Sözen, dün yaptığı açıklamda IŞİD ve PKK tarafından asker ve polise yönelik saldırıları nefret ve şiddetle kınadıklarını belirterek, "terör ve şiddet kimden gelirse gelsin terörün ve şiddetin her türlüsünü kınıyoruz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın, "biz parti olarak sırtımızı YPJ, PYD ve YPG'ye yaslıyoruz ve bundan da gurur duyuyoruz" diye açıklama yaptığını anımsatan Sözen, böylece HDP'nin PKK'nın yanı sıra bütün terör örgütleriyle bağlarının olduğunu kendilerinin itiraf ettiğini, "Türkiye partisiyiz" diyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı yalanlamış olduğunu kaydetti. Sözen, "Bu söylem, HDP'nin kandan gözyaşından beslendiğini ve terör örgütlerinin siyasi uzantısı olduğunu teyit etmiştir. Yüzde 13'lük halkın oylarını alan bir siyasi partinin sırtımızı terör örgütüne dayıyoruz demesi en hafif tabirle alçaklıktır, küstahlıktır ve kendisine oy verenlere yapılmış bir hakarettir, saygısızlıktır" ifadesini kullandı.

6-7 Ekim provası

Sözen, Suruç olayının her yönüyle provokasyon koktuğunu savunurken, Demirtaş'ın, "biz halk olarak başımızın çaresine bakarız" diyerek üstü kapalı vatandaşı sokaklara çağırdığını, 6-7 Ekim olaylarında yarım bıraktıkları işi tamamlamak istediklerini söyledi.

Sözen, 1999'da Türkiye'ye teslim edilen Abdullah Öcalan'ın idam cezasına çarptırılmasına rağmen, idam edilmemesinin Türkiye'deki hukuksuzluğun başlamasının ilk adımı olarak tarihe geçtiğini de öne sürdü. milliyet