SAĞLIK
Hekimler, 24 saat fazla nöbet tutmamalı
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, kesintisiz 24 saatin üzerinde nöbet tutturularak çalıştırılan bir asistan hekimin yaptığı şikayeti kabul ederek, Sağlık Bakanlığına konuyla ilgili tavsiyede bulunulmasına karar verdi
22 Şubat 2014, Cumartesi
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, kesintisiz 24 saatin üzerinde nöbet tutturularak çalıştırılan bir asistan hekimin yaptığı şikayeti kabul ederek, Sağlık Bakanlığına, hekimlerin dinlenme haklarının baştabip veya nöbetçi tabibin ucu açık takdir haklarıyla sınırlandırılmaması, bu yönde mevzuat değişikliği yapılması, hekimlere aylık 130 saatten fazla nöbet yazılmaması konusunda sağlık mevzuatında düzenleme yapılarak aylık nöbet üst sınırının belirlenmesi için tavsiyede bulundu.
İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bir asistan hekim, kesintisiz 24 saatin üzerinde nöbet tutturulmak suretiyle çalıştırılması ve asistan hekimlere uzmanlık diplomalarının mecburi hizmet sonrasında verilmesi uygulamasının kaldırılması yönünde tavsiye kararı verilmesi istemiyle şikayette bulundu.
Şikayet dilekçesinde, Türkiye'de görev yapan 20 bin asistan hekimin ortak sorunu 33 saat nöbet devamlılığının dünyadaki hiçbir çalışan güvenliği kanununa uymadığı, yıllardır hiçbir düzeltme yoluna gidilmediği, sağlık hizmetlerinin 24 saat devamlılığının asistan hekimler üzerinden sürdürüldüğü savunuldu.
Dilekçede, meşakkatli eğitim süreci sonrasında alınan diplomaların mecburi hizmet sonrasında verildiği belirtilerek bu durumun insan haklarına ve Anayasa'ya aykırı olduğu öne sürüldü. Bu nedenle çoğu hekimin aile bütünlüğünün bozulduğu, bu konularla ilgili pek çok kez hukuk yoluna başvurulduğu halde hiçbir gelişme olmadığı ifade edilerek, şikayetlerinin Kamu Denetçiliği Kurumunca çözüme kavuşturulması talep edildi.
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, asistan hekimlere uzmanlık diplomalarının mecburi hizmet sonrasında verilmesi konusuna ilişkin şikayetini, yerinde olmadığı gerekçesiyle reddetti, fazla çalıştırılmaya ilişkin şikayeti ise kabul etti.
-"Konu geniş çerçevede ele alındı"
Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu'nun tavsiye kararında, şikayet konusunun çok geniş kesimi ilgilendirdiği, hak ihlali olduğu, aynı uygulamalara maruz kalan tüm hekimlerin sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakları olduğu konuları gözetildiğinde, sadece şikayetçinin şikayetlerinin çözümüne özel bir tavsiyede bulunmanın yeterli olmayacağı, konunun geniş bir çerçevede ele alınarak sorunun temelinin belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Sorunun temelinde yatan, hekim eksikliği nedeniyle, sağlık hizmetinin önemli unsurlarından olan, eğitim sorumlusunun gözetim ve denetiminde araştırma ve eğitim çalışmalarında ve sağlık hizmeti sunumunda görev alması gereken asistan hekimlerin dinlenme haklarının ellerinden alınmasının kabul edilemeyeceği belirtilen kararda, bununla ilgili bir mekanizma ile denetim sistemi getirilmesinin zorunlu olduğuna işaret edildi.
Öncelikle, hekim ihtiyacı tespit edilerek yasal mevzuat değişikliği yapılmak suretiyle hekim eksikliğinin çözüme kavuşturulması gerektiği ifade edilen kararda, şu önerilerde bulunuldu:
"Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 33. maddesinde 130 saate kadar tutulan nöbet ücretinin ödeneceğine ilişkin düzenlemenin esas alınarak aylık tutulacak nöbet süresinin üst sınırının da 130 saat olarak belirlenmesi için de sağlık mevzuatında düzenleme yapılması gerekmektedir. Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nin 41. maddesinin e bendinde düzenlenen, 'Gece nöbeti tutanlara ertesi gün görev verilemez' hükmünün uygulanır hale getirilmesi sağlanmalı, bunun için dinlenme hakkı baştabiplerin ve nöbetçi tabiplerin takdir hakkı ile sınırlandırılmamalı, sınırlama içeren bahsi geçen bendin ikinci ve üçüncü cümleleri mevzuat değişikliğiyle değiştirilmelidir. Bunlara ek olarak, asistan hekimlerin nitelikli eğitim almaları sağlanmalıdır. Nitelikli olmayan bir uzmanlık eğitimi sonrasında uzmanlığını alacak olan hekim, 'uzman hekim eksikliğini' sadece nicelik olarak kapatacaktır. Hekimlere verilecek cerrahi eğitim programının hekimler açısından verimli ve nitelikli bir hale gelmesi için, nöbet listeleri de göz önüne alınarak bir eğitim programı düzenlenmeli, mümkün olduğu takdirde özellikle teorik eğitimler uzaktan eğitim, online eğitim tarzında etkin mekanizmalar ile desteklenebilecektir."
-"İdare denetimi artırmalı"
Kararda, merkezi idarece, asistan hekimlere gün aşırı ya da blok halinde nöbet yazılıp yazılmadığının kontrolünün, ilgili yönetmelik hükmü gereği il sağlık müdürlüklerine gönderilmesi gereken aylık nöbet listeleri aracılığıyla denetlendiği belirtildi.
Nöbet listelerinin kontrolünde merkezi idarenin denetimini artırması gerektiği sonucuna varıldığı vurgulanan tavsiye kararında, "Yönetmelikteki düzenlemeye uyulduğu kabul edilerek merkezin bu denetimi, zamanında yapması, yerel idareleri yönetmeliğe uyma konusunda uyarması ve gerektiğinde yasal yaptırım uygulaması gerekir" ifadesi kullanıldı.
Asistan hekimlere uzmanlık diplomalarının mecburi hizmet sonrasında verilmesi konusunun da irdelendiği kararda, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nda tıpta uzmanlık eğitimini tamamlayanlara "devlet hizmeti yükümlüğü" getirildiği kaydedildi.
3359 sayılı Kanun'da ayrıca devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personelin bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemeyeceklerinin hüküm altına alındığı ifade edilen kararda, bu maddelerin iptali için Anayasa Mahkemesinde dava açıldığı ancak davaların reddedildiği anımsatıldı.
Anayasa Mahkemesi kararlarında, "ülke ihtiyaçlarının söz konusu devlet hizmeti yükümlülüğünü zorunlu kıldığı"nın kabul edildiği vurgulanan tavsiye kararında, "Tüm bu açıklamalar ışığında, nöbet ve mesai fazlalıkları hariç asistan hekimlere uzmanlık diplomalarının mecburi hizmet sonrasında verilmesinin hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığı anlaşılmıştır" değerlendirmesinde bulunuldu.