GENEL
'İş kazaları ve taşeron Türkiye'nin ayıbı'
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Antalya'da Hak-İş Antalya Temsilciler Meclisi'nin toplantısına katıldı. Arslan, toplantı öncesi düzenlenen kahvaltıda, gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
HRANT DİNK'İ DEVLET KORUYAMADI
Konuşmasına 8 yıl önce katledilen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetiyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak başlayan Arslan şöyle dedi:
"Bugün 19 Ocak, Hrant Dink cinayetinin sekizinci yılı. Ne yazık ki 8 yıldır Hrant Dink cinayetinin perde arkası aydınlatılamamıştır. Kamunun aldığı bazı yeni kararlar var. Hrant Dink cinayetinde ihmali görülenlerin görevden uzaklaştırılması, yine yargı sürecinde yeni değişiklikler var. Yeni bazı soruşturmalar var. İtiraflar var. Aslında Hrant Dink'in bir pusu kurularak kamu görevlilerinin bazılarının ihmali, bazılarının tertibi ile öldürüldüğü ve yok edildiği anlaşılmaktadır."
Bu cinayetin bir an evvel mutlaka aydınlatılıp gerçek faillerinin yargı önüne çıkartılmasını arzu ettiklerini söyleyen Arslan, "Onun bu topraklara sevdasının, aşkının sonucu kalleşçe, haince bir pusuyla öldürülmemesi gerekirdi. Maalesef Türkiye bunları yaşadı. Türkiye cumhuriyeti devleti ne yazık ki Hrant Dink'i koruyamamıştır" diye konuiştu.
FRANSA'DAKİ KATLİAM
Fransa'da yayımlanan karikatürler yüzünden 12 kişinin öldürülmesini de değerlendiren Arslan, bu katliamı 'amasız, fakatsız' kınadıklarını aktardı. Arslan, bu katliam nedeniyle İslam dinine ve Müslümanlara karşı bir kin ve nefretin körüklenmesini ve yeni birtakım provokasyonlara ve tahriklere gidilmesine de şiddetle karşı olduklarını söyledi.
TAŞERON İŞÇİ TÜRKİYE'NİN AYIBIDIR
Arslan, Türkiye'de 1 milyondan daha fazla taşeron işçinin kamuda güvencesiz, sözleşmesiz ve hiçbir temel hakkını kullanamadan çalışmasını ülkenin ayıbı olarak gördüklerini açıkladı. "Kamuda modern köleliğin, sürdürüldüğünü ifade etmek istiyoruz" diyen Arslan, hükümetten taşeron işçilerle ilgili yeni adım atılmasını beklediklerini anlattı. Geçen yıl torba yasayla kamuda çalışan taşeron işçilere toplu sözleşme hakkı sağlandığını, kıdem tazminatlarının, izinlerinin, fazla çalışmalarının güvence altına alındığını hatırlatan Arslan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunlar önemli gelişmelerdi. Fakat daha atılması gereken çok adım var. Amacımız bütün taşeron işçileri sendikalar altında örgütleyip onların toplu sözleşme haklarını öncelikle kullanmasını, daha sonra da kamuda kadrolu işçi olarak çalışmalarını sağlamak. Hükümetin de bu konuda yeni adımlar atmasını istiyoruz. Taşeron işçilere kadrolarının verilmesini, kamuda taşeron işçi uygulamalarının istisnalar dışında ortadan kaldırılmasını arzu ediyoruz."
Arslan, geçici işçilerin kamuda altı aydan daha fazla çalıştırılmamasının sorunlara yol açtığını açıkladı. Başta Orman Genel Müdürlüğü olmak üzere belediyelerde ve diğer kamlu kurumlarında 5 ay 29 gün çalıştırılan geçici işçilerin yılın altı ayını işsiz geçirdiğini ve ciddi anlamda ekonomik sıkıntı yaşadığını dile getiren Arslan, altı ay sınırının kaldırılmasını istedi.
ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARININ YÜZDE 97'Sİ SENDİKASIZ YERLERDE
İş kazaları konusuna da değinen Arslan, son olarak İstanbul'da bir trafo patlaması sonucu 1 kişinin yaşamını yitirdiğini, 3 kişinin de yaralandığını hatırlattı. Her gün inşaatlarda, sanayide, başka alanlarda iş kazalarında can kayıplarının devam ettiğini anlatan Arslan, bu konuda bir zihniyet değişiminin gerekli olduğunu söyledi. Arslan, şöyle konuştu:
"Ölümlü kazaların yüzde 95'i önlenebilir kazalar. Bu gerçekten büyük bir ayıp. Bu konuda toplumun her kesimi, iş verenler, işçiler, iş kazaları konusunda ortak duyarlılığa ihtiyacımız var. Bu konuda biz 2015'de Çalışma Bakanlığı'yla Türkiye'nin 81 ilinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili ortak bir projeyi gerçekleştireceğiz."
Ölümlü iş kazalarının yüzde 97'sinin sendikaların olmadığı yerlerde meydana geldiğini anlatan Arslan, "Sendikaların olduğu yerlerde iş kazalarının oranı yüzde 3 civarında. Eğer örgütlenmeyi, sendikalaşmayı gerçekleştirebilirsek, iş kazalarının da süratle aşağı ineceğine inanıyoruz" dedi.
SENDİKALILARIN ORANI YÜZDE 10 BİLE DEĞİL
Türkiye'de 13 milyon sigortalı çalışandan 250 bin kadarının kamuda çalıştığına dikkat çeken Arslan şöyle devam etti:
"12 milyon 750 bin kişi özel sektörde çalışıyor. Bunların yaklaşık 6 milyonu asgari ücretle çalışıyor. Bunların büyük bölümü sendikasız. Toplu sözleşmesiz, güvencesiz çalışmakta. Bu nedenle başta turizm olmak üzere bütün iş kollarında sadece taşeronları değil, bütün emekçileri sendikalarımıza üye olmaya davet ediyoruz. Şu anda tüm sendikaların üye sayısı 13 milyonluk çalışanın yüzde 10'unu bile bulmuyor. Türkiye'nin sendikal yaşamının büyüyüp gelişmesi gerekiyor. Sendikal yapımız hala 20'nci yüzyılın gerisinde."