GENEL
Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı Çalışanlarının Sorunları
GAZETEKAMU / ÖZEL HABER
Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı ülkemizde ziraat faaliyetlerimiz ülkemizin lokomotifi durumundadır. İhracatımızın çok önemli bir bölümünü teşkil eden tarımsal üretimimiz, milli ekonomimizin temelini oluşturmaktadır. İlkokuldan lisans eğitimimize kadar bu zengin coğrafyada bulunan ülkemizin, bir tarım ve hayvancılık ülkesi olduğu gerçeği bizlere her daim hatırlatılmıştır. Fakat bitkisel ve hayvansal üretim diye iki farklı alanda değerlendirdiğimiz zirai faaliyetlerimizde maalesef ki hayvansal üretim ve hayvansal ürün kalite/rekoltesinde (ürün miktarı), teknik ve modern hayvancılık yapan, gelişmiş ülkelere kıyasla son sıralarda yer bulmaktayız. Hayvan yetiştiriciliği ve hayvansal ürünler konusunda başarısızlığımızın birçok nedeni bulunmaktadır. Bunları kısaca belirtecek olursak; düşük verimli yerli ırk hayvan varlığımızın fazlalığı ve ülke hayvancılık ıslahındaki yavaş ilerleyişimiz başta olmak üzere, hayvan barınaklarımızın yetersizliği, hayvan rasyonlarının besin maddesi açısından dengesizliği ve yetiştirici bilgi eksikliğinin yanı sıra ilgili bakanlığın yetiştirici örgütleme ve destekleme gibi konulardaki eksikliklerinden kaynaklanmaktadır.
Hayvansal ürün rekoltemiz ve hayvan varlığımızı inceleyecek olursak (TÜİK verilerine göre);
Kümes Hayvancılığı Üretimi, Şubat 2013
Tavuk yumurtası üretimi 1,3 milyar adet olarak gerçekleşti.
Kesilen tavuk sayısı 81 milyon adet, kesilen hindi sayısı ise 233 bin adet oldu.
Tavuk eti üretimi 127927 ton, hindi eti üretimi ise 2 083 ton olarak gerçekleşti.
Süt ve Süt Ürünleri Üretimi, Şubat 2013
Ticari süt işletmelerince Şubat ayında 620701 ton inek sütü toplandı.
Kırmızı Et Üretimi, IV. Dönem 2012 (IV.Çeyrek: Ekim Aralık, 2012)
Kurban Bayramının gerçekleştiği IV.Çeyrek döneminde toplam kırmızı et üretimi 365255 ton olarak tahmin edildi.
Kurban Bayramının gerçekleştiği IV.Çeyrek döneminde sığır eti üretimi 317100 ton olarak tahmin edildi.
Kurban Bayramının gerçekleştiği IV.Çeyrek döneminde koyun eti üretimi 38903 ton olarak tahmin edildi.
2011 TÜİK verilerine göre mevcut sığır varlığımız; 4836547 baş kültür ırkı, 5120621 baş melez ırk ve 2429169 baş yerli ırktan oluşmaktadır.
2011 TÜİK verilerine göre mevcut manda varlığımız; 97632 baş.
2011 TÜİK verilerine göre mevcut koyun/keçi varlığımız; 23811036 baş yerli ırk, 1220529 baş merinos ırk, 7126862 baş kıl keçisi, 151091 baş tiftik keçisidir.
2011 TÜİK verilerine göre mevcut kümes hayvanları varlığımız; yumurta tavuğu 78956861 adet, et tavuğu 158916608 adet, hindi 2563330 adet, kaz 679516 adet ve ördek 382223 adettir.
2011 TÜİK verilerine göre mevcut arı kovanı (yeni ve eski kovan) sayımız 6 milyon adete yakındır.
Sayılar ve verilere göre oldukça zengin görünen hayvan popülasyonumuz maalesef ki ülkemizde iç ihtiyaca yetmez durumdadır. Bu yüzden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kesime canlı hayvan, damızlık sığır/dana ve karkas ithal etmektedir. Bunlara ilaveten 20 milyon hektardan fazla tarım arazisine sahip olduğumuz halde ithalat zincirine birde sap/saman ithalatı eklenmiştir.
