bayram ve hafta sonu tatillerinin bulunmaması nedeniyle kesintiye uğratılmayacak, en az 24 saatlik dinlenme süresi verilmeli ve bunun üzerindeki çalışma saatleri ek mesai olarak kabul edilmelidir.
EMNİYET TEŞKİLATI ÇALIŞANLARI YAPTIKLARI FAZLA MESAİLERİNİN KARŞILIĞINI ALAMAMAKTADIR
*Emekli olurken kadro derecesi, ek gösterge ve sosyal haklarda, Sahil Güvenlik ve Jandarma mensuplarının durumları göz önüne alınarak, adaletsizlik ve haksızlıklar düzeltilmeli, eşit işe eşit ücret prensibi uygulanmalıdır. Lisans mezunu bir Polis memuru ancak 2200 ek gösterge ile emekli olabilmektedir. Polis memurları zor zamanlarda toplum için gerekli oldukları halde Polislik mesleğinde rütbe ve terfi almaları çok çeşitli sebepler ile engellenerek ancak 2200 ek gösterge ile emekli olabilmektedirler. Polis memurlarının da, Sahil Güvenlik ve Jandarma mensuplarında olduğu gibi görevdeyken en son çalıştığı kadro derecesinden ve 3600 ek gösterge ile emekli olabilmelerinin yolu açılmalıdır.
*Aynı işi yapan hassas bölgeleri korumadaki bir Polis memuru ile Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı’nda çalışan arasındaki ücret dengesizliği hakkaniyetle çözüme kavuşturulmalıdır. Kurum içinde ücret, taltif ve tazminat gibi konularda objektif ve adil olunmalı ve ülkenin her yanında çalışan teşkilat mensupları için eşit işe eşit ücret kuralı uygulanmalıdır.
*Silah ruhsatı, Trafik hizmetleri, Pasaport hizmetleri gibi Devlete büyük gelir getiren hizmetleri yapan emniyet mensuplarına, kurumun döner sermaye sistemi ile bu hizmetlerden adil bir pay verilmeli ve Polislerin yaptıkları bu işlerden dolayı taltif gibi ödüllendirilerek iş verimliliğinin artırılması sağlanmalıdır.
POLİSLER MOBBİNGE MARUZ KALIYOR
Bilindiği üzere 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonlarından sonra, hükümet emniyet teşkilatında yeni bir yapılanmaya gitmek adına sözde “paralel polislere” karşı operasyonlar düzenlemektedir. Paralel bahanesiyle Emniyet’te bir cadı avı başlatılmıştır. Tüm teşkilat mensupları huzur edilmiştir. Bu durum polis memurları üzerinde ciddi bir mobbing etkisi yaratmış, psikolojilerini bozmuştur.
İl içi yer değiştirmeler, idarecinin keyfiyetinden çıkartılarak yönetmelikle bağlanmalıdır. Disiplin kovuşturmalarında, amir baskısı ve keyfiyeti ortadan kaldırılmalıdır. Diğer kamu görevlileri gibi disiplin hukukuna uygun soruşturmalar yapılmalıdır.
Aynı zamanda bütün mesailerinin amirlerinin iki dudağı arasında olması ve çalışma saatlerinin amirlerinin vereceği emre göre belirleniyor olması, aile düzenlerini de bozarak psikolojik sıkıntılara yol açmaktadır.
2013 yılında 40 polisimiz intihar etmiştir. 2012 yılında ise 25 polisimiz intihar etmiştir. Her sene artarak devam eden intihar vakaları, polislerin maruz kaldığı uygunsuz çalışma ortamlarının bir tezahürüdür. Polislere psikolojik destek verilmeli ve amirlerince maruz bırakıldıkları mobbing biran evvel önlenmelidir.
POLİS MEMURLARI DA SENDİKALI OLMALIDIR
Bilindiği üzere polis memurlarınca Emniyet Sendikası kurulmuş, sonrasında ise sendikayı kuran 5 polis memuru polislikten ihraç edilmişti.
Anayasa’nın kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı olarak, Polislere sendikalı olma hakkı verilmemesi büyük bir hukuksuzluktur. Polisin de bir kamu çalışanı olduğu unutulmamalı, en önemlisi hükümetin polisi değil, devletin polisi oldukları hatırlanmalıdır. Emniyet teşkilatının, Siyasi iktidara göre şekillendirilmeye çalışılması aklı selim hiçbir insanın kabul edebileceği bir durum değildir. polislerin, Siyasi iktidara göre şekillendirilmeye çalışılması itibar kaybına sebep olmaktadır.
Hükümetin son günlerde Emniyet teşkilatının yeniden yapılandırılması ile ilgili bir kanun tasarısı hazırlığı içinde olduğu bilinmektedir. Söz konusu tasarı ile bir kısım polis şeflerinin tasfiye edileceği duyumları kamuoyunda tartışılmaktadır. Bizler de, Emniyet teşkilatının daha da siyasallaştırılacağı endişesini yaşamaktayız. Polislerin var olan haklarını daha da geriye götürecek ve idarecilere polis memurları üzerinde tasarruf yetkisi verecek bir düzenleme, ülkeyi polis devleti anlayışına götürecektir. Siyasi iktidarı uyarıyoruz; polis teşkilatını işlevsiz hale getirecek ve keyfi yetkiyi artıracak böyle bir düzenlemeden vaz geçin…
Polisin, zor şartlar altında çok çalışan, yüksek riskli işler yapan, psikolojisi bozulmuş kişiler görüntüsünden kurtarılması ve hak ettiği; özgüvenli, halka güven ve sükûnet telkin eden kanun adamı vasfının kendisine kazandırılarak, huzur ve asayişin teminini sağlaması Devletimizin sürekliliği açısından önem taşımaktadır.
Türk Büro-Sen olarak, konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.