Arslan, konfederasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs'ı kutlama hazırlıklarını 3 ay önce başlattıklarını belirterek, 1 Mayıs'ı Taksim'de birlikte kutlamak için 6 konfederasyona çağrı yaptıklarını söyledi. Daha sonra Türk-İş'in daveti üzerine 6 konfederasyonun 3 toplantı yaptığını ifade eden Arslan, ancak toplantıların sonunda Memur-Sen ile Türkiye Kamu-Sen'in ortak kutlama konusundan geri çekildiğini dile getirdi. 

4 konfederasyonun ortak kutlama çabalarını sürdürdüğünü anlatan Arslan, şöyle devam etti: 

"Şu ana kadar Taksim'de 1 Mayıs kutlamalarının yapılabilmesi için oluşturulan komitede Hak-İş yer aldı. Vilayetle yapılan görüşmeler devam ediyor. Taksim alanında 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün kutlanabilmesi konusunda çabalarımız sürüyor.

Hak-İş bu belirsizliği baştan tespit ederek Taksim'deki kutlamaları hangi boyutta olursa olsun gerçekleştirmek düşüncesini bir tarafta tutarken, öbür tarafta da kitlesel olarak konfederasyonumuzun bir başka yerde 1 Mayıs kutlamalarını yapması çalışmalarını büyük ölçüde tamamladık. Hak-İş hem 81 ilde 1 Mayıs'ta alanlarda olacak hem de kitlesel olarak hem Taksim'de hem de Karabük'te 1 Mayıs'ı coşku ve heyecanla kutlayacağız."

Kardemir'in Türkiye'nin ilk sanayi tesisi olduğuna ve Çelik-İş'in Karabük'te kurulduğuna işaret eden Arslan, Kardemir çalışanlarının Çelik-İş'ten kopartılmaya çalışıldığını ancak yetkinin Çelik-İş'e verildiğini vurguladı. Kardemir'de toplu sözleşme görüşmelerinde sona gelindiğini belirten Arslan, "Çelik-İş sendikamıza ve Kardemir emekçilerine destek olmak için de 1 Mayıs kutlamalarını kitlesel olarak Karabük'te yapacağız" diye konuştu. 

1 Mayıs'ın 6 konfederasyon tarafından birlikte kutlanması imkanının ortadan kalktığını ifade eden Arslan, şunları söyledi:

"Olabildiğince bazı örgütlerle Taksim alanında 1 Mayıs kutlamaları için çabalarımızı sürdürmekteyiz. Bu çabalarımızın sonucuna göre, muhtemelen yarına kadar görüşmeler devam edecek. Yarın tekrar kamuoyu ile son durumu değerlendirmiş olacağız. 1 Mayıs'ın, emekçiler için ülkemizi kaosa, sıkıntıya, gerilimlere itmeden barış türkülerimizi söyleyerek, sorunlarımızı da haykırarak, Emek ve Dayanışma Günü anlayışına da zarar vermeden 1 Mayıs kutlaması çabamızı sürdüreceğiz. Biz, bütün alanların emekçiler için olduğuna inanıyoruz. Biz, bütün Türkiye'yi 1 Mayıs alanları olarak değerlendiriyoruz. 1 Mayıs'ları sadece bir alana, bir yere, bir bölgeye, bir anlayışa hapsetmenin 1 Mayıs'a haksızlık olduğunu düşünüyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Sorular

Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arslan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan sendikaların randevu talebi olduğunun hatırlatılması üzerine, randevu taleplerine henüz yanıt alamadıklarını söyledi. Arslan, şunları kaydetti:  

"İstanbul Valiliği, İçişleri Bakanlığı ve Hükümet çevreleri Taksim'in kapatılması konusunda şu ana kadar bize bir somut cevap vermiş değil. Tam tersi son gelen yazıda en azından Taksim'in fiziki şartlarının el verdiği şekilde bir grubun Taksim anıtına çelenk konulması, Kazancı Yokuşu'na karanfil bırakması ve bildirilerin okunabileceği zamanın tanınabilmesi konusunda yaklaşım sergilemektedirler.

Her halükarda Taksim'de olacağız ancak fiziki şartların zorlanmaması, daha büyük olumsuzluğun ortaya çıkmaması için de emniyet teşkilatı ile İçişleri Bakanlığı ile görüşmeler devam ediyor. Sembolik sayının ne kadar olacağı konusunda görüşmeler devam ediyor. Her halükarda Taksim'de olacağız ama oranın fiziki şartlarını dikkate alarak, bu fiziki şartları yok sayarak bir yaklaşım içinde olmamız düşünülemez. Hak-İş olarak biz, mevcut şartları olabildiğince zorlayarak, olabildiğince alana daha fazla arkadaşımızla girip, bildirimizi okuyup, anıta çelengimizi koyup, Kazancı Yokuşu'na karanfillerimizi bıraktıktan sonra 1 Mayıs görevimizi de yerine getirmiş olacağız. Umarım sağduyu galip gelir."