EMNİYET
'İç Güvenlik Paketi' İçişleri Komisyonu'nda
'İç Güvenlik Paketi'nin görüşüldüğü, TBMM İçişleri Komisyonu'nda, CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan ile AK Parti'li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Özcan'ın, "Ben sokaktan geldim, sokak dili ile konuşurum, sert üslup kullanırım" sözlerine, AK Parti Sivas Milletvekili Ali Turan, "Sertlik yapılacaksa alasını yaparız", AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten de "Tamam sokak dili ile konuşalım, ben de sokak dilini çok iyi biliyorum" diyerek tepki gösterdi.
İçişleri Komisyonu, AK Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy başkanlığında toplandı.
Komisyon, kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" olarak bilinen, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı 9. maddeden görüşmeye devam etti.
CHP'li Özcan, AK Parti'li milletvekillerine yönelik eleştirilerde bulundu.
Özcan'ın, "Biz ettiğimiz milletvekili yeminine sadık kalarak görevimizi yapıyoruz, siz ise sorumlu davranmıyorsunuz, görevinizi yapmıyorsunuz, çalışmıyorsunuz, görevinizi eksik yapıyorsunuz, yemininize sadık kalmıyorsunuz, görevinizi suistimal ediyorsunuz. Sizi millete şikayet edeceğim" sözlerine AK Parti'li milletvekilleri, "Eleştirebilirsiniz ama bunları söyleyemezsiniz" diyerek tepki gösterdi.
Tanju Özcan'ın, "Burada mülki idareden gelen milletvekilleri var, ben ise mülki idarede çalışmadım, oradan gelmiyorum. Ben sokaktan geldim, sokak dili ile konuşurum, sert üslup kullanırım" sözlerine, AK Parti Sivas Milletvekili Ali Turan, "Sertlik yapılacaksa alasını yaparız" karşılığını verdi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten de tepkisini, "Tamam sokak dili ile konuşalım, ben de sokak dilini çok iyi biliyorum" diyerek ortaya koydu.
Özcan, kamuoyu baskısını azaltmak için bu tasarının getirildiğini iddia ederek, "Asıl paralel yapı olan KCK, doğu ve güneydoğuda görev yapıyor. PKK ve KCK orada insanlara kimlik soruyor, arabalarını durduruyor, mahkemeler kurmuşlar. Bunlarla ilgili bir şey yapıldı mı? Kaç kişi tespit edilip, haklarında işlem yapıldı? Oradaki şehirlerin Türkiye'ye ait olmadığı kanaati insanlarda hasıl oldu" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, attığı twette, "AKP'nin seçilen 43 belediye başkanı ve bazı milletvekilleri KCK yapısı içindedir" dediğini iddia eden Özcan, "Bu doğru mudur? Doğruysa çok vahim. Bununla ilgili bir şeyler yapmanız lazım. Oradaki paralel yapı sizi teslim almış" diye konuştu.
- "Alın (cemaati) tepe tepe kullanın"
CHP'li Özcan, AK Parti'li milletvekillerine yönelik, "Aranızda Fethullah Gülen'i tanımayan kaç kişi var? ABD'ye 2011'de gittim, Pensilvanya'ya da gittim. 'Türk milletvekiliyim' deyince herkes bana parmağı ile hoca efendinin çiftliğini gösterdi. Şimdi Fethullah Gülen, terör örgütü üyesi oldu. Peki oraya giden AK Parti'li milletvekilleri, terör örgütüne yardım ve yataklıktan mı yargılanacak? Geçmişte cemaatle soruları çalarken, ihaleleri dağıtırken, işbirliği yaparken birlikteydiniz. Şimdi mi terör örgütü oldu?" sözlerini kullandı.
AK Parti'li milletvekilleri bu sözlere tepki gösterirken; Ali Turan tepkisini, cemaati kastederek, "Alın tepe tepe kullanın, televizyonlarını da basınını da oylarını da kullanın" diyerek gösterdi. CHP'li Özcan bu sözlere, "Kahvede konuşan adamın konuşmasını keser gibi konuşmamı kesiyorsunuz, olmaz böyle" karşılığını verdi.
