GENEL
Gıda Sahası Gıda Mühendislerine Emanet Edilmelidir
Neden mi?
Bunun nedenini açıklamak için bir gıda mühendisinin ifadelerinden alıntı yaparak başlamak ve sonrasında gıda mühendislerinin yaşadığı sıkıntıları ve bu sıkıntıların gıda sahasına yansımalarını paylaşarak devam etmek daha doğru olur.
“Küçükken televizyonlarda gıda terörü haberleriyle büyüyen biriyim ben. Küçükken izlediklerimden çok etkilenmiş olmalıyım ki üniversite tercihlerinde gıda mühendisliğini yazdım. 4 yıl süren bir eğitim aldım ve mezun oldum. Bu 4 yıllık eğitim boyunca gıdayla alakalı pek çok şey öğrendim. Bugün bir gıda mühendisi olarak üzülerek söylüyorum ki geçen 15 yılda ülkemizde gıda adına hiçbir gelişme olmamış. Bugün televizyonlarda hala gıda terörüyle ilgili haberleri izliyoruz. Haberler de denetimsiz gıdalardan bahsediliyor, bu gıdaların insan sağlığını nasıl tehdit ettiğinden bahsediliyor. Peki ne oldu da gelişmekte olan Türkiye de gıda adına hiçbir gelişme sağlanamadı?”
Bunun cevabı çok zor olmasa gerek? Şu anda sürdürülmekte olan gıda politikalarıyla, yıllar önce gıda mühendisliğinin doğmasına sebebiyet veren gıda politikaları bir biriyle zıtlaşmaktadır. Gıda mühendisliği, gıda sahasının her safhasında gıda güvenilirliğini sağlamak, gıda israfını önlemek ve arge çalışmalarıyla yeni ürünler geliştirilmesini sağlamak amacıyla 1980 li yıllarda Ege, Hacettepe, ODTÜ gibi üniversitelerde ilk mühendislerini yetiştirmeye başlamıştır. 2014 yılına gelindiğinde gıda mühendisi yetiştiren bölüm sayısı 94’ü
(örgün ve ikinci öğretim olmak üzere) yıllık mezun kapasite sayısı 4500’ü bulmuştur. Buna karşılık sadece Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesindeki gıda mühendislerinin istihdam oranı %3 civarındadır. Bu zıtlığın en basit göstergesidir. Bu zıtlık beraberinde, gıda mühendislerini itibaren yok sayan, istihdam açısından da minimize eden bir konuma getirmiştir.
Gıda Mühendislerinin yaşamakta olduğu sıkıntılar ve gıda sahasına yansımaları:
* 5996 sayılı kanun Ek-2 ( Gıda Üretim, İşleme ve Dağıtım aşamalarında resmi kontrollerden sorumlu meslek mensupları -- Kaynak A1) tablosunda Gıda Mühendislerinin isminin zikredildiği oran %40 düzeyinde dir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesindeki bu resmi kontrollerden sorumlu gıda denetçileri içerisinde yer alan Gıda Mühendisi oranı ise %18 civarındadır. Hem kanunun Ek-2 maddesinde yer verilen hem de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında istihdamına yer verilen Gıda mühendisi oranının bu kadar düşük düzeyde olması başında Gıda ifadesinin bulunduğu bir bakanlığın gıda ya ve gıda uzmanları olan gıda mühendislerine verdiği önemin ne kadar alt düzeyde olduğunu göstermektedir.
