Ortalık Kamu Personel Seçme Sınavı olarak bilinen KPSS'nin kaldırılacağı yönündeki haberler ile çalkalanırken konunun muhatapları sessizliğini koruyor. Her ne kadar Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından böyle bir şey gündemde yok denilse de konunun muhatapları tarafından detaylı bir açıklama yapılmadı.

Değişik birkaç kurumca B grubu kadrolar için getirilen sözlü sınavlarla objektiflik bozulsa da memuriyete girişteki en objektif sınav KPSS'dir. Dolayısıyla bu sınavın kaldırılmasının söz konusu olamayacağını ifade edebiliriz. Her şeyden önce bu sınav sayesinde garibanların kamuya girişleri son derece kolaylaşmıştır.

Devlet Personel Başkanlığı veya ilgili bakan, yapacağı doyurucu bir açıklamayla bu konuda kamuoyunu rahatlatabilirdi. Ancak, bu kadar basit ama son derece faydalı bir açıklamanın yapılmaması doğrusu üzüntü vericidir. Tek kelimeyle KPSS'nin kaldırılmayacağını söylemek kahinlik olmaz diye düşünüyorum.

Aday memurluk memuriyet güvencesinin en zayıf olduğu dönemdir. Bu çerçevede aday memur- asil memur arasındaki farkları sağladıkları haklar açısından açıklamaya çalışacağız.

Hayatın olağan akışı gereğince istifa bazen kaçınılmaz hale gelebilmektedir. Memurluk statüsünün gereği olarak istifa sonrası dönüşler 657 sayılı Kanunun 92 nci maddesi gereğince mümkün olabilmektedir. İşte bu nedenden dolayı, aday memur-asil memur ayrımı burada kendini göstermektedir. 657 sayılı Kanunun 92 nci maddesi gereğince istifa eden aday veya asil memurlar iki defadan fazla olmamak kaydıyla tekrar memuriyete açıktan atama prosedürü çerçevesinde dönebilmektedirler. Ancak, asil memurlar istedikleri kuruma dönme hakkına sahipken aday memurlar sadece ayrıldıkları kuruma dönebilmektedirler.

Aday memurken istifa eden kişinin 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kuruluşların II sayılı cetvelde bulunan sözleşmeli personel pozisyonlarına Kamu Personel Seçme Sınavına girmeksizin atanması mümkün olamazken asil memurların sınavsız olarak KİT'lerdeki II sayılı cetvelde bulunan pozisyonlara atanmaları mümkün olabilmektedir. Nitekim Devlet Personel Başkanlığının 28.03.2003 tarihli görüşü de bu yöndedir.

657 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde; aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresinin bir yıldan az iki yıldan çok olamayacağı ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara naklinin yapılamayacağı belirtilmiştir. Her ne kadar sınav sonucunda başka kurumlara adaylık döneminde de nakil olsa da sınav olmaksızın nakil yasağı devam etmektedir. Asil memurlar için böyle bir yasak söz konusu değildir. Ancak, kanunlardan kaynaklanan belirli süre atanılan kurumda çalışma zorunluluğu bulunduğunu da ifade etmek gerekmektedir.

Aday olarak atanan Devlet memurları adaylık dönemi içerisinde önce bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitime, bilahare sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitime ve staja tabi tutulmaları ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için başarılı olmaları şarttır. Bu sınavlar neticesinde 60 puandan aşağı puan alanların memuriyetleri sonlandırılmaktadır. Asil memurlar için böyle bir risk yoktur. Ancak, memuriyetten çıkarma cezası alınması halinde memuriyet sona erdirilmektedir.

Yine adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilmektedir.

Uyarma cezası alan aday memurların dahi memuriyetleri sona erdirilirken Anayasa Mahkemesi aday memurların imdadına yetişerek sakıncalı düzenlemeyi iptal etmiştir.

657 sayılı Kanunun 57 nci maddesi gereğince adaylık devresi içinde veya sonunda, 56 ve 57 nci madde hükümlerine göre ilişikleri kesilenler (sağlık nedenleri hariç) 3 yıl süre ile Devlet memurluğuna alınmamaktadırlar. 3 yılın sonunda ise ancak, sınavla memuriyete dönebilmektedirler. Yani 3 yılın sonunda kendi kurumlarına sınavsız olarak dönememektedirler.

Aday memur-asil memur ayrımı unvan değişikliği sınavında da kendini göstermektedir. Devlet Personel Başkanlığı adaylık döneminde unvan değişikliği sınavına girilip girilemeyeceğine ilişkin olarak vermiş olduğu 27.06.2008 tarihli ve 11753 saylı görüşüyle aday memurların unvan değişikliği sınavına giremeyeceğini ifade etmiştir.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, bazı yatırım konularının 'öncelikli yatırımlar' kapsamına alındığını, böylece söz konusu yatırımların yerine bakılmaksızın 5. bölgede geçerli bölgesel desteklerden yararlandırılmasının sağlandığını bildirdi. Zeybekci, yaptığı açıklamada, yeni teşvik sisteminin uygulanmasına yönelik mevzuatın yürürlüğe girmesinin ardından, aksaklıkların değerlendirildiğini ve düzenlemeler için 3 mevzuat değişikliği yapıldığını belirtti.

Resmi Gazete'de dün yayımlanarak yürürlüğe giren son mevzuat düzenlemesi ile Vergi İndirimi ve Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği açısından görece yüksek oran ve sürelerden yararlanabilmek için aranan yatırıma başlama ile ilgili sürenin, yıl sonuna kadar uzatıldığını ifade eden Zeybekci, şunları kaydetti: 'organize sanayi bölgelerinde yer olmaması gibi sorunlardan dolayı fiilen yatırımlarına başlayamamış olan yatırımcıların mağduriyeti de giderilecek.'

Ziraat Bankası, Süleyman Aslan'ın istifası hakkında açıklama yapıldı. Bankanın açıklamasında şöyle denildi: '31 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirilen Ziraat Bankası Genel Kurulunda, Banka Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilmiş olan Sayın Süleyman Aslan, anılan görevinden 09 Mayıs 2014 tarihi itibarıyla istifaen ayrılmıştır.' (Ahmet Ünlü / Yeni Şafak)