Bakan Müezzinoğlu; bizim vatandaşımızı, hangi konumda olursa olsun hiçbir hastamızın hiçbir sağlık kuruluşu tarafından kara listeye alınmasının söz konusu olmadığını söyledi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İzmir'de EXPO oylaması öncesinde düzenlenen 162 BIE delegesinin katıldığı sağlık sempozyumunun ardından partisinin il başkanlığını ziyaret etti. Sempozyum sonrasında kısa bir değerlendirmede bulunan Müezzinoğlu, oylama tarihi olan 27 Kasım'a kadar çalışma tempolarının yoğun olarak devam edeceğini söyledi. Bakan Müezzinoğlu; ülkemiz adına ve İzmir adına, sağlık alanında yapılacakları yaptıklarını belirterek şöyle konuştu: "Eksikleri tamamlayarak kendi vicdanı sorumluluğumuzu, oy kullanacakların sorumluluğuna aktarmak içindir. Bu anlamda geçtiğimiz süreçte de yoğun çalışma yapıldı. Çalışmalar son ana kadar devam edecek. Konu başlığı teması İzmir'i güçlü kılıyor hem de İzmir'in konumu tarihi geçmişinden coğrafi yapısından bugüne ve geleceği karşı duruşu bu anlamda belki de İzmir'i açık ara adımla öne çıkaran bir pozisyonu var. Görelim Mevlam neyler neylerse güzel eyler."

Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan "Türkiye'de her yıl yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konulduğu" açıklamasını hatırlatan bir basın mensubunun söz konusu duruma karşın ilaçlardaki maliyet durumunu sorması üzerine Bakan Müezzinoğlu, 2002 yılından bu yana sağlık alanındaki politikaların teşhis-tanı ve tedavi tespitinde önemli rol oynadığını belirtti.

Bakan Müezzinoğlu; 2002 yılı rakamlarına baktığımız zaman bizim ülke insanımızın yılda hekime müracaat sayısının 3.1 olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün ise 8,2. Yani üç misli hekimle buluşma imkanı oldu. Yeşil kartlıların sosyal sigortalıların pozisyonunu biliyorsunuz. Dolayısı ile sorunlar yaşanıyordu. 75 milyon inşamız tamamı sağlığa ulaşmada engellerini kaldırdık. Teknik donanımı açısından 10 yıl öncesini geçtik. Teşhis imkanlarını da artırdı. Erken teşhisle gelinen nokta rakamları önümüze getirdi. 10 yıl öncesinin koşulları ile devam etseydik, bugüne gelemezdik. Bir kısmı teşhis edilemeden, bir kısmı geç teşhis edildiğinden dolayı rakamlar bizi geciktirebilirdi."

Tedavide yine bütün imkanları vatandaşımıza en ileri düzeyde sunduklarını anlatan Müezzinoğlu; şunları söyledi: "Bu rakamlar bize daha iyi veri verdiği için, daha iyi planlama yapmada yardımcı oluyor. Önünüzdeki günlerde kanser araştırma merkezleri ile ilgili Ar-ge merkezlerini TÜBİTAK ile yaptığımız araştırmaları parelel götürüyoruz. Teşhis ve tedavi eden değil kanserin araştırılmasında kanser tedavisinde yeni buluşların yapıldığı bir ülke olan önemli stratejik noktadayız. Tıbbi tedavide tüketen değil üreten, birilerinin bulduğunu değerlendiren değil kendisinin de bulduklarını değerlendiren, stratejik üretimler yapan önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde hedefliyoruz."

Bir gazeteci, SGK tarafından belirlenen fark ücretini az bularak fazla para tahsil eden bazı özel hastanelerin, hakkını arayan vatandaşları 'kara listeye' alındığı iddialarını yöneltti. Bunun üzerine Bakan Müezzinoğlu, soruya şu yanıtı verdi: "Vatandaşımızın hangi konumda olursa olsun, hiçbir hastamızın hiçbir sağlık kuruluşu tarafından kara listeye alınması söz konusu değildir. Onu yapanlar bizim kara listemize alınır. Tek bir grup var sağlıkta. O da sağlıkçıya şiddet uygulayanları değerlendirebiliriz. Ama şu an öyle bir uygulama yok. O nedenle parası, maddi imkanı var veya yok birinci görevimiz hekimliğini ve sağlık kuruluşların görevi önce insana ve vatandaşa hak ettiği hizmeti sunmaktır."

Hastanelerin acil servislerinde yaşanan yoğunluğun vaka durumuna göre ayırt edilebilmesini sağlayan düzenlemelere ilişkin de değerlendirmede bulunan Müezzinoğlu; şunları söyledi: "Türkiye'deki acillerle ilgili gelinen nokta bizi yeni düzenlemeler yapma getiriyor. Acillerde önümüzdeki bir ay içerisinde yeşil sarı ve kırmızı alanları yeniden düzenleyeceğiz. Yüzde 30'ları aştı. Yüzde 7-8'dedir bu oran. Vatandaş akşam eve gittiğinde çocuğunun ateşi yükseldiğinde veya hanımının başı ağrıdığında acil vaka olarak değerlendiriyor. Olağanüstü acillerle bunları ayırmalıyız. Dolayısı ile çerçeveyi önümüzdeki günlerde daha net olarak tarif edeceğiz"

Hükümetin 'şehir hastaneleri' uygulamasının muhalefet kanadından eleştirilmesine yönelik de açıklamada bulunan Müezzinoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "CHP bundan 50 yıl öncesinde kalıyorsa söylenecek bir şey yok. Vatandaşın tedaviyi alacak ideal mekanlar, uzman hekimlerinin bulunduğu merkezler, bütün bunları vatandaşımızın en iyi şekilde tedavi olması için sunuyoruz. Biz 7 dakika içinde hastanın evine ambulans götürüyoruz. Ulaşım anlamında hizmeti alamıyorlarsa bu yüzden AK Belediyecilik diyoruz. Yoksa mahalle ara sıra evine en yakın yerde aile hekimi var. Aile hekiminin evine girebilecek evinde tedaviye ihtiyacı olan hastalarımızı tedavi ediyoruz. Dolayısı ile CHP'nin kompleks yapmaya hakkı yok. Dünyayı bir takip etsinler. Benim vatandaşlarım sağlıkta dünyanın en ideal ülkesi neresi ise İzmir olmalı. İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi olacak. Dünyadan gelenlerde İzmir'i inşallah sağlık turizmine hazırlayacağız. Türkiye o zaman ancak büyük önderin işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşılır. Büyük önderin bıraktığı mirasın gölgesine yaslanıp yan gelip yatarak bu iş olmaz."