Bu sorunların temel nedenine inecek olursak akla ilk gelen soru tarım ve hayvancılık adına ülkede devletçe istihdam edilen teknik personel sayısı ve gerçekte ihtiyaç duyulan teknik personel ne kadardır soruları olmakla birlikte, ilgili bakanlıkta çalışan ziraat mühendisi teknik personelinin sayılarının ne kadar olduğudur. Çünkü ziraat o kadar geniş ve o kadar önem arz eden bir konudur ki tarım ve hayvancılığın muhasebecisi, defterdarı, strateji geliştiricisi, köy sosyolojisi, tarım ekonomisti, tarımsal yapılar tasarımcısı, tarımsal proje çizicisi/yöneticisi/okuyucusu, bağ-bahçe-tarla-sera teknik personeli, hayvansal üretim ve hayvan yetiştiricisi teknik personeli yalnızca 13 farklı bölümü olan ziraat fakültelerinde yetiştirilir. Bu 13 farklı alanda parçadan bütüne doğru yapılacak atamalarla ülke ziraatı teknik ve modernize tarım ve hayvancılığa dönüştürülebilir. Ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın yaptığı istihdamlara bakıldığında ülkemizin şuan için kanayan yarası olan hayvan yetiştiriciliği, hayvansal ürünler ve hayvansal üretim girdileri temini gibi sorunların çözümüne odaklı istihdamlar yapılmamıştır. Ülkemize canlı hayvan, damızlık, karkas ve sap/saman ithal edildiği halde bu ithalatları yavaşlatacak ve sonra tamamen durduracak zooteknistler istihdam edilmemiş ya da çok az sayılarda istihdamları sağlanmıştır (ortalama 151/3=50 adet; Aralık 2012 Tar-Gel Pro. Ataması).
Ülkemizde mevcut hayvansal üretim, hayvan yetiştiriciliği ve yetiştiricilik girdileri sıkıntıları devam ederken bu sorunların çözümü ancak devlet tarafından 4831 kodlu meslek grubunun istihdam edilmesi ile sağlanabilir. 4831 kodlu meslek grupları nelerdir ve aldığı eğitim nedeni ile bu mesleklerin ülke ziraatı açısından önemleri nelerdir diye soracak olursak;
-Öncelikli olarak 4831 kodlu meslek grubunun temel eğitimi ziraat mühendisliğidir; tohumu ve toprağı kullanarak hayvansal ve bitkisel üretim yaparlar.
-Yine 4831 kodlu ziraat mühendislerinin alt programı olan zootekni, süt teknolojisi ve hayvansal üretim bölümü ise mevcut bilgilerinin üstüne kattığı, ziraatın hayvansal üretim dalı faaliyetleri hakkındaki teknik ve modern üretim bilgileridir.
-Hayvan yetiştirme, ıslah projeleri yürütme, hayvansal üretim, hayvan barınakları, hayvan yetiştiriciliğinin tüm girdilerinin temini ve üretimi, yem bitkileri üretme, yem teknolojisi ve bilimi gibi birçok konuda eğitim alırlar.
Bir zooteknist, insanoğlu için ekonomik önem arz eden her türlü canlı hayvan ve böcek grubunun yetiştiriciliği, bakım/besleme/barındırma/gelişim, üreme biyolojisi hususunda aldığı teknik eğitimin yanında yine bu canlılardan elde edilen post, kürk, et, süt, yumurta, bal, tüy, yapağı, tıbbi preparatları ve diğer ürünlerin işlenmesi, depolanması, kalite kontrolü ve pazar durumu/ekonomisi konularında da eğitim görür.
Ülkemiz adına ve hayvan yetiştiricilerimiz adına teknik bilgilerinin en gerekli olduğu, hayvancılık ve hayvansal ürünler konusunda en fazla ihtiyaç duyulduğu bu dönemde bile son Tar-Gel atamalarında Sn. Ekerin 269 adet zooteknist atadık dediği ama ÖSYMden herkesin rahatlıkla ulaşabileceği verilerde gerçekte atanan sayılarının 151/3 olan yani 50 adet tekli koddan atanan zooteknistler, ülke hayvancılığında modernize olmuş, hayvancılık alanında gelişmiş ülkelere yetişebilmek ve hayvansal üretim ve hayvancılıkta dışa bağımlı durumumuzu kader olmaktan kurtarmak adına, sap/saman ithalatlarını durdumak ve hayvansal ürün kalite ve rekoltesini arttırmak adına 4831 kodlu 3 bölümden bu ay en az 500 adet yeni istihdam beklemektedirler.
(Bu metinde belirtilen sayı ve diğer değerlere TÜİK ve ÖSYMnin resmi internet sitesinden erişebilirsiniz.)
Muhammet KAYAPINAR
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.