SINAVLAR
Hükümete KPSS eleştirisi
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, AK Parti iktidarı döneminde KPSS'nin nasıl kadük edildiğini, hakkaniyetin nasıl çiğnendiğini, kayırma ve siyasi himayenin devlet memuru olmada nasıl hayata taşındığını kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.
Milyonlarca gencin, kamu personeli olabilmek için kurslara gittiğini, sınava girdiğini hatırlatan Koç, KPSS'nin, siyasette kim erk kullanıyorsa, o gücün dışında, hak edenin göreve gelmesi için konulmuş bir düzenleme olduğunu, ancak AK Parti döneminde bunun da tarumar edildiğini savundu.
"Saray dalkavuksuz olmaz, siyaset de yalakasız olmaz. Tersine de çevirebilirsiniz, saray yalakasız olmaz, siyaset de dalkavuksuz olmaz" diyen Koç, şu ifadeleri kullandı:
"AKP, eş, dost ve birinci halkadan kendi yakınlarını ön plana alarak, siyasette kendi yandaşlarına kadro ulufesi dağıtmayı kendisine görev bilmiş durumda. Son 12 yıl, KPSS sınavına giren kişi sayısı 20 milyona yakın. 610 bin kişi devlet memuru olarak atanabiliyor. Atamaların 375 bini öğretmenlik kadrosuna oluyor. Yani devlette hak ederek bir kadroya girme şansını bu sınavlara bağlayan yüzde 97 yurttaşımız hayal kırıklığı yaşıyor. Devlet memuru olarak atananların 375 bininin öğretmen olduğu göz önüne alındığında, sınavlara girenlerin ancak yüzde 1,5'u devlette kamu görevlisi olarak atanıyor. İş umutları binlerce gencin başka bir bahara kalıyor yada bir AKP yetkilisinin, yani şu anda ki devlet partisinin bir kartvizit tavsiyesine kalıyor. AKP'li olmayıp sade bir vatandaş olursan, bu yolla kadroya girmek istersen... Bazılarını sınava bile almıyorlar. Uç bir örnek vereceğim ama gerçek; saç rengi yüzünden sınava alınmayan var. Adanalı öğretmen adayı Pelin Derya Çetinkaya. 5 dakika geç kaldı diye bir görme özürlü yurttaşımız Abdurrahim Kocaoğlu, KPSS sınavına alınmayıp umutlarını kaybediyor."
KPSS sınavında başarı elde edip atanamayan 20 gencin intihar ettiğini belirten Koç, "Bu intihar eden 20 gencimizin yerine, birinci halkadaki AKP yakınları hülle yapılarak, sınavsız, bir takım aşamalardan geçirilerek kadroya taşınıyor. KPSS'de başarı elde edip atanamayan, atanmayan 20 intihar eden gencimizin katili bu uygulamayı yapanlardır. Nasıl rahat yatabiliyorsunuz Bin 100 odalı değil 5 bin 500 odalı sarayın olsa ne olacak Nasıl yatabiliyorsun sen rahat " diye konuştu.
'BİR TOPLUM BÖYLE ÇÜRÜR'
Devlet memuru olmada, yer değiştirmede, istifa sonrasında dönüşlerde, işçi, Adalet Bakanlığı'na memur, mahalli idarelere zabıta ve itfaiye alımında, ek ödeme veren kurumlara geçişte torpil yapıldığını ileri süren Koç, "Varsa AKP'den bir yakının, bir yandaşın, bir kartvizitin varsa ampullü, bu işlemleri yapmak için hiçbir sıkıntın yok, senin için sudan kolay işlemler. Ama bunların hiçbirisi
yoksa, devlette kadroya girmeyi de çalışmayı da liyakate bağlı yükselmeyi de unutacaksın kardeşim. Bu dönemin gerçeği bu" dedi.