Toplamda 5.035 civarında gıda denetmeni bulunmakta ve bu denetmenlerden 2.323’ünü Ziraat Mühendisleri, 1.586’sını Veteriner Hekimler, 139’unu Su Ürünleri Mühendisleri ve 937 tanesini yani sadece %18’lik kısmını Gıda Mühendisleri oluşturmaktadır. Dört yıllık eğitim süresi sonunda gıda uzmanları olarak mezun olan Gıda Mühendisleri, her yıl katlanarak onbinlerce mezunu nu işsizler ordusuna katmakta ve adil olmayan istihdam tablolarına (2012-2014 dönemi içerisindeki alımlar incelendiğinde : 1968 Veteriner Hekim , 1356 Ziraat Mühendisi ve de 295 Gıda Mühendisi alımı yapılmıştır) tanıklık etmektedir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sn Eker’in katıldığı bir televizyon programında (Kaynak A2) önemli bir miktarda Gıda Mühendisi istihdam edilecektir demesine rağmen çok düşük oranlarda alımlar gerçekleşmiş, 88.7 gibi yüksek Kpss puanlarıyla dahi Gıda Mühendisleri açıkta kalmıştır. Buna karşılık düşük puanlarla ataması yapılan diğer meslek grupları iki haftalık eğitimlerle gıda denetmeni pozisyonlarına getirilmektedir. Bu eğitimlere Gıda Denetçi Kursu adı verilmektedir (Kaynak A3). Neden onbinlerce mezun ve işsiz gıda mühendisi dururken gıda konusunda yeterli eğitime bile sahip olmayan meslek grupları gıda denetmeni pozisyonlarına getirilmektedir. Bu konuyla ilgili Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sn Eker katıldığı bir televizyon programında (Kaynak A4) şu ifadeleri sarf etmektedir: “Gıda denetmenleri numune alır ve oranın hijyen koşullarına uyup uymadığına dair kontroller yapıp rapor tutar” diyerek bu işin gıda mühendisleri için basit bir iş olduğu gerekçesini sunmaktadır.
Aslında bu gerekçe gıda denetimlerinin ne kadar ciddiye alınmadığını da ifade etmektedir. Bakın bu sıkıntılar gıda sahasına nasıl yansıyor:
5.035 gıda denetmeni ile 633.020 gıda işletmesi denetlenmeye çalışılmaktadır. 2013 itibari ile 514.253 denetimin yapıldığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü 2014 raporlarında (Kaynak A5) belirtilmektedir. Bu da,118.767 gıda işletmesinin hiç denetlenemediğini ve denetleme yapılan işletmelerin oranına bakıldığında yılda sadece bir kez denetlendiğini ifade etmektedir.
Denetimin yetersiz oluşu toplu gıda zehirlenme vakalarınıda beraberinde getirmektedir ve hemen hemen her gün gıda zehirlenmesi haberleri basında yer almaktadır. Geçtiğimiz günlerde Manisa da 360 işçinin, Afyonkarahisarda bir düğün yemeğinde 89 kişinin (Kaynak A6) gıda zehirlenmesi sonucu hasteneye kaldırıldığı bilinmektedir. Zaten yetersiz olan gıda denetimleri birde eksik yapılıyorsa bu gıda terörünün ciddi boyutlara ulaştığını göstermez mi?
Gıda denetimlerinin sadece numune alınıp hijyen kontrolünden ibaret olması, market raflarındaki tarihi geçmiş ürünlerin hala satılıyor olmasını, soğuk yerde muhafaza edilmesi gereken ürünlerin sıcak yerlerde istiflenmesi gerçeğini ortadan kaldırabilir mi? Yada ekmek fırınlarında sadece gramaj kontrolünün yapılmasının güvenilir bir denetim olmadığı gerçeğini ortadan kaldırabilir mi? Bunun gibi birçok şey saymak mümkündür. Gıda denetmenlerinin Gıda Mühendislerinden oluşması gıda denetimlerine sağlıklı bir bakış açısı kazandırmak ve gerçekten tüketiciye güvenilir gıda sunabilmek adına büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla, tarla ve çiftlikte görev