GENEL
Gıda Mühendisleri Atama Bekliyor
Gıda mühendisliği, gıda hammaddelerini en verimli şekilde kullanarak insanlara yerel ve uluslararası standartları uygulayarak, insanların tüketimine sunulabilecek en sağlıklı ürünü üretme hedefi olan üretilen ürünün korunmasını ve depolanmasını planlayan, uygulamasını yürüten; israfı en aza indirgemeyi amaçlayan ve bulunduğu kurumun kalitesini arttırmak amacıyla çabalayan dinamik ve araştırıcı bir yapıya sahip olan bir meslek dalıdır.
Gıda mühendisleri, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar yer alan tüm süreçlerde sağlığa uygun, güvenli ve kaliteli gıda üretilmesi, gıda üretim teknolojilerinin geliştirilmesi, gıda maddelerinin ambalajlanması ve depolanması, üretilen gıdaların kalite kontrollerinin yapılması ve ArGe faaliyetlerinin yürütülmesi konularında görev ve sorumluluk almaktadırlar.
Gıda maddeleri yönünden oldukça zengin olan 80 milyon tüketici nüfusa ve buna ilaveten 35 milyon turist kapasitesine ulaşan ülkemizde, Gıda sektörü en önemli konuların başında gelmektedir.
Son yıllarda ülkemizde kişi başına düşen milli gelirin artmasıyla tüketici tercihleri de değişmeye başlamıştır. Bununla birlikte Gıda güvenliği ve Gıda Kodekslerine daha fazla önem veren tüketici porfili oluşmuştur. Bu yönde artan talep, gıda sanayiinde kalite ve gıda güvenliğine daha fazla önem verilmesi gerekliliğini göstermektedir.
Kamuda Gıda Mühendisi Ne Yapıyor, Neden Gıda Mühendisi Alımı Artmalı?
Bunun nedenini açıklamak için bir gıda mühendisinin ifadelerinden alıntı yaparak başlamak ve sonrasında gıda mühendislerinin yaşadığı sıkıntıları ve bu sıkıntıların gıda sahasına yansımalarını paylaşmak daha doğru olur.
“Küçükken televizyonlarda gıda terörü haberleriyle büyüyen biriyim ben. Küçükken izlediklerimden çok etkilenmiş olmalıyım ki üniversite tercihlerinde gıda mühendisliğini yazdım. 4 yıl süren bir eğitim aldım ve mezun oldum. Bu 4 yıllık eğitim boyunca gıdayla alakalı pek çok şey öğrendim. Bugün bir gıda mühendisi olarak üzülerek söylüyorum ki geçen 15 yılda ülkemizde gıda adına hiçbir gelişme olmamış. Bugün televizyonlarda hala gıda terörüyle ve gıda zehirlenmeleriyle ilgili haberleri izliyoruz. Haberlerde denetimsiz gıdalardan bahsediliyor, bu gıdaların insan sağlığını nasıl tehdit ettiğinden bahsediliyor. Peki ne oldu da gelişmekte olan Türkiye de gıda adına hiçbir gelişme sağlanamadı?”
Bunun cevabı çok zor olmasa gerek? Şu anda sürdürülmekte olan gıda politikalarıyla, yıllar önce gıda mühendisliğinin doğmasına sebebiyet veren gıda politikaları bir biriyle zıtlaşmaktadır.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesindeki resmi gıda denetimlerinden sorumlu gıda denetçileri içerisinde yer alan Gıda Mühendisi oranı %18 civarındadır.
Bunun yanında düşük puanlarla ataması yapılan diğer meslek grupları iki haftalık eğitimlerle gıda denetmeni pozisyonlarına getirilmektedir. Bu eğitimlere "Gıda Denetçi Kursu" adı verilmektedir . Bilgi çağında; bilgiden uzak üretimin, işçilere verilen 3 saatlik hijyen eğitimiyle yetinmenin savunulacak yanı yoktur.
Gıda Mühendisi Olmamasından Kaynaklanan Olumsuz Olaylar Nelerdir?
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında 5.035 gıda denetmen ile 633.020 gıda işletmesi denetlenmeye çalışılmaktadır. 2013 itibari ile 514.253 denetimin yapıldığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü raporlarında belirtilmektedir. Çıkan rapora göre 118.767 gıda işletmesinin hiç denetlenmemiş ve denetleme yapılan işletmelerin oranına bakıldığında yılda sadece bir kez denetlendiğini görülmektedir.
Denetimin yetersiz oluşu toplu gıda zehirlenme vakalarınıda beraberinde getirmektedir ve hemen hemen her gün gıda zehirlenmesi haberleri basında yer almaktadır. Geçtiğimiz günlerde Osmaniye'de bir okulda 55 öğrenci, Manisa'da 360 işçi, Afyonkarahisar'da bir düğün yemeğinde 89 kişinin gıda zehirlenmesi sonucu hasteneye kaldırıldığı haberleri mevcuttur. Bu haberlerin sıklığı gıda terörünün ciddi boyutlara ulaştığını göstermektedir.
