GENEL
Kredi çekip ödeyemeyenleri umutlandıran karar
Denizli'de oturan Emrah Hazır, özel bir güvenlik şirketinde çalışırken 2010 yılı şubat ayında bir bankadan 7 bin 500 lira tüketici kredisi kullandı.
Bekar güvenlik görevlisi kredi kullanırken bir sigorta şirketinde işten çıkarılması halinde bankaya kredilerin sigorta şirketi tarafından ödenmesi için 'İşsizlik kredi destek sigortası' yaptırdı.
Güvenlik görevlisi Hazır, aynı yılın eylül ayında gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldı. Hazır, işten çıkarılınca sigorta şirketine 'hasar talebinde' bulundu ve kalan 6 taksit kredisinin ödenmesini istedi.
Sigorta şirketi kredi çekmeden önce çalıştığı işyerinden geriye dönük 6 aylık sigorta primi olmadığını öne sürerek bedeli karşılamadı. Hazır, işsiz kalınca kredi taksitlerini de ödeyemedi. Banka güvenlik görevlisi ve kefili olan vardiya arkadaşı Osman Gürkaynak hakkında icra takibi başlattı.
Çabaları sonuç vermedi
Hazır'ın geçerli sigortası olduğunu ileri sürerek yaptığı itiraz üzerine icra takibi durduruldu. Bankanın avukatı daha sonra kefilinin aylık ücretinin tamamını bloke ettirdi. Kefil, ödemede kolaylık sağlanması için bankanın avukatıyla görüştü. Banka avukatı ödemede kolaylık sağlamadı.
Arkadaşına kefil olan Osman Gürkaynak, vekalet ve avukat masraflarıyla birlikte 8 bin 600 lirayı ödedi. Güvenlik görevlisi Emrah Hazır'ın banka ve sigorta şirketine yaptığı başvurular ve itirazlar sonuçsuz kaldı.
Hazır, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü'ne de şikayet dilekçesi yazarak mağduriyetinin giderilmesini istedi. Müsteşarlık, banka ve sigorta şirketine mağduriyetin giderilmesi yönünde yazı yazdı. Ancak sonuç değişmedi.
Yerel mahkeme haksız buldu
Girişimleri sonuçsuz kalan Hazır, bunun üzerine Denizli 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak mağdur olduğunu ileri sürerek maddi, manevi tazminat davası açtı. Mahkeme, dava muhatabının sigorta şirketi olduğunu, bankayla ilgili olmadığını, davacının bankaya husumeti nedeniyle dava açtığı gerekçesiyle tazminat talebini reddetti.
Yargıtay kararı bozdu
Emrah Hazır, karara itiraz ederek Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay 11'inci Hukuk Dairesi, itirazı inceleyip yerel mahkemenin kararını davacı Emrah Hazır lehine bozdu. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını eksik incelemeyle verdiğini belirterek, kararında şu ifadelere yer verdi:
"Davacı bankanın kredi alacağını sigorta şirketinden istemeyip kendisi aleyhine icra takibi yapıldığını öne sürerek bankaya husumet yöneltmiştir. Bu durumda mahkemece davacı ile banka arasında yapılan kredi sözleşmesi ve ekleri dosyaya celp edilip kredi sözleşmesinde davacının iddia ettiği gibi, yani bankanın öncelikle sigorta şirketinden talepte bulunması gerektiği yönünde bir düzenleme bulunup- bulunmadığını tespit edilip buna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir, bozmayı gerektirmiştir."
Bu konudaki olumsuz gelişmeler nedeniye psikolojisinin bozulduğunu belirten güvenlik görevlisi Emrah Hazır, "Güvenlikçi kimlik kartım depresyon nedeniyle iptal edildi. İşimi, sağlığımı, hem de itibarımı kaybettim. Hukuki mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Banka ve sigorta şirketlerinin vatandaşı nasıl mağdur ettiğinin örneklerinden biriyim. Bankadan kredi alırken, sigorta yaptırırken, insanlar sözleşmeleri çok iyi okusun. Benim gibi mağdur olmasınlar" diye konuştu.