yapan ve kamu bütçesinden ücretlendirilen tarım danışmanları için olduğu gibi; gıda işletmelerinin sayıca % 80‘ini oluşturan küçük işletmelerde de gıda danışmanlarının bulunması sağlanmalıdır. Bilinçsiz kullanılan tarım ilaçları ve veteriner ilaçları nasıl risk etmeni ise; bilinçsiz kullanılan katkı maddeleri ve teknolojiler de insan sağlığı açısından risktir. Bilgi çağında; bilgiden uzak üretimin, işçilere verilen 3 saatlik hijyen eğitimiyle yetinmenin savunulacak yanı yoktur. Küçük işletmelerde kamu bütçesinden kaynak ayrılarak gıda mühendisi bulunması sağlanmalıdır. Bu konuda yapılacak çalışmalar ile elde edilecek olumlu sonuçlar her ne kadar ilave bir bütçe yükü getirecek gibi görünse de; aslında uzun vadede sağlık harcamalarına ayrılan kaynakları azaltacak ve tasarruf olarak karşımıza çıkacaktır. Gıda denetmenlerinin sayısının arttırılması yeterli denetimin sağlanması için şarttır. Kamuya istihdamı külfet olarak gören bakanlığımız aslında gıda kaynaklı hastalıklara harcanan 7,1 milyon tl gibi ciddi ödenekleri görmezden gelmektedir. Kaldıki insan sağlığı nın tehlike altında olması maddiyat ile ölçülemeyecek kadar önem arz etmektedir. Bugün eğitim için gerçekleştirilen 40.000 ler ile ifade edilen atamalar neden insan sağlığını ilgilendiren böyle önemli bir konuda söz konusu bile edilmemektedir.
Kamuya ciddi oranda gıda mühendisi gerekmektedir. Neden mi? İşte tespit edebildiğimiz açıklar:
-- Gıda Denetimleri için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına olan ihtiyaçlar.
-- Sağlık Bakanlığı tıbbi amaçlı diyet gıdalar, maden suları, içme ve mineral suları olmak üzere gıda güvenliği ve halk sağlığı ile ilgili birçok sorumluluğu taşımaya devam etmektedir. Bu alanın Gıda Mühendislerince desteklenmesi gereklidir. Bunun için de Sağlık bakanlığınca gıda mühendislerine kadro verilmesi konusunda çalışmalar yapılmalıdır.
-- Birçok kamu kurumunda toplu yemekler verilmektedir ve yemek üretim yerlerinin denetim ve kontrolü o kurumun personelince gerçekleşmektedir. Bu işin uzmanları gıda mühendislerinin bu alanlarda istihdamına ihtiyaç duyulmaktadır.
-- Her il ve ilçelere bağlı belediyelerde gıda denetimleri zabıtalar tarafından yapılmaktadır, her semtte açılan Pazar yerleri büyük oranda gıda ürünü satmakta olup belli denetime tabi tutulamamaktadır. Bu nedenle her belediyede gıda mühendisi istihdamına ihtiyaç duyulmaktadır.
-- Askeriye ye bağlı tesislerin yemek ihtiyaçları ve gıda depolarında gıda kontrollerinin bu işin uzmanları tarafından yapılabilmesi için gıda mühendislerine ihtiyaç bulunmaktadır.
-- Milli eğitim bakanlığına bağlı eğitim kurumları kantinleri ve yemekhaneleri sürekli kontrollerinin sağlanması ve ayrıca gıda eğitiminin öğrencilere sunulması amacıyla gıda mühendislerine ihtiyaç bulunmaktadır.
-- Gıda ürünlerinin ithalat ve ihracatında önemli geçiş noktası olan gümrük kapılarında bu konuda uzman gıda mühendislerinin kontrolcü olarak bulunması gerekmekte bu nedenle ihtiyaç duyulmaktadır. Günümüz itibari ile ciddi ölçekte gıda ithalatına ihtiyaç duyan Rusya gibi (Kaynak A7) ülkelere gıda güvenilirliği sunabilmek gıda mühendislerine istihdamda yer vermekle mümkün olacaktır.
* Kamusal alanda yaşanan gıda denetim ve istihdam sıkıntılarının yanı sıra özel sektörde de birçok sıkıntı yaşanmaktadır.