Halbuki, daha fazla Gıda Denetmeni bulundurarak yapılacak denetimlerin Gıda Mühendislerinden oluşması, gıda denetimlerine sağlıklı bir bakış açısı kazandırmak ve tüketiciye güvenilir gıda sunabilmek adına büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla, tarla ve çiftlikte görev yapan ve kamu bütçesinden ücretlendirilen tarım danışmanları için olduğu gibi; gıda işletmelerinin sayıca % 80‘ini oluşturan küçük işletmelerde de gıda danışmanlarının bulunması sağlanmalıdır. Bilinçsiz kullanılan tarım ilaçları ve veteriner ilaçları nasıl risk etmeni ise; bilinçsiz kullanılan katkı maddeleri ve teknolojiler de insan sağlığı açısından risktir.
Bu konuda yapılacak çalışmalar ile elde edilecek olumlu sonuçlar her ne kadar ilave bir bütçe yükü getirecek gibi görünse de; aslında uzun vadede sağlık harcamalarına ayrılan kaynakları azaltacak ve tasarruf olarak karşımıza çıkacaktır.
Gıda Mühendisleri ve Sağlık
Dünyada ve ülkemizde beslenme alışkanlıkları, gıdaların yapısı ve tüketim şekilleri gün geçtikçe değişim göstermektedir. Gıda sektöründe meydana gelen bu değişimler ve değişen tüketim alışkanlıkları özellikle sağlık sektörünü doğrudan etkilemektedir. Katkı maddeleri ile hazırlanan gıdalar özellikle çocuklara, doğru hazırlanmayan gıdalar ve fastfood gibi pratik yeme alışkanlıkları ise artan iş hayatından dolayı genç ve yaşlılara cazip gelmektedir. Fakat bu gıdaların üretimi, sunumu ve satışı esnasında yapılması gereken denetimlerin bu işin eğitimini almış meslek grubu olan gıda mühendisleri tarafından yapılmaması, sağlıksız ve niteliksiz gıda üretimini artırmaktadır. Sağlıksız gıda tüketimi de obezite, kanser, kalp-damar ve şeker hastalıkları gibi hastalıkların ülkemizde hızla artmasına neden olmaktadır, özellikle artan kanser vakalarında sigaradan sonra en büyük etkenin sağlıksız gıdalar olduğu bilimsel araştırmalarda görülmektedir.
Kanserle Mücadele Derneği'nin verilerine göre 2030 yılında 1.5 milyon kişinin kansere yakalanacağı tahmin edildiğini söyleyen Gıda Mühendisleri, kanserle mücadele için devletin her yıl 2.3 milyar euro, obezite için ise yaklaşık 2.2 milyar euro harcadığını, sadece gıda zehirlenmesi vakalarından yılda 60 kişinin hayatını kaybettiğini iddia ediyor.
Ayrıca, yılda 10 milyon civarında gıda zehirlenmesi olayı nedeniyle uygulanan antibiyotik tedavileri ve buna benzer sağlık harcamaları hesaba katılınca sağlıksız gıdaların ülke ekonomisine ciddi zarar verdiği görülüyor.
Sonuç olarak, insan yaşamı için bu kadar önemli olan gıdaların üretimi ve denetimi sürecinde gıda mühendislerinin istihdam edilmesi hem insan sağlığı hem de ekonomik açıdan büyük yarar sağlayacağı açıktır.
Gıda Sahasında Uluslararası ve AB Gereklilikleri Nelerdir?
AB ülkeleri ile kıyaslandığında Türkiye’nin nüfus ve yüzölçümü bakımından büyük bir ülke olması, fazla sayıda gıda işletmesinin küçük çaplı üretim yapması ve bir kısmının kayıt ve kontrol dışı olması, gıda denetim hizmetlerinin etkin bir şekilde yapılamaması, gıda denetiminde konunun uzmanı olmayanların görevlendirilmesi, etkin denetim yapacak Gıda Mühendisi personelinin az oluşu gibi problemler ülkemizde gıda güvenliğini tehdit etmektedir.
Küçük Çaplı İşletmelerin Gıda Mühendisi Çalıştırma Zorunluluğu Yok!
Gıda güvenliği için en önemli şart; Gıda üreten, işleyen, depolayan ve satan her işletmelerin her aşamasının etkin bir şekilde denetimin yapılmasıdır. 13 Haziran 2010 tarihine kadar yürürlükte olan 5176 sayılı Gıdaların üretimi, tüketimi ve denetlenmesine dair kanunla bütün gıda işletmelerinin sorumlu yönetici bulundurma zorunluluğu vardı. Bu tarihten sonra yürürlüğe giren 5996 sayılı Veteriner hizmetleri, bitki sağlığı gıda ve yem kanunu ile sorumlu yönetici bulundurma zorunluluğu 30 beygir gücü ve üstü olması kuralı getirilerek, 30 beygir gücün(HP)ün altındaki bütün gıda işletmelerinin denetimsiz hale gelmesine neden olmuştur. Bu sebeple her gün ekmek aldığımız fırın, pastahane, yufkacı gibi birçok işletmede Gıda Mühendisi çalıştırma zorunluluğu ortadan kaldırılmış ve halk sağlığı tehlikeye atılmıştır. Bu süreç, yaşanan gıda terörü vakalarına ciddi zemin hazırlamıştır.