Şırnak'ta, AK Parti İlçe Başkanının kardeşinin 68,87 puanla büro görevlisi olarak atanırken, 80,61 puan alan kişinin işe başlatılmadığını iddia eden Koç, şöyle konuştu:
"Bir toplum böyle çürür. Bir toplum içten içe hukuksuzlukla, adaletsizlikle, güvensizlikle çürür. Siyasetçinin görevi adam kayırmak mı? Siyasetçinin görevi kendine yakın olan, yandaş diye niteleyebileceğimiz insanları devlet kapısında ekmek sahibi yapmak mı Diğer vatandaşlar, eşit, hak, hukuk bekleyen diğer yurttaşlar Ondan sonra 'bir lokma, bir hırka, adalet, biz şurada geldik, biz şurada halkın içindeyiz, Ramazan'da iftar sofrasında bağdaş kurup oturuyoruz.' Geç onları, geç.
Nasıl işliyor bu torpil çarkı AKP'li bakan ve milletvekillerinin birinci derece akrabaları, arkadaşları KPSS'yi kazanamamalarına rağmen, hüllelerle devlet memuru yapıldılar. Bunun için kullanılan basamaklardan bir tanesi valilik özel kalem müdürlükleri. Burada istisnai kadrolar olduğu için devlet memurluğuna geçişte bir köprü vazifesi gördü. KPSS'yi kazanamayan birinci derece yakınlar, çevreler, valilik özel kalem kadrolarıyla, bu istisnai kadrodan bir, iki gün orada bulunduktan sonra derhal devlet memuru kadrosuna başka bir yere atlatıldılar. Bu kadarla da kalmadı, bu mahdumlar, yakınlar, birinci derece akraba çevresi devlete bir şekilde kapağı attıktan sonra daha organize işlere girmeye başladılar. Maaşlarını az bulanlar iyi maaş alabilecekleri bir takım üst kurullara zıplatıldılar."
'HİÇ KİMSE ŞİKAYET ETMESİN'
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, TRT ve YURTKUR'un adeta AK Parti'nin çiftliğine dönüştüğünü öne süren Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile bazı bakan, milletvekili ve bürokratların, yakınlarını sınavsız olarak devlet memuru kadrosuna geçirdiğini iddia etti. Koç, buna ilişkin bir listeyi gazetecilere dağıttı.
Sınavsız olarak, hülle mekanizmasıyla, istisnai durumdan, KPSS'siz devlet memuru yapılanların, 1-2 gün içerisinde esas talepleri olan noktalara yükseldiğini öne süren Koç, şöyle devam etti:
"Bu durumu içine sindirebilen, hep söylüyorlar ya 'çalıyorlar ama iş de yapıyorlar.' Doğru, hem çalıyorlar, hemde iş yapıyorlar. Nalıncı keseri gibi. Bu bir vicdan, ahlak sorunudur. Bu bir gerçekten inançlı bir insanın yüreğinin kaldırmayacağı, hukuka saygılı bir yurttaşın kabul edemeyeceği bir durumdur. Atanamayan yüzbinlerce öğretmen adayına, onların ailelerine, intihar eden, KPSS'de hak kazanıp, atanamayan 20 gencimize, ailesine, atama bekleyen binlerce ziraat, harita mühendisine, tıbbi sekretere, sağlık teknisyenine... Bunların hakları duracak, AKP zevatının yakınları, hülle yoluyla devletin ballı maaşlı kadrolarına sınavsız, bu şekilde yükselecekler. Takdir milletin. Hiç kimse halinden şikayet etmesin."
Ankara'nın Güdül ilçesinde karşılaştığı ziraat mühendislerinin, hem teknolojide hem mutfakta kullanılan kavak mantarı yetiştirdiğini gördüğünü belirten Koç, "Türkiye verimli olabilecek birçok alanda, yetişmiş birçok gencini kullanma şansına sahipken, böyle bir devlet partisinin uygulaması karşısında bu haksızlıklarla karşı karşıya. Bütün hakkı yenen gençlerimiz ve mağdur edilen aileleri adına söylüyorum; Bu namertlerden, vicdansızlardan hesap sorulacak. Hiçbirinizin hakkı, bunların bir tarafına bırakılmayacak" dedi.