2010 yılında yürürlüğe giren 5996 sayılı kanun (Kaynak A8) ile 30 beygir gücü altındaki ve 10 kişiden daha az işçi çalıştıran işletmelerde Gıda Mühendisi çalıştırma zorunluluğu kaldırılmıştır. Son dönemde çıkan yönetmelikle de işletme kapasitesi işletmecinin beyanına bırakılmıştır yani işveren kapasitesini 30 bg altında gösterebilir ve Gıda Mühendisi çalıştırma zorunluluğunu yok edebilir. Nitekim gıda işletmeleri bu yola çokça başvurmakta ve o işletmenin bir gıda uzmanı tarafından kontrol edilmesini istememektedir. Neden mi? Birçok gıda işletmesi kazançlarını arttırmak uğruna gıdalarda hile ve tağşiş yoluna gitmektedir, Gıda Mühendisleri bu yolu tasvip etmediği için işletmeler mecbur kalmadıkça Gıda Mühendisi istihdam etmemektedir. Yasal zorunluluk gereği Gıda Mühendisi istihdam eden gıda işletmelerinin bir kısmı ise sadece Gıda Mühendisinin diplomasına ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir. Gıda işletmelerinin 1000-1500 tl civarında maaşlar önerip bu maaşlarla vasıfsız işçi statüsünde, haftanın altı bazende yedi günü uzun mesai saatleri boyunca Gıda Mühendislerini çalıştırması, sigorta ücretlerini asgari ücretten değerlendirip yatırması ve gıda mühendisleri odasının belirlediği taban ücret ve sigorta değerlendirmesinin denetlenip sorgulanmaması nedeni ile işletme sahipleri tarafından Gıda Mühendisleri üzerine rahat bi baskı kurulmasına yol açmaktadır. Bir gıda işletmesinde Gıda Mühendisi üreten, geliştiren, kontrol eden, kalite kontrolü sağlayan, yön veren pozisyonun da olması gerekirken işletme sahipleri tarafından usta başlarının emri altına verilen ve yeri geldiğinde hamallık, şoförlük, paketlemecilik, sekreterlik, muhasebecilik vs. birçok alanda çalışması istenen vasıfsız işçi olarak görülmektedir.
Özel sektördeki şartların bu kadar vahim düzeyde olmasına karşın kendisini ve ailesini geçindirmek için iş arayışına giren Gıda Mühendisleri yine 5996 sayılı kanunun (Kaynak A8) gıda alanında yeterli eğitimi bulunmayan meslek gruplarına tanıdığı toleranslar sebebi ile iş bulmakta zorlanmaktadır. Yine aynı kanun gereği “Kombinalar, kesimhaneler, parçalama ve bağırsak işleme tesisleri” canlı hayvan yetiştirme statüsü gibi görülmüş yalnızca veteriner hekim kontrolüne verilmiştir. Kesilmiş bir hayvanın eti gıda ürünü olarak tüketilmekte ve bir gıda olarak değerlendirilmekte iken bu konunun istihdam boyutunda Gıda Mühendislerine yer verilmemesi gıda politikalarının ne kadar zayıf nitelikte olduğunu göstermektedir. Gıda politikalarının zayıflığını ortaya koyan bir diğer noktada 5 Temmuz 2013 Cuma günü resmi gazetede yayınlanan Hijyen Eğitimi Yönetmeliği (Kaynak A9) gereği gıda ile teması bulunan işletmelerde çalışan tüm personelin Hijyen Eğitimi kurslarına tabii tutulup sertifika almasının zorunlu kılınması. Gıda Mühendisleri Dört yıllık eğitim süreleri boyunca Hijyen ve Sanitasyon eğitimleri (Kaynak A10) almakta olup çalıştıkları işletmelerde hijyen kurallarını ve personelin hijyen kurallarına uyup uymadıklarını kontrol etmektedir bu yöne sahip olmalarına rağmen tekrar hijyen kurslarına tabii tutulup sertifika almalarının istenmesi gıda politikalarındaki yanlışlıkları da göstermektedir. Bu gibi yanlış politikaların yanı sıra özel sektörde çalışan personelin konumunu ve sorunlarını belirli aralıklarla denetleyecek bir denetim organının bulunmaması ciddi bir eksikliktir.
