Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelen polis eşleri, büyük bir Türk bayrağını taşıyarak 1. Kordon üzerinden Konak Meydanı'na kadar yürüdü. Polislerin özlük hakları ve çalışma şartlarının iyileştirilmesini içeren dövizler taşıyan polis eşlerine, yürüyüş sırasında emniyet görevlilerinin de tedbir amaçlı eşlik etmesi ilginç bir görüntü oluşturdu.

Grup adına basın açıklaması yapan Rana Aydemir, eşinin İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde görev yaptığını, babasının da emekli başkomiser olduğunu belirterek polislerin yaşadıkları sıkıntıları yakından bildiğini söyledi.

Polis teşkilatının 169. kuruluş yıl dönümünü kutladıklarını dile getiren Aydemir, polislerin devletin bölünmez bütünlüğü, halkın mutluluk ve refahı için fedakarca çalıştıklarını, aileleri olarak eşlerine her türlü desteği verdiklerini ifade etti. Polislerin aile içinde yaşadıkları sorunları gündeme taşımak amacıyla bu eylemi düzenlediklerini belirten Aydemir, amaçlarının şikayetten olmadığını, çözüm üretilmesini istediklerini kaydederek şöyle konuştu:

"Bir memur haftada 40 saat çalışırken polislerimiz bayram, seyran, gece-gündüz demeden kamu düzenini korumak için haftada en az 60 saat çalışıyor. Ek görevlere giden polislerimiz evlerini ve ailelerini unutuyor. Bu şartlar altında çalışan polislerimizin aldığı maaş ise emeğinin karşılığı olmayıp, zar zor geçindiriyor. Geçim sıkıntısı nedeniyle düştükleri bunalım nedeniyle intihar eden polislerimizin sayısı azımsanamaz. Özellikle bu şerefli mesleğin mensupları, emekli olduklarında maaşları üçte bir nispetinde düşerek yoksulluk sınırının altında kalıyor, emekli ikramiyeleri ile bir ev dahi alamıyorlar. Biz polis aileleri olarak sayın başbakanımıza öncelikle 6495 sayılı kanunla aziz şehitlerimizin ailelerine ve malul gazilerin maaş ve özlük haklarında yaptığı iyileştirmeden dolayı minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Sayın Başbakanımızdan polisimizin çalışma şartlarının iyileştirilmesi, fazla mesai, maaş, emeklilik gibi özlük haklarının iyileştirilmesine dair verdiği sözleri en kısa zamanda yerine getireceğine olan güven ve inancımızı buradan iletiyoruz."

Aydemir, polisin yaşadıklarına dikkati çekmek için Muammer Karaca'nın "Cibali Karakolu" adlı tiyatro eserinde geçen bir bölümü okudu.

Grup, daha sonra dağıldı.