SAĞLIK
Memiş: Hemşirelerimizin Sorunlari Çözülmeli, İş Yükü Hafifletilmelidir
Hemşirelerin yoğun iş yükü altında ezildiğini söyleyen Memiş, “Hemşirelerimiz; sağlık hizmetinin görünen yüzüdür. Sorunlarını kimseye yansıtmadan bu hizmeti yerine getiren fedakar hemşirelerimiz, yoğun iş gücü ve çalışma şartları altında ezilmektedir. Vatandaşlarımıza hizmet sunulması söz konusu olduğunda kendi sorunlarını bir kenara bırakan hemşirelerimiz, seslerinin duyulmasını beklemektedir” şeklinde konuştu.
Hemşireler Günü sebebiyle bir açıklama yapan Memiş, Sağlık-Sen olarak her yıl ebeler ve hemşireler haftası ile anneler gününü bir arada kutlayan çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Geçen yılki etkinliklerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılarak müjdeler verdiğini söyleyen Memiş, bu yıl da ‘Hemşirelik Sempozyumu’ düzenlediklerini söyledi. Sempozyuma katılan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş’ün yıpranma payı ile lisans tamamlamanın 2015 yılında hayata geçmesi için çalıştıkları müjdesi verdiğini söyleyen Memiş, taleplerine verilen sözlerin takipçisi olduklarını ve kazanıma dönüşene kadar mücedele edeceklerini söyledi. Memiş ayrıca, 2015 yılını yıpranma payının hayata geçmesi ve ek ödemelerin emekliliğe yansımasının mücadele yılı ilan ettiklerini söyledi.
AĞIR İŞİ YÜKÜ SAĞLIK SİSTEMİNİN GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR
Son 12 yılda sağlıkta Türkiye’nin tarihi dönüşümlere imza attığını belirten Memiş, reformların yükünü omuzlarında taşıyan sağlık çalışanlarının ciddi risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Sağlık sisteminin geleceği açısından en büyük tehlikenin yetersiz istihdama bağlı ağır iş yükü olduğunu söyleyen Metin Memiş, 12 yılda 3 kat artan sağlık hizmetine karşılık, istihdamın 1 kat bile artmadığını vurguladı.
Sahanın gerçeklerini tanımayan bürokratik buyurganlığın eski Türkiye’de kalması gerektiğini belirten Memiş, sağlık hizmeti üretim sürecine çalışanların ortak edilmesi ve karar süreçlerine katılımının sağlanması gerektiğini dile getirdi.
TAŞERONLAŞMA FİKRİNDEN VAZGEÇİLMELİ
Bakanlığın kabul edilemez bir diğer adımının ise, sağlık hizmetini taşeron firmalara verme arayışı olduğunu söyleyen Memiş, “Bakanlık kadro bekleyen ATT’leri, taşeron elemanı olarak istihdam edeceğini söylüyor. Hem Anayasa’ya, hem taşeron sisteminin sınırlarını çizen kanuni düzenlemelere aykırı bir uygulamada diretiyor. Bu anlayışla sağlıkta çalışan verimliliğini artıramazsınız. Zaten mesleki tükenmişlik yaşayan, huzur ve güven sorunu yaşayan sağlık çalışanlarını daha da umutsuzluğa itecektir” şeklinde konuştu.
ÇOK SAYIDA KAZANIMA İMZA ATTIK
Hemşire ve ebelerin mesleki sorunlarını da takip edip çözümü için mücadele ettiklerini söyleyen Memiş, süt izni süresinin ilk 6 ay için 3 saate çıkarılması, doğum nedeniyle ücretsiz iznin 24 aya çıkarılması, 2010 toplu görüşmeleri sonucu hamile ve doğum yapan memurlar ile engelli memurlara, gece nöbeti ve gece vardiyası muafiyeti getirilmesi, engelli aile ferdi bulunan kamu görevlilerine bakım amacıyla günde bir saat izin verilmesi ve bu görevlilerin gece nöbetinden muaf tutulmasının yanı sıra, Vekil ebe ve hemşirelerin; Sözleşmeye geçirilmesi, döner sermaye almaları ve izin haklarından yararlanmalarının kendi kazanımları olduğunu kaydetti.