Gıda işletmelerinde istihdam edilen Gıda Mühendisleri maaşlarını işverenlerden aldığı için işverene bağlı kalmakta, işverenin yaptığı usulsüz üretimlere müdahale ettiği takdirde işten atılmaktadır.
Gıda Mühendislerinin özel sektörde yaşadığı bu sıkıntılar aynı zamanda tüketicilerin güvenilir gıda ya ulaşmakta çektiği sıkıntılarla eş değerdedir. Bu gün özel sektöre bağımlı bırakılmadan, yetkin pozisyonda bir gıda mühendisinin herhangi bir gıda işletmesinde çalıştırılması, o işletmede yapılacak bütün usulsüz ve sağlıksız üretime karşı dur diyebilmesine ve tüketiciye gerçek manada güvenilir gıda sunabilmesine vesile olacaktır.
Çözüm önerilerimiz olarak Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı Sistemi nin hayata geçirilmesi veyahutsa Gıda mühendislerinden oluşan Özerk bir gıda denetim mekanizmasının oluşturulması, bu mekanizma içinde gıda denetmenleri ve gıda işletmesi mühendisleri vasfıyla iki grubun oluşturulması sağlanmalıdır. Oluşan bu mekanizma da yer alan denetmenler tüm kamu kurumlarındaki ve özel sektördeki gıda faaliyetlerini denetlemekle görevli olmalıdırlar. Gıda işletmeleri mühendisleri ise özel sektörde görev almalılar. Bu mekanizma gıda sektöründen elde edilen vergileri bir havuzda toplayarak hem denetmenlere hem de gıda işletmesi mühendislerine eşit maaş koşulları ve hakları sunarak kendi bünyesinde istihdam etmelidir. Yine kendi bünyesinde kalite yönetim sistemleri, laboratuar analiz hizmetleri ve arge birimleri oluşturarak döner sermaye sağlayabilecek bir sistem olmalıdır.
Gıda Mühendislerinin sorunlarına çözüm sunmak Gıda Terörünün son bulması için adım atmaktır. Gıda güvenilirliği gıda mühendisleri ile sağlanabilir. Gerek Kamuya, gerekse Özel Sektöre daha fazla Gıda Mühendisi İstihdamının sağlanması gerekmektedir.
Gıda Sahası Gıda Mühendislerine Emanet Edilmelidir
GIDA MÜHENDİSLERİ
Kaynaklar:
A1 ) http://www.resmigazete.gov.tr/
A2 ) Kanal 24 Moderatör Haftasonu Programı Tarih: 30.03.2013
A3 ) Gıda Denetçi Kursu Düzenlemesi talimatı
Dayanak: a) 5179 sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun”
b) 26 Eylül 2008 tarihli ve 27009 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Gıda Güvenliği ve Kalitesinin Denetimi ve Kontrolüne Dair Yönetmelik”
A4 ) http://tvarsivi.com/player.
A Haber Deşifre Programı Tarih: 10.01.2014 Saat: 23:00
A5 ) http://www.tarim.gov.tr/GKGM Veriler - Gıda ve Kontrol Verileri
A6 ) 360 İşçinin gıda zehirlenmesi haberi DHA 15.08.2014 12:24
http://www.dha.com.tr/vestele-
89 kişinin gıda zehirlenmesi haberi TRTHaber 18.08.2014 00:24
http://www.trthaber.com/haber/
A7 ) Hürriyet Gazetesi Ekonomi Köşesi 14.08.2014
http://www.hurriyet.com.tr/
A8 ) 5996 sayılı Kanun Ek-1 http://www.resmigazete.gov.tr/
A9 ) 5 Temmuz 2013 Cuma Resmi Gazete Hijyen Eğitimi Yönetmeliği
http://www.resmigazete.gov.tr/
A10 ) Herhangi bir üniversite ders programı içeriği http://fde.metu.edu.tr/tr/
GAZETEKAMU / ÖZEL HABER