GENEL
Ömer Dinçerin Yanlışlarının Keffareti Olsun
Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer köhnemiş eğitim sistemini düzeltmek adına büyük beklentilerle göreve getirildi. Bu babtan olmak üzere 28 Şubat ürünü olan İmam-Hatip lisesinin orta kısımları ile Kuran kurslarının kökünü kazımak amacıyla uygulanan 8 yıllık kesintisiz ve zorunlu eğitim sistemini değiştirerek, 4+4+4 olarak bilinen 12 yıllık zorunlu ve kesintili eğitim sistemini hayata geçirdi.
Halkın yıllarca özlemini çektiği 28 Şubat sürecinde kapatılan imam-hatip lisesi orta kısımlarının müstakil olarak açılmasını sağladı. İmam-Hatip Okulların dışında ki ortaokul ve Liselerde de Kuran-ı Kerim, Temel Dini bilgiler ve Siyer gibi derslerin seçmeli olarak okutulmasını sağlayarak çok hayırlı bir hizmetin sunulmasını gerçekleştirdi.
Bunun dışında Onun en büyük yanlışı ilk icraat olarak eğitim çalışanlarını karşısına almak oldu. Milli Eğitim Bakanlığına bakanlık dışından getirilen ve kurumu tanımayan bürokratlarla deneme yanılma yöntemiyle yönetmeye kalkıştı. Çok sayıda başarılı ve deneyimli bürokrat görevinden alınarak genç yaşta atıl konuma getirildi. Kurumlardan gelen istek ve uyarıları dikkate almadı. Okul yöneticilerini ve eğitim emekçilerini savunmak yerine onları şikâyete teşvik etti. Okullara yapılan gönüllü bağışlar sebebiyle suçlu, suçsuz demeden tüm okul yöneticilerinin cezalandırılmasına vesile oldu
Kamuoyunda öğretmenlerin tatillerini çok gösterdi. Kamu çalışanları içinde en alt birimden maaş alma noktasına getirilen öğretmenlerin maaşlarını bile çok gören açıklamalar yaptı. Ek Ödeme ve 3600 ek gösterge taleplerine hep kulak tıkadı. Çünkü o eğitim emekçilerine hep tepeden baktı.
Özür grubu atamalarında aile bütünlüğünün korunması yönünde tavır sergilemesi gerekirken, atanmak istediği yerde açık kadro yokluğunu gerekçe göstererek onları alan değişikliğine veya öğretmenlikten memuriyete geçişe zorladı. Herkesin psikolojisini ve pedagojisini düşünürken, öğretmenin de bir insan olduğunu onunda eşinin ve çocuklarının huzura ihtiyacı olduğunu düşünmedi. Onun döneminde eğitim emekçileri huzur içinde görev yapma şansını yakalayamadığı gibi itibarını da kaybetti.
O sendikaların sivil toplum kuruluşlarının önerilerini elinin tersiyle geri çevirdi. Atama bekleyen öğretmen adaylarının atanma talepleri karşısında gönüllerini alma yerine yakışıksız benzetmelerle gönüllerini kırdı. O kolaylaştırma yerine hep zorlaştırma, sevdirme yerine hep nefret ettirme üslubunu tercih etti. Buda onun bakanlık ömrünü kısaltan en büyük etkenlerden biri oldu.
Ancak O İmam-Hatip ortaokullarının tekrar açılmasını sağlamak ve İmam-Hatip okullarının dışındaki okullarda da Kuran-ı Kerim, Temel Dini bilgiler ve Siyer gibi derslerin seçmeli olarak okutulmasını gerçekleştirmek suretiyle tüm yanlışlarına kefaret olacak bir icraat gerçekleştirdi. Bu da Ömer Dinçerin yanlışlarının kefareti olsun.
Mustafa Kır