ALO 174'e Gelen Şikayetleri Kim İnceliyor?
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gıda güvenliği konusunda ALO 174 GIDA HATTI kurarak önemli mesafeler kat etmiştir. ALO 174'e gıda işletmeleri konusunda gelen şikayetler üzerine denetleme yapılmaktadır. Fakat gıda denetimlerinin tamamı sadece gıda konusunda eğitim alan Gıda Mühendisleri tarafından yapılmadığından denetimlerin niteliği oldukça azalmakta ve sadece prosedür denetimi haline gelmektedir.
5179 sayılı kanunla gıda denetimlerinin tek elde toplandığı ve gıda bilimine vakıf teknik personeller tarafından gıda denetimleri icra edildiği halde günümüzde hala herhangi bir gıda bilimi eğitimi almayan zabıtalar tarafından sadece fiziksel (ağırlık, görünür kirler vb. ) kontrollerin yapılması gıda güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Zabıta personelinin bizzat gıda denetimini yapmak yerine denetimlerde denetim görevlisine yardımcı personel olarak kolluk görevini yerine getirmesi denetimin etkinliğini artıracaktır.
Tükettiğimiz gıda maddelerinin içindeki maddelerin incelenmesi yerine sadece birtakım prosedürler uygulanmaktadır. Gıda maddelerinde taklit ve tağşişe yol açan örnekler: sosis salam gibi ürünlere soya ununun katılması, süt işletmelerinde peynirlere beyazlatıcı olarak kireç katılması, yoğurtlara jelatin ve nişasta katılarak kıvamın arttırılması, kullanma tarihi geçen ürünlerin ambalajlarının değiştirilmesi veya farklı ürünlere işlenmesi, kaşar peynirinin nişasta proteini ile katkılandırılması, unlu mamullerde Avrupa’da yıllardır yasak olmasına rağmen ülkemizde düşük maliyeti sebebiyle havai fişek yapımında kullanılan potasyum bromatın beyazlatıcı olarak ilavesi ve buna benzer uygunsuz üretimler yapılmaktadır.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında denetim elamanının çok az olması nedeni ile bu prosedür denetimlerini 3-5 ay hatta senede bir kere yapmaktadır. Buna birde son olarak çıkan veteriner hizmetleri, bitki sağlığı, gıda ve yem kanunu 30 beygirin altındaki işletmelerde sorumlu yönetici bulundurma zorunluluğunu ortadan kaldırması eklenince gıda işletmeleri başıboş kalmıştır.
Bu durum halkımızın gıda zehirlenmeleri geçirmesi sonucunu doğurmakta fakat bu zehirlenmeler genelde hastanelerde, neden kaynaklandığı araştırılmadığı için kayıtlara girmemekte ve olayın büyüklüğü ve vahametini görülememektedir. Bu durum hem milletimiz için sağlık sorunları oluşturmakta hemde Sağlık Bakanlığına ekonomik anlamda yük getirmektedir.
Gıda Mühendisinin İnsan Hayatındaki Önemi Nedir?
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın zaman zaman uygunsuz üretim yapan firmaları teşhir etmesi gıda kontrol ve denetim hizmetlerinin yeterli olduğu anlamına gelmemektedir. Gıda üretim, satış ve okul, yurt, kreş gibi toplu tüketim yapılan yerler olmak üzere kayıtlı 600 bin işletme ülke genelinde 2013 verilerine göre 4846 denetim personelinin sadece 937'si Gıda Mühendisi olmak üzere çalışılmaktadır.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde gıda denetimi yapacak yeterli sayıda gıda mühendisi olmadığı için mesleki eğitimi gıda ile ilgili olmayan kişilere “Hızlandırılmış Gıda Güvenliği” eğitimi verilerek bu açık kapatılmaya çalışılmaktadır.
Her yıl bir kere bile denetlenmeyen 118767 işletmenin denetlenmesi, vatandaşımızın dışarıda yediklerine güvenebilmesi, gıda zehirlenmelerinin önüne geçmek ve böylece halk sağlığını korumak, gıda sanayisinde daha fazla yer alarak araştıma-geliştirme faaliyetlerini yürütmek, verimliliği arttırmak adına daha fazla Gıda Mühendisi istihdamı gereklidir. Gıda Mühendisleri 4 sene boyunca görmüş oldukları Gıda Mikrobiyolojisi, Gıda Kimyası, Hijyen ve Sanitasyon, Süt, Et, Meyve-Sebze, Hububat, Yağ Teknolojileri gibi derslerden gıda denetimi için tek yetkili olması gerektikleri anlaşılmaktadır. Gıda işinin uzmanı olan gıda mühendislerinin mesleklerini icra edebilmeleri için verilecek görevleri büyük bir özveriyle yapacağından emin olunması gerekmektedir. Ülkemizde büyük potansiyeli olan gıda sahası, gıda mühendislerine emanet edilmelidir.
Saygılarımızla,
Gıda Mühendisleri