- Sinirlenerek toplantı salonundan ayrıldı
Özcan'ın, "Eski bakanları akladınız, vicdani kanaatinizle karar vermediniz. İradenizi başkasına kullandırmayın, baskılara, telkinlere boyun eğmeyin. İradenizi neden kaçak saraydaki, Beştepe'deki zat-ı muhterem gasbediyor, buna izin vermeyin, sizin iradenizi kendi iradesi gibi kullanmasın" sözleri üzerine, AK Parti'li Turan, Komisyon Başkanı Ersoy'a, "Başkan, müdahale etmeyecek misiniz?" diyerek, sinirli bir şekilde toplantı salonundan ayrıldı.
Komisyon Başkanı Ersoy, CHP'li Özcan'a, "AK Parti'li milletvekili olarak, kullandığınız üsluptan rahatsız oldum. Ettiğimiz yemine sadık kalarak, bu ülkenin yüksek menfaatleri için gayret ediyoruz, en az sizin kadar da parmak bastığınız meselelerde duyarlıyız. Bir milletvekilinin başkalarının emri ile hareket etmesini hiç bir milletvekiline yakıştırmam" dedi.
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri de "İslam'ı terör demek, İslam'a yapılacak en büyük hakarettir, buna herkesin karşı çıkması lazım. Örgüt imamı diye bir kavram çıkarıldı. İmam kavramını örgüt kavramının yanına koyarsanız, yanlış yaparsınız" ifadelerini kullandı.
Teröre karşı müsamaha gösterilemeyeceğine işaret eden Yeniçeri, "26 gün yol kesiliyor, siz seyrediyorsunuz. 'Terör örgütü ile barışı ve güvenliği, kamu düzenini konuşuyoruz' diyorsunuz. Kamu düzenini bozan, çocukları dağa kaldıran, insanları tehdit eden, mahkeme kuran terör örgütü. Siz kiminle ne konuşuyorsunuz?" diye sordu.
- "(Sesin çok çıkıyor) diyorlar, nasıl çıkmasın?"
CHP'li Özcan'ın AK Parti'li milletvekillerini kastederek, "Muhataplar yok" sözleri üzerine, Yeniçeri, şöyle konuştu:
"Olsun, ben bunları kayıtlara girsin diye söylüyorum. Yarın bunları yargılayacağız. 'Sesin çok çıkıyor' diyorlar, nasıl çıkmasın? Çanakkale ve Yemen'de ailesinden şehitler olan bir ailenin çocuğuyum. Orada bayrak indirilirken Türkiye durmamalıydı, tepki gösterilmeliydi, bu sindirilmemeliydi. Ben Cizre'yi kaldırırdım ortadan. Terör örgütü, Suriye'deki kantonlarla birleşerek bağımsız devlet kurmak istiyor, peki biz ne yapıyoruz? Gücümüz mü yetmiyor, yetmezse kuvayımilliye olarak örgütlenir, geliriz. Türkiye kadavra mı da üzerinde çalışılıyor, oyunlar oynanıyor? Buna izin vermeyiz.
Mardin'i HDP alamazdı, çünkü orada Arap nüfus fazla, ama orası HDP'ye verildi. Şimdi yerel yönetimleri güçlendiren tasarı getireceksiniz. Fiilen Ankara'ya bağlı, bağımsız yapılar oluşturulmak isteniyor. Süreç Türkiye Devleti'ne karşı kurulmuş bir komplodur, bilerek veya bilmeyerek. 'Tünelin ucu görüntü, ışık göründü' gibi lafları söyleyenlere diyorum, 'hadi komisyon olarak Cizre'ye gidelim, komisyonu orada yapalım, var mısınız?' Bu tasarıyı uygulayamayacaksınız, ama biz gelince bu tasarıyı ilk size uygulayacağız. 'Saçın aşağı düşmüş, yüzünü kapatmış...' Gel bakalım, sen İlker Başbuğ gibi 4 sene yat, sonra bakarız."